Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12444 Esas 2022/11552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/12444
Karar No: 2022/11552
Karar Tarihi: 06.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12444 Esas 2022/11552 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/12444 E.  ,  2022/11552 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 18. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararınca bağıtlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde ücretin açıkça asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiği gerekçesiyle davalının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun isabetsiz olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda fark alacakların arabuluculuk son tutanak tarihini aşacak şekilde hesaplandığı, bu nedenle arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki dönem yönünden dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi gerektiği belirtilerek davalının bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince ortadan kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, alacaklara işletilen faiz başlangıç tarihleri ve faizin türü hususlarındadır
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.
    3. Değerlendirme
    1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin ücretinin düzenlendiği 02.04.2018 başlangıç tarihli belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde açıkça bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Yine, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla imzalanan en son toplu ... sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde; "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir." denilmektedir. İlave tediye alacağının ödeme zamanı ise 6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Bu açıklamalara göre dava konusu alacaklar için ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyecektir.
    3. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu ... sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da isabetsizdir.
    4. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla, somut uyuşmazlıkta davalının daha önce temerrüde düşürüldüğü davacı tarafça ispat edilemediğinden, Mahkemece hüküm altına alınan ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, ayrıca ikramiye alacağına en yüksek banka mevduat faizi yerine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması hatalıdır.
    Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan (A), (B) ve (C) alt bentlerinin çıkartılarak yerlerine,
    "A) Brüt 3.477,37 TL ücret farkı alacağının temerrüt tarihi olan 04.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
    B) Brüt 97,35 TL ikramiye farkı alacağının temerrüt tarihi olan 04.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin esastan reddine,
    C) Brüt 497,78 TL ilave tediye farkı alacağının temerrüt tarihi olan 04.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine," bentlerinin yazılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    ....10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara