Esas No: 2022/8657
Karar No: 2022/11092
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8657 Esas 2022/11092 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8657 E. , 2022/11092 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 19.11.2014-29.04.2019 tarihleri arasında davalı Şirket nezdinde iplik aktarma personeli olarak asgari ücret karşılığı çalıştığını, hamileliği esnasında rahatsızlanan davacının doktor tavsiyesi ile iki ay ücretli izin, altı ay ücretsiz izin ve tekrar iki ay ücretli izin kullanmak zorunda kaldığını, çocuğunun zorunlu kontrol ve tedavisi devam ederken ücretsiz izin talep ettiğini ancak talebinin reddedilmesi nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldığını, davacıya yasal olarak ödenmesi gereken hiçbir işçilik alacağının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, haksız fesih tazminatı, ulusal ... ve genel tatil ücreti, aile ve çocuk yardımı alacağı ile prim ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde: davacının çocuğuna bakacak kimsesinin olmadığını beyan ederek 29.04.2019 tarihinde istifa ettiğini, kendisinin herhangi bir şekilde istifaya zorlanmadığını, davacının resmi tatil çalışmalarına ilişkin gerekli ödemelerin yapıldığını, prim ödemesinin olmadığını, müvekkili Şirkette aile ve çocuk yardımı adı altında ödeme yapılmadığına ve buna ilişkin bir uygulama olmadığını, ikramiye alacağının ise ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin, esas dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilen ihbar tazminatı, ulusal ... ve genel tatil ücreti, aile ve çocuk yardımı alacağı ile prim ve ikramiye alacağı taleplerine ilişkin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
"...7036 Sayılı Kanunun 3. maddesinde "(1) Kanuna, bireysel veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
6325 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde yer alan "Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır." şeklindeki hüküm, son tutanağın arabulucu tarafından düzenleneceğini açıkça kurala bağlamıştır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 23/3 maddesi ile başvurunun dilekçe ile veya bürolarda bulunan formların doldurulması suretiyle yahut elektronik ortamda yapılabileceği belirtilmiştir. Anlaşmazlıklara ve tereddütlere meydan verilmemesi için arabuluculuk tutanağında tarafların anlaştıkları veya anlaşamadıkları alacak kalemlerinin tek tek belirtilmesi gereklidir.
Somut olayda; 7036 sayılı ... Kanunu'nun 3'üncü maddesi gereği arabulucuya başvurmak bir dava şartı iken ihbar tazminatı, ... ücreti, prim alacağı, aile ve çocuk yardımı alacağı, ikramiye taleplerinin arabuluculuk son tutanağında ve başvuru formunda yer almadığı..." gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde arabuluculuk son tutanağında kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, haksız fesih tazminatı ve diğer işçilik haklarının ödenmediğinin belirtildiğini ve taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, müvekkili davacı işçi yönünden haklı feshin eylemli şeklinin oluştuğunu, mevzuat gereğinin yerine getirildiğini, talep zamanı itibarıyla yürürlükte olan kurallara uyularak o tarihte geçerli olan değerlendirmelerin yerine getirildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“...
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 17/2.maddesinde "Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır" şeklinde düzenlemeye yer verilerek son tutanağın arabulucu tarafından düzenleneceği açıkça kurala bağlanmıştır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 02/.../2018 tarihli Resmi Gazetenin 30439 sayısında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin 23/3. maddesinde, başvurunun dilekçe ile veya bürolarda bulunan formların doldurulması suretiyle yahut elektronik ortamda yapılabileceği belirtilmiştir.
Yönetmeliğin 20.maddesinde arabuluculuğun sona ermesi düzenlenmiş olup bu maddenin (3). bendinde arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına tarafların karar vereceği ancak arabulucunun bu tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapacağı belirtilmiştir. Şu hale göre son tutanağın tarafların beyanına göre oluşturulması asıl ise de, arabulucunun görevleri arasında tutanağın içeriği ve düzenlenme şekli konusunda tarafları bilgilendirmesi de gerekir.
... Hukukunun ortaya çıkışının temel sebebi; esasen eşit olmayan işçi ve işveren arasındaki hukuki ilişkileri düzenlemesidir. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun genel gerekçesinde, "dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin madde ile diğer düzenlemelerde ... yargısının temeli olan çabukluk, basitlik, emredicilik, zayıfın korunması ve ucuzluk ilkeleri"nin dikkate alındığı açıklanmıştır. Ancak 02/.../2018 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik hükümleri ve Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nin 11/02/2019 tarih 2019/510 Esas 2019/3277 Karar sayılı içtihadı, Yargıtay 22.Hukuk Dairesi'nin 2019/4419 Esas 2019/11594 Karar sayılı içtihadı dikkate alınarak yönetmelik tarihinden sonra yürütülen arabuluculuk faaliyetinde dava konusu ihbar tazminatı, ... ücreti, prim alacağı, aile ve çocuk yardımı alacağı, ikramiye alacağının müzakerelere konu edildiği somut olarak kanıtlanmadığından ilk derece mahkemesince davanın 6100 sayılı HMK'nın 114/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden davanın reddine karar verilmesi yerinde bulunmuştur
Açıklanan nedenlerle, HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı ayrıca kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ..” gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; arabuluculuk aşamasında tüm taleplerden bahsedildiğini, bu kavramın ayrı ayrı bahsi geçmeyen tüm kalemleri kapsadığıni, aksi kabulün usul ekonomisi açısından da uygun olmayacağını, o dönemdeki hukuki tartışmalardaki yorumlar ve mahkemelerce verilen kararlarda ''tüm işçilik alacakları'' ibaresinin yeterli olduğunun kabul edildiğini, henüz oturmamış bir uygulamanın olduğu bir dönemde davacıların talep ve haklarını halele uğratacak uygulamaların mümkün ve hukuki olmadığını, zira asıl amacın sürecin zorlaştırılması değil, bilakis kolaylaştırılması olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava şartı olan arabuluculuk başvuru sürecinin usulüne uygun yürütülüp yürürütülmediği, bu bağlamda arabulucuk son tutanağının dava konusu alacak taleplerini içerip içermediği ve arabuluculuğa başvuru dava şartının somut uyuşmazlık bakımından gerçekleşip gerçekleşmediği konularındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Kanuna, bireysel veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."
3.7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin yirmibirinci fıkrası şöyledir:
"Bu maddede hüküm bulunmayan hâllerde niteliğine uygun düştüğü ölçüde 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu hükümleri uygulanır."
4. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi" kenar başlıklı 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
"Taraflarca kararlaştırılmamışsa arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür."
5.6325 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
"Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır"
6. 02.....2018 tarihli Resmî Gazetenin 30439 sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) "Arabuluculuğun sona ermesi" kenar başlıklı 20 inci maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
"Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapar."
7.Yönetmelik'in "Dava şartı olarak arabuluculuğa başvuru" kenar başlıklı 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir;
" Başvuru, dilekçe ile veya bürolarda bulunan formların doldurulması suretiyle yahut elektronik ortamda yapılabilir."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.