Esas No: 2022/10782
Karar No: 2022/10980
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10782 Esas 2022/10980 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10782 E. , 2022/10980 K.Özet:
İşçi ile İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde, işçinin ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia etmiş ve fark alacaklarının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ve istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Daha sonra yapılan temyiz başvurusu sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuş ve dava tekrar görülmüştür. Yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz başvurusunda, İdarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu iş sözleşmesi hükümleri adlı düzenlemenin uygulanması gerektiği savunulmuştur. Kararda, 6100 sayılı Kanun, 375 sayılı KHK, 696 sayılı KHK ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na eklenen maddelerin kullanıldığı belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, yine ikramiye ve ilave tediyeden kaynaklı fark ücretlerin eksik ödendiğini iddia ederek fark alacaklarının bu alacakların doğduğu tarihte geçerli en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, taraflar arasında davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir iş sözleşmesinin bulunmadığını, kadroya geçen işçilerin ücretine kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde artış yapılması hâlinde toplu iş sözleşmesinde yer alan %4'lük zamdan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının sendika üyesi olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, faiz oran ve başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.02.2021 tarihli kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 09.06.2021 tarihli ilâmıyla; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.09.2021 tarihli ilâmıyla ikramiye alacağı yönünden reddedilen alacak miktarı olmasına rağmen kısmen kabul kararı yerine tam kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu ve yargılama gideri olan arabaluculuk ücretinin davalının harçtan muaf olması nedeniyle hazine üzerinde bırakılmasının yerinde olmadığı, kabule göre de yargılama gideri olan arabuluculuk ücretinin de tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararı bozularak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ikramiye alacağı yönünden bozma kararına uygun şekilde hüküm kurulmuş ve yargılama gideri olan arabuluculuk ücretinin taraflar arasında kabul - ret oranına göre paylaştırılmasına karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davacının, 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, bu konuda ücret ve malî hakların belirlenmesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca İdarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu iş sözleşmesi hükümleri adlı düzenlemenin de uygulanması gerektiği, buna göre 02.04.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bu kapsamdaki işçilerin günlük brüt ücretine %4 zam yapılacağı, takip eden dönemlerde Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığının yazısındaki zamların uygulanacağı, ancak kadroya geçmeden önce 01.01.2018'den önce alt işveren tarafından veya başka bir şekilde ücret artışı yapılması halinde bu artışın %4'ten mahsup edileceği düzenlemeleri göz önüne alınarak, bu düzenlemeler çerçevesinde davacının ücretleri eksiksiz olarak ödendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın kapsamı ve mahiyetine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve buna göre fark ücret, fark ilave tediye ile fark ikramiye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve yargılama giderleri ile arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 326 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11 inci, 12 inci, 13 üncü ve 14 üncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.