Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11449 Esas 2022/11520 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/11449
Karar No: 2022/11520
Karar Tarihi: 06.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11449 Esas 2022/11520 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İşçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili istinaf etmiş ancak Bölge Adliye Mahkemesi başvuruyu esastan reddetmiştir. Temyiz aşamasında ise davalı vekili tarafından kararın bozulması talep edilmiş, ancak temyiz başvurusu reddedilmiştir. Kararda, 696 sayılı KHK'nın ve 375 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine atıfta bulunulmuştur. Ayrıca, davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizi yerine en yüksek faiz uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
9. Hukuk Dairesi         2022/11449 E.  ,  2022/11520 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    MAHKEMESİ : ... 34. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde; asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğu, bu düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı belirtilerek taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer malî ve sosyal haklarının belirlenmesinde, işçilerin kadroya geçirilmeden önceki bireysel iş sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını, İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğinin belirtildiği, sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı belirtilerek incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve hükmedilen alacaklara uygulanan faiz oranına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22, 34 ve 62 nci madde hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanan toplu iş sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir toplu iş sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken, en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması isabetsiz olmuştur.

    Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.


    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,


    2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) inci bendinde yer alan “6356 sayılı yasanın 53. maddesine göre bankalarca uygulanan en yüksek banka işletme kredisi faiz” ibaresinin çıkartılarak yerine “en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,


    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,


    06.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara