MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Özel belgede sahtecilik suçundan beraat, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, avukat olan katılanın hukuk bürosunda katip olarak çalıştığı dönem içerisinde, icra dairesindeki takip işlemlerinde kullandığı gerekçesi ile farklı tarihlerde kasa defterinden avans paralar çektiği ve harcama formunda gerekli işlemlerde kullandığını bildirmesine rağmen, takip işlemlerinde kullanılmak üzere aldığı toplam 7.927,20 TL avansı zilyetliğin devri amacı dışında uhdesinde tutmak suretiyle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda.
A) O yer Cumhuriyet savcısının özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
B) O yer Cumhuriyet savcısının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda ve birden fazla kez katılandan menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Oluş ve kabule göre;
2) Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulurken uygulanan kanun maddesinin 5237 sayılı TCK"nın 155/2 maddesi yerine, 155/1 olarak yazılması,
3) Sanık hakkında: 5237 sayılı TCK"nın 155/2 maddesi gereğince hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.