Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9567 Esas 2022/11267 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9567
Karar No: 2022/11267
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9567 Esas 2022/11267 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş Mahkemesinde görülen alacak davasında, davacı çalışanın gürültülü bir ortamda çalıştırıldığı ve çalışma süresinin yasal düzenlemelere uygun olmadığı iddia edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi, davacının kısmen haklı olduğuna karar vermiştir. Dava, temyiz başvurusu sonucunda bozulmuş ve bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda da önceki karar onanmıştır. Davalı vekili, zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin geçirildiğini, yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu ve davacının bazı haklara sahip olmadığını ileri sürerek temyize başvurmuştur. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. Maddesi ile 370 ve 371. maddeleri, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik hükümlerine atıfta bulunulmuştur.
9. Hukuk Dairesi         2022/9567 E.  ,  2022/11267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı ... Tersanesi Komutanlığı 06 Merkezi Takım Bakım Onarım Atölyesinde çalıştığını, çalışma ortamının gürültü düzeyinin 85 db(A) üzerinde olduğu 2010 ile 2017 tarihleri arasında çeşitli defalar yapılan gürültü ölçümleri ile tespit edilmesine rağmen Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri kapsamında çalıştırılmadığını, davacıya %14 kısa çalışma primi ödenmediğini, davacının çalışma süresinin günde 8,5 saat olduğunu, günlük ara dinlenmeleri düşüldüğünde yarım saat fazla çalışma yapmasına ve toplu iş sözleşmeleri hükümlerine göre fazla çalışmasının %80 zamlı saat ücreti ile ödenmesinin gerekmesine rağmen bu ödemenin de yapılmadığını ileri sürerek adı geçen Yönetmelik hükümleri kapsamında çalıştırılması gerektiğinin tespitini ve 16.06.2014-29.12.2015 tarihleri arasındaki dönem için toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunmuş, 06.01.2016 tarihinde Komutanlıklarına iletilen gürültü ölçüm sonuçlarına göre gürültü değeri 85 db(A) üzerinde çalışan işçilerin 7,5 saat çalışma düzeni kapsamına geçirildiğini ve hakedişlerinin ödendiğini, ancak davacının bu kapsamda olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    ... 14. İş Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli kararıyla toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 15.12.2020 tarihli kararıyla mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 29.04.2021 tarihli kararı ile dava tarihine göre 06.09.2014 tarihi öncesi ve 09.07.2020 ıslah tarihine göre ise dava dilekçesi ile istenen tutarlar dışında 09.07.2015 tarihi öncesi talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığı, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda dava tarihi hatalı şekilde belirtilerek hesaplamaların 15.05.2014 tarihinden itibaren yapılmasının isabetli olmadığı, fazla çalışma ücreti ödenen verimliliği teşvik primi mahsup edilmek suretiyle hesap edilmiş ise de davacının bordrolarda görünen fiili çalışma süresine göre belirlendiği anlaşılan %14 kısa çalışma primi alacağının günlük 7,5 saati aşan fazla çalışma süresine isabet eden kısmının da fazla çalışma ücret alacağından mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı olduğu, davacının 29.05.2019 tarihinde davalı işverene ödeme hususunda başvuruda bulunduğu anlaşılmakla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117 nci maddesi uyarınca bu alacak kalemine temerrüt tarihi olan 29.05.2019 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda ek rapor alınmak suretiyle bilirkişi raporunda hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçirildiğini, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, Mahkemece bozma ilâmı üzerine dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ise de yapılan itirazların giderilmediğini ve bozma ilâmı gereklerinin karşılanmadığını, dosyaya sunulan rapor ile fiilî durumun tespitinin yapılmadığını, davacının kişisel durumuna yönelik bir değerlendirme yapılmadığını, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeler sonucu rapor hazırlandığını, davacının fazladan çalıştığı sürenin ücretini normal mesai ücreti üzerinden zaten aldığını, mükerrer hesaplama olduğunu, davacının fazla çalışmasının söz konusu olmadığını, davacının kısa çalışma primine hak kazanmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere bilirkişinin kısa çalışma primine dair hesaplarının da hatalı olduğunu, Mahkemece hatalı ve eksik incelemeye dayalı raporun hükme esas alındığını, hükmedilen alacak miktarı ve faiz türü ile başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasında davacının kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücreti alacaklarının hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik.

    3. Değerlendirme
    1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara