Esas No: 2022/9338
Karar No: 2022/11442
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9338 Esas 2022/11442 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9338 E. , 2022/11442 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Sivas 2. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekili istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, taşeron bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir ... sözleşmesinin bulunmadığını, kadroya geçen işçilerin kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde ücret artışı yapılması hâlinde toplu ... sözleşmesinde yer alan %4'lük zamdan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının sendika üyesi olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4'lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığını ve ücretin düşürülmesinin söz konusu olmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, yalnız davalı İdare harçtan muaf olduğundan bu yöndeki istinaf itirazının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davalı Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ile alacaklara işletilen faizin türü hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
" Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesi kararında, dava konusu tüm alacaklara uygulanan faiz türüne yönelik hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu ... sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye farkı alacağına 6356 sayılı Kanun'da öngörülen en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesi hatalıdır. Yine ücret farkı alacağı yönünden dava ve ıslah dilekçesinde en yüksek banka mevduat faizi talep edilmesine rağmen talebi de aşacak şekilde işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi de isabetsizdir. İlave tediye alacağı ise 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan bir alacak olup bu alacağa yasal faiz işletilmelidir. Davacı tarafın talebi de bu alacağa yasal faiz işletilmesi yönündedir. Ne var ki hükümde ilave tediye alacağının yine talebi aşacak şekilde işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranını geçmemek üzere yasal faiziyle birlikte hüküm altına alındığı görülmektedir. Belirtilen hususlar hatalı olup bozma sebebidir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının faiz yönünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının (B) bendinde yer alan (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine;
“1-Davacının fark ücret alacağı talebinin KABULÜ ile toplam brüt 13.353,88 TL fark ücret alacağının 50,00 TL'sinin dava tarihi olan 09.11.2020 tarihinden itibaren, bakiye 13.303,88 TL'sinin ıslah tarihi olan 16.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının ilave tediye alacağı talebinin KABULÜ ile toplam brüt 1.941,49 TL ilave tediye alacağının 50,00 TL'sinin dava tarihi olan 09.11.2020 tarihinden itibaren, bakiye 1.891,49 TL' sinin ise ıslah tarihi olan 16.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacının fark ikramiye alacağı talebinin KABULÜ ile toplam brüt 441,77 TL fark ikramiye alacağının 50,00 TL' sinin dava tarihi olan 09.11.2020 tarihinden itibaren, bakiye 391,77 TL'sinin ise ıslah tarihi olan 16.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” bentlerinin yazılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.