Esas No: 2022/7301
Karar No: 2022/11103
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7301 Esas 2022/11103 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7301 E. , 2022/11103 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 27. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ... ile davacı vekili Avukat ... ... gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.07.2013-31.10.2016 tarihleri arasında davalı Şirketin ...’daki ... Havaalanı Projesinde muhasebe görevlisi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini, işyerinde haftanın 6 günü 07.00-20.00 saatleri arasında normal mesai yapıldığını, şantiyelerin resmî açılışlarından önceki 3 ay 07.00-24.00 saatleri arasında pazar günleri dâhil çalıştığını, pazar günleri ise ayda iki gün çalıştığını, davalı işyerinde işe giriş çıkış kayıtları bulunduğunu, müvekkilinin aylık net ücretinin 1.800,00 ... doları (USD) olduğunu, ücretinin bir kısmının elden avans olarak verildiğini, kalan kısmının ise bankaya yatırıldığını, fazla çalışma haklarının ödenmediğini, davacının ... sözleşmesinin feshedilmesine rağmen kıdem tazminatının tam olarak ödenmediğini, müvekkiline ihbar öneli verilmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının, ...'da muhasebe sorumlusu olarak görev yaptığını ve taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesi ile aylık ücretinin 1.000,00 USD olarak belirlendiğini, çalışma tarihlerinin 08.07.2014-30.09.2016 arasında olduğunu, davacıya ait tüm ödemelerin banka hesabına yatırıldığını, davacının çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arasında olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... davacının muhasebe sorumlusu olarak aylık 1.800 Usd ücret aldığı yönündeki beyanını teyit eden İşyeri kayıtları ve tanık anlatımlarının dosyada mevcut olduğu, ayrıca davacı tanıklarının maaşın bir kısmının banka kanalıyla bir kısmının elden ödendiğini beyan ettikleri tespit edildiğinden, davacının en son aylık net 1.800 Usd ücret aldığı kabul edilerek, Öte yandan davacı yurtdışmda çalıştığından gıda ve ulaşım yardımının işverence sağlanan bir hak olduğu kabul edilerek tazminata esas ücrete 200 Usd x 3.0104 = 602,08.-TL ilave edilerek davacının giydirilmiş aylık brüt ücreti 7.579,58 + 602,08 = 8.181,66.-TL olarak tespit edildiği bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Yapılan yargılama, taraflarca sunulan deliller, celp edilen kayıtlar, dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi kök ve ek hesap raporu ve tüm dosya kapsamına göre; talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı bakımından, davalı taraf, davacıya hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatının ödediğini beyan ve kabul ettiğinden, davacının ... akdinin, kıdem ve ihbar tazminatı hak edecek biçimde feshedildiği kabul edilerek, buna göre ödenen kıdem ve ihbar tazminatı miktarlarının mahsubu ile belirlenen alacak miktarına göre karar verildiği, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili alacakları bakımından dinlenen tanık beyanlarına göre, dosya kapsamına uygun olan bilirkişi raporundaki hesaplamadan hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle karar verildiği ve davalı tarafından ibraz edilen banka ödeme dekontlarına göre davacıya; ödenen tutarların maaş+fazla mesai açıklamasıyla yatırıldığı tespit edilmişse de fazla mesai saatlerini gösterir ücret bordrolarının ibraz edilmediği gibi ücret konusunda yapılan kabul gibi, davacının aylık sabit ücretle çalıştığı, bu ücrete fazla mesaisinin dahil olmadığı, banka kayıtlarında fazla mesai olarak gösterilen miktarların aslında davacının aylık sabit ücreti olduğu ve bu surette banka kayıtlarında görünen fazla mesai ödemelerinin gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığı, ..." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafça ikame edilen davanın dava belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dosyaya sunulan hukuki mütaladan da açıkça anlaşılacağı gibi dava dilekçesinin belirsiz olarak kabul edilemeyeceğini, Mahkeme tarafından tespit edilen ücretin emsale aykırı ve hatalı olduğunu, davacının almış olduğu ücret miktarını ispatlayamadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının noksansız ödendiğini, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının reddi gerektiğini, yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, yapılan ödemelerin dışlanmadığını, pazar ve tatil günlerine denk gelen genel tatil günlerinin dışlanmadığını ve ayın 30 günü fazla çalışma yapılmış gibi hesaplama yapıldığını, aleyhlerine olan hesaplamaları kabul etmediklerini, davacının yıllık izinde olduğu dönemlerin dışlanmadığını, dinlenen davacı tanıkları ile müvekkili Şirket arasında dava olduğunu, beyanlarının kabul edilmesinin usul ve kanunlara aykırı olduğunu, dolar üzerinden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu hakkaniyet indiriminin yetersiz olduğunu, %60 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile emsal ücret araştırması, tanık beyanları, emsal dosya, banka kayıtları ile yaptığı ... gözetilerek davacının aylık net ücretinin 1.800,00 USD olarak kabul edilmesinin yerinde olduğu, kabul edilen ücrete göre fark kıdem tazminatı ve fark ihbar tazminatı takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tanık beyanlarının diğer emsal dosyalar ve dosyadaki bilgi ve belgeler, puantaj ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi tarafından yapılan tespitlerin yerinde olduğu, davacının izinli olduğu dönemlerin, ayrıca hafta tatiline denk gelen genel tatil günlerinin dışlanarak hesaplama yapıldığı, dosya kapsamından davacının ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı anlaşıldığından hafta tatili alacağı talebine yönelik istinafın yersiz olduğu, ... Bayramı'nda bir gün Kurban Bayramı'nda iki gün dinlenip diğer genel tatillerde çalıştığı anlaşıldığından ulusal ... ve genel tatil ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu ve İlk Derece Mahkemesince yapılan indirimin hakkın özüne zarar vermeyecek ölçüde ve oluşa uygun olduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti ile dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması, alacaklardan yapılan indirim oranı ve karşılığının ödenip ödenmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
8. Somut olayda, dava konusu fazla çalışma alacağı davacının 08.07.2014-30.09.2016 tarihleri arası dönemde haftada 3 gün 08.00-19.00, 3 gün ise 08.00-23.00 saatleri arası çalıştığı ve ara dinlenme sonrası haftalık 25,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.
9. Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yok ise de davacının dava dilekçesinde haftanın 6 günü saat 20.00'ye kadar çalıştığına dair talebi ile davacı tanıkları .... ve ....'nın işyerinde 08.00-19.00 arası çalışıldığına dair beyanlarından, kabul edilenin aksine davacının haftanın 3 günü saat 23.00'e kadar çalıştığı hususunun tam olarak ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Buna göre dava konusu alacağın davacının haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arası çalışmayla sınırlı olarak ispatlandığı değerlendirilerek kanıtlanan çalışma düzeni ve yasal ara dinlenme ile dava konusu alacağın, davacının haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.