Esas No: 2022/10798
Karar No: 2022/11369
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10798 Esas 2022/11369 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10798 E. , 2022/11369 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 15. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işyerinin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması sebebiyle işletme çoğunluk tespitinin yapılabileceğini, başvuru tarihi itibarıyla çalışan sayısının daha yüksek olduğunu, tespit tarihinde üyeliklerin geçerli olup olmadığının belli olmadığını, davalı Sendikanın çoğunluğunun sabit olmadığını, sadece kayıtlı olan işyerleri üzerinden tespit yapılmasının hatalı olduğunu, kaydı bulunmayan ancak fiili işletme merkezi tarafından yönetilen işlerinin ve çalışan sayısının çoğunluk tespitinde dikkate alınması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 25.10.2019 tarihli yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; yetki tespit işleminin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları üzerinden yapılan işçi bildirimleri esas alınarak yapıldığını, yetki tespit başvurularının SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler üzerinden değerlendirildiğini, yetki tespiti işleminde SGK üzerinden gelen işçi verileri ve e-devlet aracılığıyla gelen sendika üyelik bilgileri doğrultusunda yetki tespiti işlemi gerçekleştirildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... Kooperatif, Ticaret, Eğitim ve Büro İşçileri Sendikası vekili cevap dilekçesinde; davacı işverene bağlı işyerlerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için 25.10.2019 tarihinde davalı Bakanlığa müracaat ettiklerini, olumlu yetki tespiti yazısının verildiğini, davacı tarafın iki nedenden yetkiye itiraz ettiğini, bu gerekçelerin yasal olmadığını, yetki tespitinin kayıtlı işyerleri üzerinden yapılacağını, kayıtsız işyerlerinin yetki tespitinde yasal olarak dikkate alınmayacağını, sendika üyesi işçilerin üyeliklerin e-devlet üzerinden yapıldığını, tüm verilerin elektronik ortamda tutulduğunu, davalı Bakanlığın bu kayıtlar üzerinden yetki tespiti yaptığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“...bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere davalı bakanlık yetki yazısından işverenliğin aynı işkolunda kurulu birden fazla işyeri için yetki verildiği, başvuru tarihi itibariyle işletme yetki tespiti yapılan işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının 207 olduğu, yetki tespit raporunda Koop-... sendikası için toplam işçi sayısının 97 olduğu ve ... yerindeki üye sayısının %46,86 olduğu bu şekilde davalı Bakanlık tarafından işletme çoğunluk tespiti kararı verildiği, davalı Bakanlığın e-devlet üzerinden otomasyon sistemi ile üyelik kontrollerini yaptığı, Bakanlığın aksine hareket ettiğine ilişkin davacı tarafından somut bir delinin dosyaya sunulmadığı, davalı Bakanlık tarafından işletme toplu ... sözleşmesi çoğunluk tespiti kayıtlı işyerleri üzerinden yetki incelemesinin yapıldığı bu haliyle Bakanlığın davalı sendika lehine olumlu yetki tespitine ilişkin kararında mevzuata aykırılık olmadığı ve çalışan işçi sayısı ile üye sayısı itibariyle davalık Koop-... Sendikası'nın işletme çoğunluk yetki tespitinin doğru olduğu...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde tespit tarihinde üyeliklerin kesinleşmemiş olduğunu, en erken sendikaya üyelik başvuru tarihinin 18.10.2019 tarihi olduğunu, yetki başvuru tarihinin ise 25.10.2019 tarihi olduğunu, üyeliklerin kesinleşmesi için 30 gün geçmesi gerektiğini, üyelikler kesinleşmeden başvurunun erken yapıldığını, başvuru tarihi itibarıyla davalı Sendikanın işletme çoğunluğu bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“...davalı bakanlık yetki yazısından işverenliğin aynı işkolunda kurulu birden fazla işyeri için yetki verildiği, başvuru tarihi itibariyle işletme yetki tespiti yapılan işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının 207 olduğu, yetki tespit raporunda Koop-... sendikası için toplam işçi sayısının 97 olduğu ve ... yerindeki üye sayısının %46,86 olduğu bu şekilde davalı Bakanlık tarafından işletme çoğunluk tespiti kararı verildiği, davalı Bakanlığın e-devlet üzerinden otomasyon sistemi ile üyelik kontrollerini yaptığı, Bakanlığın aksine hareket ettiğine ilişkin davacı tarafından somut bir delinin dosyaya sunulmadığı, davalı Bakanlık tarafından işletme toplu ... sözleşmesi çoğunluk tespiti kayıtlı işyerleri üzerinden yetki incelemesinin yapıldığı bu haliyle Bakanlığın davalı sendika lehine olumlu yetki tespitine ilişkin kararında mevzuata aykırılık olmadığı ve çalışan işçi sayısı ile üye sayısı itibariyle davalı Koop-... Sendikası'nın işletme çoğunluk yetki tespitinin doğru olduğu...” gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
şeklindedir.
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Son olarak belirtmek gerekir ki somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.