Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10927 Esas 2022/11436 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10927
Karar No: 2022/11436
Karar Tarihi: 06.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10927 Esas 2022/11436 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/10927 E.  ,  2022/11436 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 55. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı ve davalı yönünden ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde çalıştığını, Türk ... Sendikası üyesi olduğunu ve toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, ilgili emir üzerine yurt içinde geçici olarak görevlendirildiğini, müvekkiline davalı İdare tarafından 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun (6245 sayılı Kanun) 15 inci maddesi kapsamında başka bir birliğe geçici olarak görevlendirildiği gerekçesiyle sadece gidiş ve dönüş yol ücreti ödendiğini, ancak anılan Kanun'un 14 üncü maddesinde düzenlenen yevmiye ücretinin ödenmediğini, işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin 66 ncı maddesinin (c) bendi uyarınca harcırahlı olarak yurt içinde geçici görevlendirilmesi sebebi ile davacıya 2,5 katı yemek bedelinin ayrıca ödenmesi gerektiğini iddia ederek geçici görevlendirme nedeniyle 6245 Kanun hükümleri uyarınca ödenmesi gereken yevmiye ücretinin (bakiye harcırahının) ve geçici görevlendirilme nedeniyle 25, 26 ve 27. Dönem Toplu İş Sözleşmelerinin yemek "Yardımı başlıklı" 66 ncı maddesi uyarınca yemek yardımının 2,5 kat olarak nakden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu yurt içi geçici görevlendirme yolluk ve yevmiyeleri ile 2,5 kat nakdi yemek yardımına ait nakdi ödemelerin yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinde atıfta bulunulan 6245 sayılı Kanun ve bu Kanun kapsamında amir hükümler çerçevesinde yapıldığını, yurt içi geçici görev emri ile görevlendirilen personele görevlendirme emrinin ekinde boş olarak yurt içi geçici görev puantaj cetveli verildiğini, emrine girdiği birlik tarafından personelin çalışma saatleri, sınır ötesi harekata katılıp katılmadığı, kazandan faydalanıp faydalanmadığı, fazla çalışma yapıp yapmadığı ve yolda geçen sürelere ait bilgilerin işlendiğini, dönüşünde toplu iş sözleşmesinin 66 ncı maddesinin (c) bendi doğrultusunda kazandan beslenmediği gün sayısı kadar yemek yardımının 2,5 kat olarak ödendiğini, personelin kazandan beslendiğinin tespit edildiği günler için yemek yardımı adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığını, toplu iş sözleşmesinin "Geçici görev, kurs ve seminer ödenekleri" başlıklı 56 ncı maddesi ve atıfta bulunulan 6245 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 15 inci maddeleri kapsamında davacıya ait yurt içi geçici görevlendirme yerlerine katılış ve ayrılış tarihleri, göreve gidiş dönüş yolluğu ve yol masrafları ile görev harcırahı olarak yapılan ödemelerin dosyaya sunulduğunu, İdareye teslim edilen puantaj takip çizelgesinde gözüken kazandan beslendiği tespit edilenlere yemek yardımı ödemelerinin yapılmadığını, kazandan beslendiği şeklinde düzenlenen puantaj belgesi davacı tarafından imzalandığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "....
    Dosya kapsamında toplanan deliller ışığında yapılan değerlendirmeye göre, daha öncesinde ödemenin yapılmasına rağmen talep edilen ve hesaplama yapılan döneme dair harcırah ödemelerinin yapıldığını gösterir delil bulunmadığı, davacıya harçlar kanunu hükümlerine göre harcırah ödenmesi yönündeki talebin yerinde olduğu, diğer taraftan yemek yardımı alacağı talebinin incelenmesinde, davacının ve emsal dosyalarda dinlenen çalışanların beyanlarından, görevlendirme yapılan bölgede askerler ile aynı yerde kaldıkları ve üç öğün yemek yardımından faydalandıkları anlaşılmakla, TİS gereği 2,5 günlük yemek yardımına dair talebin yerinde olmadığı değerlendirilmiş, dosya kapsamında araştırılacak başkaca husus kalmadığı görülerek aşağıda açık yargılamaya son verilerek aşağıda belirtili şekilde hüküm kurulmuştur.Dosya kapsamında toplanan deliller ışığında yapılan değerlendirmeye göre, daha öncesinde ödemenin yapılmasına rağmen talep edilen ve hesaplama yapılan döneme dair harcırah ödemelerinin yapıldığını gösterir delil bulunmadığı, davacıya harçlar kanunu hükümlerine göre harcırah ödenmesi yönündeki talebin yerinde olduğu, diğer taraftan yemek yardımı alacağı talebinin incelenmesinde, davacının ve emsal dosyalarda dinlenen çalışanların beyanlarından, görevlendirme yapılan bölgede askerler ile aynı yerde kaldıkları ve üç öğün yemek yardımından faydalandıkları anlaşılmakla, TİS gereği 2,5 günlük yemek yardımına dair talebin yerinde olmadığı değerlendirilmiş, dosya kapsamında araştırılacak başkaca husus kalmadığı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili, Mahkemenin somut olayda işveren lehine yorum yaparak, davacının kazandan faydalanıp faydalanmadığı hususunu araştırdığını, bu hususu dayanak alarak haksız olarak hüküm verdiğini, mahkeme kararının gerek hukuka güven ilkesi gerekse sürpriz karar yasağını açıkça ihlal ettiğini, müvekkilinin toplu iş sözleşmesinden ve kanundan doğan yemek yardımı hakkının kısıtlanmasının hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, sözleşmenin taraflarının amacının yalnızca kazandan yemek yemeyen işçilere 2,5 kat yemek yardımı verilmesi hâlinde sözleşme hükmünün de bu doğrultuda değiştirileceğinin açık olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

    2.Davalı vekili, 6245 sayılı Kanun hükümlerine göre harcıraha hak kazanılıp kazanılmadığı hususundaki ihtilaflarda tüm kamu görevlileri (işçiler dahil) için idare mahkemelerinin görevli olduğunu, bu itirazın değerlendirilmediğini, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, davacıya göreve gidiş, dönüş ve yol masrafları ile görev harcırahı dahil tüm ödemelerin yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi, 6245 sayılı Kanun ve bu kapsamda yayımlanan emirlerdeki amir hükümler çerçevesinde yapıldığını, Mahkemece bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre karar verilmiş ise de ihtiyaçları İdare tarafından karşılanan bir personele aynı zamanda harcırah ve yemek yardımı ödenmesinin mükerrer ödemeye dolayısıyla kamu zararına sebep olacağını, kararın hatalı olduğunu belirterek yasal süresi içerisinde istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
    "...
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının davalı işyerinde halen çalıştığı ve Türk ... Sendikasına üye olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde Yargıtay 9. HD’nin 2021/3167 E.-2751 K. sayılı emsal ilamı uyarınca yol ücreti talebinin kabulüne, yemek ücreti talebinin ise reddine karar verilmiştir. Yine Yargıtay 9. HD’nin 2022/2406 E. - 2906 K. ve 08.03.2022 tarihli emsal kararında; “Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının geçici olarak görevlendirildiği dönemler yönünden puantaj takip çizelgesi tanzim edildiği ve bu belgelerde davacının ayni yemek yardımından faydalandığına ilişkin “evet” seçeneğinin işaretli olduğu günlerin bulunduğu ve davacı imzasının da mevcut olduğu görülmektedir. Bu durumda davacının geçici olarak görevlendirildiği her dönem için ayrı ayrı tanzim edilen imzalı “puantaj takip çizelgeleri” ve dosya kapsamında mevcut geçici görevlendirmeye ilişkin diğer işveren kayıtları birlikte nazara alınarak davacının yemek yardımından ayni olarak faydalandığının sabit olduğu günler için nakdi yemek yardımı alacağının hesaplanmaması gereklidir. Mahkemece gerekirse bilirkişiden ek rapor almak suretiyle bu hususlar değerlendirilmeksizin karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” Şeklindeki bozma gerekçesine göre ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirmelerin ve hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların doğru olduğu, Mahkemece talep edilen alacaklardan yol ücretinin kabulü ile yemek ücretinin reddedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacı vekili ile davalı Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
    ..." gerekçesiyle davacı vekili ile davalı Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esas yönünden reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; toplu iş sözleşmesinde açık bir şekilde; "c. harcırahlı olarak yurt içinde geçici göreve, kurs ve seminere gönderilenler ile birlik ve kıta ile intikal eden işçilere yemek yardımı 2,5 kat olarak nakden ödenir." hükmünün yer aldığını, bu hükmün yok sayılarak işveren lehine yorum yapılmasının hatalı olduğunu, yemek ücretini sadece kazandan faydalanıp faydalanmamaya bağlı bir ücret gibi değerlendirmenin somut gerçeklere aykırı olduğunu, söz konusu ücretin sendika üyelerinin meşakkatli görevlendirmeleri için belirlenen ek bir menfaat olduğunu, toplu iş sözleşmesi gereğince 2,5 kat nakdi yemek yardımının verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; İdarece yapılan işlemlerin mevzuata ve toplu iş sözleşmesine uygun olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının göreve gönderildiğinde, kendisine göreve gidiş, görevden dönüş yolluğu ve yol masrafları ile görev harcırahı dâhil tüm ödemeler yapıldığını, personelin işyerine teslim etmiş olduğu puantaj takip çizelgesinde kazandan beslendiği tespit edilen günler için, toplu iş sözleşmesinde atıfta bulunulan 6245 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi ile emirler doğrultusunda harcıraha hak kazanmadığından yurt içi geçici görev harcırahı ve 2,5 kat yemek yardımı ödemesi yapılmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının geçici görevlendirmeler sebebi ile yevmiye (bakiye harcırah) ve yemek yardımı alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ile 371 inci maddeleri.

    2. 6245 sayılı Kanun'un 14 ve 15 inci maddeleri.

    3. 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 12 nci maddesi.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,


    Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    06.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara