Esas No: 2022/11982
Karar No: 2022/11080
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11982 Esas 2022/11080 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/11982 E. , 2022/11080 K.Özet:
Davalı işveren ile davacı işçi arasında imzalanan sözleşmede, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağı belirtilmişti. Davacı, işveren tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ücret farkının tahsiline karar verilmesini talep etmişti. İlk Derece Mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş, ancak davalı istinaf başvurusunda bulunmuştu. İstinaf incelemesinden sonra, Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını usul ve esas bakımından hukuka uygun bularak davalının istinaf başvurusunu reddetmişti. Davalı vekili bu karara da temyiz başvurusunda bulunmuş, ancak temyiz mahkemesi kararı bozma kararı vermişti. Bozma ilamına göre, arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınmaksızın yapılan hesaplamalar nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekiyordu. İlk derece mahkemesi bu doğrultuda karar vererek davanın kısmen kabulüne karar vermişti. Davalı vekili bu karara da temyiz başvurusunda bulunmuş, ancak yaptığı itirazlar kabul edilmemiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesi (Uyuşmazlıkların niteliği)
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi (Dava şartları)
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi (Bozma sebepleri)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafça eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından verilen karar uyarınca ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2021 tarihli ve 2021/627 Esas, 2021/166 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğu, sözü edilen kuralın her asgari ücret dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 31.12.2021 tarihli ve 2021/3892 Esas, 2021/3817 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğu ve asgari ücret her değiştiğinde davacının ücretinin de oransal olarak değişmesi gerektiği belirtilerek incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 17.03.2022 tarihli ve 2022/2792 Esas, 2022/3667 Karar sayılı ilâmı ile; davalının diğer temyiz sebeplerinin reddine karar verildikten sonra, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan hesaplamaların arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınmaksızın yapıldığı bu nedenle son tutanak tarihini aşan kısım yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına ve dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma ilâmı doğrultusunda arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin ise dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacağa hak kazanamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme isabet eden alacakların dava şartı yokluğu sebebiyle reddine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.