Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9149 Esas 2022/11234 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9149
Karar No: 2022/11234
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9149 Esas 2022/11234 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı şirketin işyerinde güvenlik amiri olarak çalışmış ve iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmaksızın feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davası sonucu lehine karar alarak işe başlama talebinde bulunmasına rağmen işe başlatılmadığını, yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını belirterek alacaklarının tahsili için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacı lehine karar vermiş, davalı temyiz etmiş, istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Son olarak, davalı şirketin temyiz istemi de reddedilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370 ve 371 inci maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri olarak belirtilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2022/9149 E.  ,  2022/11234 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 22. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 21.10.2003-28.02.2018 tarihleri arasında davalı Şirkete ait işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde güvenlik amiri/sorumlusu olarak görev yaptığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın feshedilmesi üzerine açılan işe iade davasının müvekkili lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, müvekkilinin yasal süre içerisinde işe başlama talebinde bulunmasına rağmen işe başlatılmadığını, işe başlatılmayan müvekkiline mahkeme kararı ile belirlenen 5 aylık brüt ücreti tutarı olan 20.295,00 TL boşta geçen süre ücreti ile brüt 17.569,20 TL olarak belirlenen işe başlatmama tazminatının ödenmediğini, ayrıca yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını beyan ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile işe başlatmama tazminatı, yıllık izin ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunarak davacının müvekkili Şirketin ihale ettiği güvenlik işini üstlenen firmalarda iş sözleşmesi kapsamında çalıştığını ve müvekkili Şirket personeli olmadığını, ihale makamı konumundaki müvekkili Şirketin herhangi bir sorumluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporu doğrultusunda ihbar tazminatı ile çıplak brüt ücret üzerinden hesaplanan yıllık izin ücreti hüküm altına alınmış, davacının giydirilmiş ücreti kıdem tazminatı tavanını aştığından işe başlatılmama yoluyla fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavanı üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı ile işe iade kararında belirlenen işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili Şirketin davacının asıl işvereni olmadığını, bu nedenle de davacı işçiye karşı sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, hesaplamalarda esas alınan ücrete ilişkin tespitin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yine yemek, yol ve barınma giderinin giydirilmiş ücret hesabına dahil edilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca kabul edilen miktarın fahiş olduğunu, davacıdan işe başlaması istendiği hâlde süresinde işe başlamadığını, bu nedenle işe başlatmama tazminatına ve boşta geçen süre ücretine hak kazanmadığını, 14 yıl çalıştığı iddia edilen davacının çalışma süresi boyunca sadece 9 gün yıllık izin kullandığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hâkiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre İlk Derece Mahkemesinin vâkıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesindeki nedenleri ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Davacının işe iade başvurusunda, davalının da işe davetinde samimi olup olmadığı ve davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, boşta geçen süre ücreti ile başlatmama tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara