Esas No: 2022/8823
Karar No: 2022/11233
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8823 Esas 2022/11233 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8823 E. , 2022/11233 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işveren bünyesinde dava dışı alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin işverence haksız feshi sebebiyle işe iade davası açtıklarını, Mahkemece asıl işveren - alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı gerekçesi ile davacının asıl işveren olan davalıya ait işyerine işe iadesine karar verildiğini, kesinleşen işe iade kararı üzerine asıl işverene işe iade başvurusunda bulunmalarına rağmen davacının işe başlatılmadığını, davacının işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine hak kazandığını, davacıya fazla çalışma, hafta tatili çalışması ile ulusal ... ve genel tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini, ayrıca saha primi adı altındaki ödemeler temel ücretin bir parçası olmasına rağmen işverence ücretin eksik gösterildiğini, muvazaaya dair kesinleşmiş mahkeme kararına göre davacının asıl işverenin işçilerinin yararlandığı sosyal haklardan yararlandırılması ve hak kazandığı ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalının işyerinde uyguladığı yönetmelik hükümleri çerçevesinde hesaplanması gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil, ilave tediye, ikramiye, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının davalı Şirketin işçisi olmadığını, ayrıca muvazaa tespitine dair kararın yerinde olmadığını, davanın öncelikle husumet sebebiyle reddi gerektiğini, davacının çalıştığı işverenler ile aralarındaki ... sözleşmesinden ... alacaklardan söz konusu şirketlerin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.09.2020 tarihli ve 2018/385 Esas, 2020/172 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.12.2020 tarihli ve 2020/2894
Esas, 2020/3247 Karar sayılı kararıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.04.2021 tarihli ve 2021/4641 Esas, 2021/8533 Karar sayılı ilâmıyla Mahkemece davacı ile aynı işi yapan işçinin ücretinin bildirilmesi için yazılan müzekkereye, dava dışı ... Petrolleri Anonim Ortaklığı (...) tarafından cevap verildiği, hüküm altına alınan alacakların tamamının bildirilen ücret ile ilave ödemeler doğrultusunda hesaplanmış olup dava dışı ... işçisi emsal kabul edilerek sonuca gidilmesinin yerinde olmadığı, davacının fesih tarihindeki ücretinin belirlenmesinde davalı Turkish ... ... ... Limited ... ... Şubesinin (...) davacı ile aynı işi yapan aynı kıdeme sahip işçisi emsal kabul edilebilir ise de davalının workover petrol ve ... sahalarında çalışan ve davacı ile aynı işi yapan bir işçisinin olmaması hâlinde de ücret yönünden emsal alınabilecek bir işçi bulunmadığı kabul edilerek işçinin geçersiz fesih tarihinde fiilen aldığı gerçek ücret miktarı ve ilave ödemeler dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hem ücret hem de ilave ödemeler yönünden emsal işçi olup olmadığının belirlenmesinde bu ölçülere uygun hareket edilmediği, işe başlatmama tarihindeki ücret ile kıdem ve ihbar tazminatı hesabına esas ücretin belirlenmesinde hükme esas alınan raporda, geçersiz fesih tarihindeki ücret ile kıdem ve ihbar tazminatına esas ücretin ayrı ayrı asgari ücrete oranı bulunmak suretiyle bu oran üzerinden başlatmama suretiyle fesih tarihindeki ücretin ve giydirilmiş ücretin hesaplanmasının hatalı olduğu, işe başlatmama tarihindeki ücret miktarının ispatının işçiye ait olduğu; ayrıca geçersiz fesih tarihinde işçiye yapıldığı bildirilen ödemelerin de asgari ücrete oranlanması suretiyle bu ödemelerin başlatmama tarihindeki miktarına ulaşılmasının da hatalı olduğu; Mahkemece, ücretin ve hükmedilecek alacakların türlerine göre ücrete ilave edilecek yardımların belirlenmesinde ve hesaplamada hata yapılarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş ve dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda, ... Personel Yönetmeliği'ne göre kıdem ve ihbar tazminatları ile işe başlatmama tarihindeki ücreti belirlenerek yol, yemek, konaklama bedeli asgari ücrete oranlanmış, ilave tediye ücreti de giydirilerek ve yine boşta geçen süre ücretine yol, yemek ve barınma gideri oranlama yapılarak geçersiz fesih tarihindeki ücreti yerine sonraki ihale dönemine göre yapılan hesaplama ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının kamp amiri olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığını, fesih tarihindeki ücretinin düşürülemeyeceğini ve daha yüksek olması gerektiği halde asgari ücretin % 50 fazlası olarak hesaplanmasının hatalı olduğunu, işverenin sunduğu belgelere göre yol, servis, konaklama, yemek, ikramiye, ilave tediyenin giydirilmiş ücrete dâhil edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ve resen dikkate alınacak sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde, husumet itirazını tekrar ederek Şirket personeli olmayan davacıya ödeme yapma zorunluluğu bulunmadığını, giydirilmiş ücretin tespitinde yemek ve barınma ücretinin tespitinde neyin esas alındığının belirtilmediğini, bordrolardaki ödemelerin aksinin yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, %50 indirimle hüküm kurulması gerektiğini, fazla ücret üzerinden hesaplamanın hatalı olduğunu, ikramiye ve ilave tediyenin temel ücrete dâhil olup ayrıca talep ... vermeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının geçersiz fesih tarihindeki ve işe başlatılmadığı tarihteki ücreti ve giydirilmiş ücretinin hesaplama yöntemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun "Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları" kenar başlıklı 21 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
...İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
...." 3. İşe iade kararı sonrası işe başlatılma talebine rağmen kanuni sürede işe başlatılmayan işçinin, kıdem ve ihbar tazminatları ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin hesaplanmasına esas ücretin belirlenmesi hususundaki ilkeler Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.04.2021 tarihli ve 2021/4641 Esas, 2021/8533 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda ... sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Bu halde, ihbar ve kıdem tazminatı ile işe başlatmama tazminatı belirtilen fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanır.
Kıdem ve ihbar tazminatının hesaplanmasında, 4857 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde yazılı olan ücrete ek olarak, işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler de dikkate alınır. Ücret dışında kalan parasal hakların bir yılda yapılan ödemeler toplamının 365’e bölünmesi suretiyle bir günlük ücrete eklenmesi gereken tutar belirlenir.
Boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar için, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden sonra boşta geçen en çok dört aylık sürede işçinin çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer haklar belirlenmelidir. Boşta geçen en çok dört aya kadar süre içinde ücret zammı ya da yeni bir toplu ... sözleşmesi yürürlüğe girdiğinde, her iki dönem için ayrı ayrı hesaplamaya gidilmelidir (Yargıtay 9.HD. 28.12.2009 gün 2009/34595 E, 2009/37899 K).
Boşta geçen sürenin en çok dört aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi para ile ölçülebilen haklar dahil edilmelidir. Söz konusu hesaplamaların, işçinin belirtilen dönemde işyerinde çalışıyormuş gibi yapılması ve para ile ölçülebilen tüm değerlerin dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte işçinin ancak fiili çalışması ile ortaya çıkabilecek olan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ... ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ücret ile satışa bağlı prim gibi ödemelerinin, en çok dört ay kadar boşta geçen süre içinde ödenmesi gereken diğer haklar kavramında değerlendirilmesi mümkün olmaz.
..."
4. İşçinin işe başlatılmadığı tarihteki ücretinin ispatı hususunda ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 16.....2022 tarihli ve 2022/6466 Esas, 2022/8025 Karar sayılı kararında aşağıda belirtilen açıklamalara yer verilmiştir:
"... İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması hâlinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda ... sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Bu halde, ihbar ve kıdem tazminatı ile işe başlatmama tazminatı belirtilen fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanır. Ücret miktarının ispat yükü davacıda olduğundan, işe başlatmama suretiyle fesih tarihindeki ücretin ispat yükü de davacıya aittir. İşçinin başlatmama suretiyle fesih tarihindeki ücretinin belirlenmesinde, davacı ile aynı işyerinde çalışmakta olan emsal işçi ücreti dikkate alınır. İspat yükünün dağılımına göre, davacının kendisine emsal olabilecek işçiyi veya işçileri bildirmesi gerekir. Emsal işçinin belirlenmesinde ilk şart, bu işçinin hem geçersiz sayılan (ilk) fesih tarihinde hem de başlatmama suretiyle fesih tarihinde aynı işyerinde çalışmakta olmasıdır. Bu özelliği taşıyan işçinin varlığı hâlinde ise, emsal işçinin davacı ile eşdeğer görevde çalışıp çalışmadığı, kıdeminin davacının kıdemi ile aynı veya kıdemine yakın olup olmadığı gibi kriterler yönünden araştırma yapılmalı, bu araştırmanın sonucuna göre o işçinin emsal işçi olarak kabul edilip edilemeyeceği belirlenmelidir. Emsal işçi ücretinin belirlenememesi yahut emsal işçinin bulunmaması, bir diğer ifade ile işçinin ispat yükünü yerine getirmemesi durumunda ise, işçinin işe başlatmama suretiyle fesih tarihindeki ücretinin, geçersiz fesih tarihindeki ücretten daha fazla olduğu yönündeki iddiasını ispat edemediği kabul edilmelidir.
..."3. Değerlendirme
1.Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, ücretinin kayıtlarda asgari ücret olarak gösterildiğini, ancak asıl ücretinin asgari ücretten ibaret olmadığını, asgari ücrete ilaveten harcırah, saha primi, yolluk adı altındaki ödemelerin de asıl ücretin bir kısmı olduğunu ileri sürerek buna göre gerçek ücretinin belirlenmesini talep etmiş; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... Personel Yönetmeliği'nde saha personeli için tespit edilen Kamp Amiri 1 ücreti üzerinden hüküm kurulmuştur. Davacı ise davacının alt işverenle yapılan sözleşmelerde asgari ücretin % 77 fazlasını aldığını belirterek ücretin düşürülemeyeceğini buna göre hesaplama yapılmasını talep etmiştir. Davacıya tam olarak emsal olabilecek işçi, taraflardan sorularak tespit edilemediği takdirde geçersiz fesih tarihindeki ücretten hesaplama yapılmalıdır. Davacı dosya içeriğine göre emsal işçi ücretini ispat edememiştir. Bu durumda davacının geçersiz fesih tarihindeki (asgari ücret+saha priminden oluşan) ücreti, fesih tarihindeki ücret kabul edilerek dava konusu kıdem ve ihbar tazminatları ile işe başlatmama tazminatı buna göre hesaplanmalıdır.
2. Ayrıca giydirilmiş ücretin tespitinde yemek, yol, barınma servis vb. sosyal yardımlar asgari ücrete oranlama yapılarak değil, işverence yıllara göre miktarı belirlenen çizelgeye göre ve miktarı belirtilmeyen alacaklarda ise rayiç bedeller tespit edilerek ve kazanılmış haklar da gözetilerek hesaplanmalıdır.
3. İşverence işçilere sağlanan servis yardımı ile barınma yardımının boşta geçen süre ücretine dâhil edilip edilmeyeceği yönünden yapılan değerlendirmede; işverence işçilere servis tahsis edildiği anlaşılmakta olup Mahkemece bu servis yardımının parasal değeri boşta geçen süre ücretine ilave edilmiştir. Ancak işçinin fiilen çalışmadığı dört aylık dönemde servis ile işe götürülüp getirilmesi söz konusu olmayacağından, bu hâlde işçinin pozitif manada bir gelir kaybı olmadığı gibi tasarruf edemediği yahut malvarlığından eksilen bir miktar da bulunmamaktadır. Bir örnek vermek gerekirse aynı durum yemek yardımı için söz konusu değildir. İşverence işyerinde işçilere yemek verilmesi hâlinde, işçinin dört aylık boşta geçirdiği süre içinde bu yemek yardımından yararlanması mümkün olamayacaktır. Bu durumda işçi, dört aylık zaman dilimindeki yemek ihtiyacını kendi maddi imkânları ile sağlamak, yemek yardımının eksilmesi ile oluşan boşluğu kendisi ikame etmek zorundadır. Oysa işçi fiilen işe gitmediği takdirde, herhangi bir gelir kaybı olmadığı gibi yararlanamadığı yol yardımını ikame edecek bir harcama yapmak zorunda da değildir. Servis yardımı yönünden geçerli olan bu kurallar, barınma yardımı için de geçerlidir. Bu itibarla somut olayda, işverence sağlanan servis ve barınma yardımının parasal karşılığının boşta geçen süre ücretine ilave edilmesi de isabetli değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.