Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11542 Esas 2022/11370 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/11542
Karar No: 2022/11370
Karar Tarihi: 06.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11542 Esas 2022/11370 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/11542 E.  ,  2022/11370 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Kocaeli 3. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; Türk ... Sendikasının yetki tespiti başvurusu yaptığı tarih olan 21.08.2020 itibarıyla çalışan sayısının yetki yazısında belirtilen sayıdan daha az olup Bakanlığın yetki tespitinde bulunurken çalışmayan işçileri sanki çalışıyorlarmış gibi dikkate aldığını, işten ayrılmış işçilerin yetki tespiti sırasında aranan nisaba dahil edilmemeleri gerektiğini, yetki yazısında, yetki başvurusu tarihinde çalışan işçi sayısının 252 olduğu ve 115 işçinin sendika üyesi olduğunun bildirildiğini, oysa müvekkili Şirkette 31.07.2020 tarihi itibarıyla çalışan işçi sayısının 254, 21.08.2020 tarihi itibarıyla çalışan işçi sayısının ise 247 olduğunu, 31.07.2020 ilâ 21.08.2020 tarihleri arasında çeşitli nedenlerle 9 işçinin işten ayrıldığını, 21.08.2020 tarihine kadar 2 yeni işçinin çalışmaya başladığını, 31.07.2020 ilâ 21.08.2020 tarihleri arasında işten ayrılan işçilerden 5 tanesinin yeni ... bulma ve kişisel nedenler gibi nedenlerle istifa ettiğini, davalı Sendikanın müvekkiline ait işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olmak için gerekli koşulları sağladığına ilişkin gönderilen 24.08.2020 tarih ve 187306 sayılı ve yetki tespit yazısına istinaden işyerinde sendika üyesi çalışan sayısının yetki tespit yazısında belirtilen miktarda olmadığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nda (6356 sayılı Kanun) aranan sayıyı sağlamadığını, müvekkili işveren nezdinde çalıştırılmayıp işten ayrılan kişilerin olduğunu, olumlu yetki tespit yazısının iptal edilmesi gerektiğini, müracaat tarihi itibari ile 109 çalışan olduğunun tespit edildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 24.08.2020 tarih ve 187306 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; işverenin çalışan sayısına yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, çalışan sayılarının elektronik ortamda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve dolayısıyla Bakanlığa işveren tarafından yapılan bildirimlere göre belirlendiğini, Bakanlık vekilinin verdiği cevaplarda, itirazın bu yönleri ile ilgili gerekli açıklamalar yapıldığını ancak dava dilekçesinde belirtildiği şekilde dahi başvuru tarihi olan ve tüm yetki prosedürüne esas alınacak olan 21.08.2020 tarihinde Bakanlığın belirlediği 252 de olsa, işverenin iddia ettiği 247 kişi de olsa üye sayıları olan 115 kişinin çoğunluk sayısı için yeterli olduğunu, davacı vekilinin, 6 ... günlük süre içinde tebliğin yapılamamış olmasının çoğunluk tespitinin geçersiz olmasını gerektirecek bir eksiklik olmadığını, bu tip davaların hızla çözüme kavuşturulması gerektiğini, müvekkili Sendikanın çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
    2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Bakanlık kayıtlarında yapılan incelemelere göre Türk ... Sendikası tarafından 21.08.2020 tarihinde yetki tespit başvurusunda bulunulduğunu ve başvuruya ilişkin gerekli araştırmaların yapıldığını, 24.08.2020 tarihinde yetki tespit yazısının ilgili tüm taraflara gönderildiğinin belirlendiğini, e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile SGK'ya yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan dökümlerde; başvuru tarihi olan 21.08.2020 tarihi itibarıyla söz konusu ... yerlerinde 252 işçinin çalıştığını ve 115 işçinin Türk ... Sendikasına üye olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle yetki tespit belgesinin hukuka uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    “...davacının dava dilekçesinde bahsini geçierdiği işçilerin yetki tespi,t tarihinden evvel işyerinden ayrıldıkları yönünde iddia da bulunmuş ise de ilgili kişilerden iki işçinin yetki tarihi itibari ile listede yer aldıkları ve sendika üyesi oldukları, diğer geri kalan üç işçinin de zaten yetki tespitinde dikkate alınmadıkları, ...ve...isimli işçilerinde yetki tespit başvuuru tarihi olan 21/08/2020 tarihinde ise işyerinde çalışmadıkları, hal böyle olunca davacı şirketin işyerinde 21/08/2020 tarihli başvuru tarihine göre işçi sayısının 153 üye sayısının 111 olduğu, iki işyerinde ise işçi sayısının 250 üye sayısının 113 olduğu, işyerlerinde üye yüzdesinin ise 45,2 olduğu, neticede davacının adını geçirdiği işçilerin başvuru tarihinde dikkate alınmadıkları, her ne kadar geri kalan işçiler yönünden davacı vekili işçilerin serbest iradeleri olmadan sendika üyesi yapıldıkları yönünde iddiada bulunmuş ise de bu hususa ilişkin olarak tanıkların soyut beyanları dışında dosya kapsamında desteklenen başkaca delilin bulunmadığı, bu nedenle beyanlara itibar edilemeyeceği...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde Şirkette çalışan sayısının 252 değil 247 olduğunu, Sendika tarafından Bakanlığa yapılan yetki başvurusunda belirtilen toplam çalışan sayısının gerçeğe aykırı olduğunu, Sendikanın 115 sendikalı çalışan olduğu yönündeki bildiriminin gerçeğe aykırı olduğunu, yetki almak için Bakanlığa başvuru yapılan tarihte üye olarak bildirilen işçilerden 5 tanesinin başvuru tarihinde müvekkili Şirkette çalışmadığını, Sendika işçi listesinde yer alan bir kısım çalışanların serbest iradeleri olmaksızın kandırılarak veya korkutularak veya zorla üye yapıldığını, haberleri olmadan rızaları dışında başka kişilerce üye yapılmalarına dair beyanlarına yer verilmediğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    “...Davacı vekili istinaf dilekçesinde Bakanlığın yanlış tespit yaptığını iddia etmiştir. Bakanlık 21/08/2020 tarihi itibarıyla kayıtları değerlendirmiştir. Davacı taraf ise ... ve ... ... isimli iki işçinin işten ayrılışını 21/08/2020 tarihinde geriye dönük olarak 12/08 ve 17/08 olarak bildirmiştir. Bu iki işçinin geriye dönük işten ayrılışları bildirildiğinden Bakanlığın bildirdiği sayı içinde olmaları kadar normal bir durum yoktur. Sendikadan ayrıldıkları iddia edilen işçilerin yetki tespiti tarihinde sendika üyesi oldukları sabittir. Davacı işverenin aynı ... kolunda iki ayrı işyeri şubesi bulunduğu, yetki tespitinin işletme yetki tespiti niteliğinde olduğu, yasanın 41/1 maddesi uyarınca %40 çoğunluğun yeterli olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda izah edilen hukuki bilgiler, somut olgular, mevcut delil durumuna göre, ilk derece mahkemesi karar gerekçesindeki isabetli olarak tespit ve değerlendirildiği üzere, davacı işveren tarafından itiraz edilen olumlu yetki tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının tüm başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı...” gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
    2. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
    “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
    3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
    “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
    4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
    “(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
    (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
    (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
    (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
    (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.” şeklindedir.
    5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
    “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
    (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
    (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
    (4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
    (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
    3. Değerlendirme
    1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    3. Son olarak belirtmek gerekir ki somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    06.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara