Esas No: 2022/11273
Karar No: 2022/11114
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11273 Esas 2022/11114 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/11273 E. , 2022/11114 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve eksikliğin giderilerek sonucuna göre yeniden karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı ... Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü emrinde kadroya geçirildiği 2001 yılına kadar mevsimlik işçi statüsünde çalıştığını, mevsimlik işçi dönemi dâhil tüm çalışma süresince fiilen bina ve mal bakıcısı olarak çalışmasına rağmen davalı işverence pozisyonunun düz işçi olarak gösterilerek başlangıç derece ve kademesinin eksik hesaplandığını, buna bağlı olarak eksik ücret ödendiğini ve ...-... Sendikası üyesi olduğunu belirterek müvekkilinin işe başladığı tarihten bu yana pozisyonunun bina ve mal bakcısı olduğunun, müvekkilinin başlangıç derece ve kademesinin toplu ... sözleşmesi uyarınca bina ve mal bakıcıları için belirlenen derece ve kademe olduğunun ve buna göre bulunması gereken derece ve kademesinin tespiti ile müvekkilinin yeni belirlenecek derece ve kademesine göre ödenmesi gereken miktardan eksik ödenen fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye ile fark yıpranma primi alacaklarının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yersiz ve mesnetsiz bir dava olup hukuki dayanağının bulunmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusunun on yılı aşkın bir süredir var olan bir husus olduğunu, dava konusu hususla alakalı sendikalar ve İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Müdürlüğünden alınan görüşte de özel idarelerin sürekli işçi kadro kütüğü esas alınmak kaydıyla sürekli işi kadrolarının iptal ve ihdas işlemlerinin il genel meclisi karan ile yapılabileceğinin belirtildiğini, ...-... Sendikası ile ... Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (...) arasında imzalanan 6 ncı dönem grup toplu ... sözleşmesinin 26 ncı maddesinde işçilerin mevsim ve ... şartları gereği tayin edildikleri pozisyon dışında unvanı ve niteliği benzer veya üst pozisyonda çalıştırabileceğinin de düzenlendiğini, hukuka aykırı bir işlem bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ...-... Sendikasına üye olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının çalışmalarının her yıl devam ettiği ve zincirleme sözleşmeler yapıldığı, davacının mevsimlik işçilikte geçirdiği süre gözetilerek davalı işverence 2013 yılında intibak yapılmak suretiyle derece ve kademesi verildiği ancak dosyaya ibraz edilen davalı işveren kayıtlarından da tespit edildiği üzere evrak üzerinde düz işçi olmasına rağmen fiilen mevsimlik içilikte geçen süre de dâhil bina ve mal bakıcısı olarak çalıştığı, davacı tanıklarının beyanları ile de bu hususun sabitlik kazandığı, bu nedenle davacının fiilen bina ve mal bakıcısı olarak çalıştığının tespiti ile derece ve kademesinin belirlendiği ve davacının tespit edilen yeni derece ve kademesine göre ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince alması gereken yevmiye belirlenerek fark ücret alacaklarının hesaplandığı bilirkişi raporuna itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde; tanık beyanlarına göre davacının fiilen yaptığı işin tespit edilemeyeceğini, dosya içerisindeki görevlendirme olurları ile müvekkili Kurum tarafından fiilen yapılan işe ilişkin Mahkemeye gönderilen yazıların dikkate alınması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle beraber davacının 01.03.2013 tarihinde toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre derece ve kademe terfisinde bulunulduğunu, Mahkemece tespit edilen pozisyonun hatalı, derece ve kademenin de fazla olduğunu, davacının ıslah talebine süresi içerisinde zamanaşımı def'inde bulundukları hâlde Mahkemenin bu talebi ıslah değil bedel arttırım talebi olarak kabul ettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.03.2013 tarihindeki derecesinin olması gerekenden 1 derece fazladan hesaplanarak yüksek meblağda ücret farkı ortaya çıkarıldığını, ayrıca ücret alacaklarında aylık gün sayısı fazla alındığı için alacakların fazla hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime, hüküm kurmaya ve dosya içeriğine uygun olduğu, davacının Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne ait işyerinde ilk olarak geçici işçi olarak çalışmaya başladığı, ...-... Sendikasına üye olduğu ve taraf olunan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandığı, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile kapatılarak işyerlerinin İl Özel İdaresine devredildiği, davacının davalı Kurumca intibakının yanlış yapıldığı bu nedenle davacının fiilen yaptığı görev ile mevsimlik işçilikte geçen çalışma süresi de değerlendirilerek tespit edilen derece ve kademesinin doğru olduğu ve yeni tespit edilen derece ve kademeden dolayı oluşan yevmiye farkından kaynaklı fark ücret alacaklara davacının hak kazandığı, belirsiz alacak davasında zamanaşımı süresinin alacağın tamamı için davanın açıldığı tarihten itibaren kesildiği gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvusunda belirtilen nedenlerle hükmü temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mevsimlik işçilikte geçen sürelerin derece ve kademe hesabında dikkate alınıp alınmayacağı ve buna göre davacının derece ve kademesinin doğru tespit edilip edilmediği ile fark alacaklarının hesaplanması noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında: "Kanuna, bireysel veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ..." olarak düzenlenmiş olup maddenin ikinci fıkrasında ise "Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. ...- ... Sendikası ile ... arasında uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmelerinin 98 inci ve 99 uncu madde hükümlerinde kademe ilerlemesi ve derece terfine ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Buna göre “Kademe ilerlemesi" başlıklı 98 inci maddesinin (a) bendinde "En az bir yıl ... sözleşmesi ilişkisi bulunmak, bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmak, bulunduğu derecede ilerleyeceği kademe bulunmak, değerlendirme fişinde kişisel davranış bakımından en az 7 puan ve toplam 60 puan almak şartıyla her yıl Şubat ayı içerisinde işçilere bir kademe ilerlemesi yapılır ve izleyen Mart ayı başından itibaren uygulanır." hükmü, yine “Derece terfii" başlıklı 99 uncu maddesinde, "İşçilerin çok dereceli pozisyonlarda, alt derecelerden üst dereceye terfi edebilmeleri için; a) bulundukları derecede 2 yıl çalışmış olmaları, b) kademe ilerlemesine hak kazanmaları, c) bir önceki kademe ilerlemesi yapmış olması ve son yıla ait değerlendirme fişinde de en az 7 puan almış olması, d) terfi edebileceği üst derece olması şartır. Derece terfii kademe ilerlemesi yapıldıktan sonra ve kademe ilerlemesine hak kazandığı dönemlerde yaptırılır. Derece terfi ile işçi ancak bir üst dereceye yükselebilir. Derece terfiine hak kazanan işçi, kademe ilerlemesi yapıldıktan sonra bulunacak gündeliğine, bulunduğu derece ile yükseleceği derecenin birinci kademe gündelikleri arasındaki fark ilave edilmek suretiyle bulunacak rakam, yükseltilebileceği derecenin kademeleri arasında mevcutsa bu kademeye, değilse bu rakama en yakın lehte kademeye terfi ettirilir. Derece terfiine esas tarihler ve derece terfiine esas teşkil eden kademeye 103. maddeye göre tespit edilen 1 mart günü esas teşkil eder." hükmü yer almıştır.
3. Davacının mevsimlik işçilikte geçen süre de dâhil çalışma süresi boyunca fiilen bina ve mal bakıcısı olmasına rağmen işveren kayıtlarında düz işçi olarak gösterildiğinin işveren kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre ... olduğu, davalı Kurumca mevsimlik işçilikte geçen 2.373 günlük süre göz önünde bulundurularak davacının derece ve kademesine 3 derece 7 kademe eklenerek 01.03.2013 tarihi itibari ile yeni derece ve kademesinin 10 derece 29 kademe olarak tespit edilerek intibakının yapıldığı görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 01.03.2013 tarihinde davacının bina ve mal bakıcısı olarak olması gereken derece ve kademesinin 11 derece 29 kademe olduğu tespit edilerek fark ücretler hesaplanmıştır.
4. 01.03.2011-28.02.2013 tarihleri arası dönemi kapsayan 3. dönem toplu ... sözleşmesinin geçici 3 üncü maddesindeki toplu ... sözleşmesinin eki olan Ek-2'de belirtilen pozisyon cetvelindeki pozisyonların gelebileceği son derecelerin 2 derece artırıldığı, artırılan derecelere toplu ... sözleşmesinin 99 uncu maddesi gereği yapılacak derece terfilerin, değerlendirme kurulu talimatı çerçevesinde 2012 yılı itibarıyla uygulanacağı ve geriye doğru bir fark ödemesi yapılmayacağı hükmü bulunmaktadır. Buna göre düz işçinin derece aralığı 1-8 iken 2012 yılı itibari ile ilerleyebileceği üst sınırın 2 derece arttırılarak 10 derece olduğu, bina ve mal bakıcısının da derece aralığı 1-9 iken 2012 yılı itibari ile üst sınırının 2 derece arttırılarak 11 derece olduğu, her iki pozisyonunda başlangıç derecelerinin aynı olduğu ancak derece üst sınırlarının farklı olduğu görülmektedir. Bu itibarla davacının fiilen çalıştığı görev ile kayıtlar üzerinde gösterilen pozisyonunun başlangıç derecesi aynı olduğundan ve Kurum kayıtlarına göre mevsimlik işçilikte geçen sürenin de eklenmesi ile 01.03.2008 tarihinde davacının derece ve kademesinin doğru bir şekilde 7 derece 24 kademe olarak tespit edildiği ve bu tarihten ... doğru gidildiğinde davacının 2001 yılında kadroya geçtiği de göz önüne alınarak ve her iki yılda bir derece alması sebebiyle 01.03.2009 tarihinde davacının 8 derece 25 kademede olacağı, 01.03.2011 tarihinde üst sınır aşılamayacağından 8 derece 27 kademede olacağı, 2012 yılında ise pozisyonun ilerleyebileceği üst sınırın 2 derece arttırılmış olmasından dolayı 9 derece 28 kademede olacağı, 2013 yılında ise 10 derece 29 kademede olacağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise hatalı bir şekilde 01.03.2013 tarihi itibari ile davacının 11 derece 29 kademede olacağının tespiti ile hesaplamaların yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı Kurumca 01.03.2013 tarihinde yapılan intibak neticesinde davacının 10 derece 29 kademede olduğu tespit edilmiş ancak davacının düz işçi olarak derece ve kademesi belirlendiğinden ve düz işçinin üst sınırı itibari ile 10 dereceden fazla ilerlemesi yapılamayacağından 2013 yılından itibaren derecesinde değişiklik yapılmamış, sadece her yıla 1 kademe verilmiş ve bu derece ve kademelere göre de yevmiyesi belirlenmiştir. Davacının fiilen çalıştığı görev olan bina ve mal bakıcısının derecesinin üst sınırının 11 olması nedeni ile 01.03.2015 tarihi itibari ile 11 derece 30 kademede olması gerekirken davalı Kurumca yukarıda açıklandığı üzere 01.03.2015 tarihinde davacının derece ve kademesi 10 derece 30 kademe olarak belirlendiğinden farkın da bu tarihten itibaren ortaya çıktığı görülmüştür. Buna göre Mahkemece davacının 01.03.2015 tarihindeki derece ve kademesinin 11 derece 30 kademe olduğunun kabulü ile yevmiye tespiti yapılarak sonraki yıllar içinde derece aynı kalmakla beraber kademesi her yıla bir kademe verilmek suretiyle belirlenerek yapılacak yevmiye tespitine göre fark alacaklar hesaplanmalıdır.
5. Somut olayda; dava konusu işçilik alacaklarıyla ilgili arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 27.07.2018 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 10.08.2018 tarihinde dava açılmıştır. Bununla birlikte Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki dava konusu fark ücret ve yıpranma primine ilişkin hesaplamalar dava tarihi nazara alınarak yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.