Esas No: 2022/9981
Karar No: 2022/11254
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9981 Esas 2022/11254 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9981 E. , 2022/11254 K.Özet:
Davacı işçi, davalı işverenin alt işvereni olarak çalıştığı işyerinde toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini ve davalının bu alacaklar için sorumlu olduğunu iddia ederek dava açtı. İlk derece mahkemesi, davacının taleplerinin kısmen kabulüne karar verdi. Davalı vekili bu kararı istinaf etti ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu reddetti. Buna karşı davalı vekili temyiz isteminde bulundu ancak Yargıtay kararı onadı. Bu kararda incelenen kanun maddeleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370, ve 371. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrası ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'dur.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 7. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...Ş (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikasının (... Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde elektrik teknisyeni olarak alt işverenler bünyesinde çalıştığını, toplu iş sözleşmesi için yapılan görüşmelerde taraflar arasında anlaşma sağlanamayınca Yüksek Hakem Kurulunun 28.03.2016 tarih ve 2016/89 E., 2016/289 K. Sayılı kararıyla 15.09.2015-28.02.2017 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi ve 06.11.2018 tarih ve 2018/1066 E.- 2018/1825 K. sayılı kararıyla 01.04.2018-31.03.2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına karar verildiğini, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek gece çalışma ücreti, ücret farkı, ikramiye, çocuk yardımı, yakacak yardımı, ... yardımı, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir iş sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici Firmanın işçisi olduğunu, davalı ...'ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre değil, aynı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, ihale edilen işlerin bu kapsamda yer almadığını, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde alt işverenin bulunduğunu, ihale makamı olan asıl işverenlere 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine göre sorumluluk yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici Firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu iş sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili Kurumun veya müvekkilinin bağlı olduğu kamu işveren sendikasının toplu iş sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu kararının tarafı olarak bulunmadığını, bütün görüşme ve anlaşmaların müvekkilinin bilgisi dışında cereyan ettiğini ve bağıtlandığını, anılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde alt işverenin bulunduğunu, ne müvekkili ne de müvekkilinin bağlı olduğu kamu işveren sendikasının yer aldığını, dava konusu alacaklar nedeniyle müvekkili Kuruma 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesine göre müteselsil sorumluluk yöneltilmesine imkân olmadığını, hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz yönünden dava konusu alacaklara işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davalı şirketin 4857 sayılı yasanın 2/6 maddesi kapsamında asıl işveren olduğu ve davacı işçilik alacaklarında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacıya ait sendika üyelik kaydına göre 10/06/2014 tarihinde sendika üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu dönemi kapsayan TİS kapsamında, davacının hüküm altına alınan miktarlarda alacağı olduğu görülmekle, ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir hata görülmemiştir...." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.