Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9348 Esas 2022/11257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9348
Karar No: 2022/11257
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9348 Esas 2022/11257 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı şirkette 01.04.1983-13.07.2016 tarihleri arasında çalışmış, emeklilik talebinde bulunmuş ve 672 sayılı KHK gerekçe gösterilerek sosyal haklarının ve kıdem tazminatının ödenmediğini iddia ederek dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesi, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, iş akdinin davacı tarafından emeklilik nedeniyle feshedildiği ve kıdem tazminatı alacağı talebinin kabulü gerekli olduğuna karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş, bu karar temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı noktasında uyuşmazlık bulunduğu, ilgili hukuk kurallarına uygun bir şekilde davada karar verildiği ve davalı vekili tarafından ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesi ile 370. ve 371. maddeleri, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin 5. fıkrası izah edilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2022/9348 E.  ,  2022/11257 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Elbistan İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı ... ... ... Linyitleri İşletme Müdürlüğünde 01.04.1983-13.07.2016 tarihleri arasında çalıştığını, davalı Kurumdan emeklilik talebinde bulunduğunu ve 13.07.2016 tarihinde emekli olarak işten ayrıldığını, 14.07.2016 tarihinden bu yana emeklilik aylığı aldığını, emekli olduktan sonra 01.09.2016 tarihinde 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin (672 sayılı KHK) yayınlandığını, 672 sayılı KHK gerekçe gösterilerek sosyal haklarının ve kıdem tazminatının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve sosyal haklarının (sendikal haklar) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 672 sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarıldığını, bu konuda İdarenin takdir hakkının bulunmadığını, kamu görevlisi statüsü sona ... kişilerin buna bağlı haklarının kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceğini ve bu hususun dava konusu edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak;
    "...
    Davacının işten ayrılış bildirgesinde çıkış kodu emeklilik nedeniyle "kod 08" olarak, olarak bildirilmiştir.
    SGK evraklarından davacının emekli olduğu 15/07/2016 tarihinden itibaren emeklilik maaşı aldığı anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamından davacının OHAL kapsamında 01.09.2016 tarih ve 29818 sayılı 1. Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren " Kamu personeline ilişkin olarak alınan tedbirlere dair 672 sayılı KHK'nın ekli listesinde ismi olunduğundan davacıya kıdem tazminatı ödenmediği anlaşılmıştır.
    Dosya içerisinde toplanan deliller birlikte değerledirildiğinde kıdem tazminatı talebi yönünden ; davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, iş akdinin davacı tarafından emeklilik nedeniyle eylemli olarak feshedildiği anlaşılmış olup dosya içeriğine uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda kıdem tazminatı alacağı talebinin kabulü gerekmiştir.
    ..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının olağanüstü hal kapsamında 01.09.2016 tarihli ve 29818 sayılı 1. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı KHK'nın ekli listesinde ismi bulunduğundan davacıya kıdem tazminatı ödenemediğini, müvekkili Kurumun bir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdeminin 33 yıl, 1 ay, 12 gün olması gerekirken 33 yıl, 3 ay, 13 gün olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Davacının, davalıya ait işyerinde 01/04/1983-13/07/2016 tarihleri arasında "Maden Makineleri Bakım ve Onarımcısı" olarak çalıştığı, SGK'ya verilen işten ayrılış bildirgesinde işten ayrılış tarihinin 14/07/2016, işten ayrılış nedeninin 08 "Emeklilik (yaşlılık) veya toptan ödeme nedeniyle" olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
    İş hukuku yargılamasında feshin haklı olduğunu ispat yükü davalı işverene aittir. Feshin işçi tarafından yapılması durumunda işçinin feshin haklı olduğunu ispatlaması gerekmektedir.
    Somut olayda, davacı tarafından iş akdinin emeklilik nedeniyle feshedildiğinin ileri sürüldüğü, davalı tarafından ise davacının 672 sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarıldığı savunulmuş ise de, SGK'ya verilen işten ayrılış bildirgesinde işten ayrılış tarihinin 14/07/2016, işten ayrılış kodunun 08 "Emeklilik (yaşlılık) veya toptan ödeme nedeniyle" olarak gösterildiği anlaşılmakla, iş akdinin emeklilik nedeniyle sona ermesi kıdem tazminatına hak kazandıran bir durum olup davacı kıdem tazminatına hak kazanmıştır.
    ..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı tarafından her ne kadar 13.07.2016 tarihinde emekli olmak için dilekçe ve 14.07.2016 tarihinde işten çıkış bildirgesi verilmiş ise de 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereği ekli listede ismi yer aldığından 26.07.2016 tarihli ve 40-187 No.lu kararı ile görevden uzaklaştırılmasının Yönetim Kurulunca uygun görüldüğünü, bu nedenle davacıya herhangi bir ödeme yapılamadığını, müvekkili Kurumun bir kusuru ve sorumluğu bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdeminin 33 yıl, 1 ay, 12 gün olması gerekirken 33 yıl, 3 ay, 13 gün olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasında, davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası.
    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara