Esas No: 2022/11502
Karar No: 2022/11604
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11502 Esas 2022/11604 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/11502 E. , 2022/11604 K.Özet:
Davacı kreatif ve görsel yayın yönetmeni yardımcısı olarak çalışırken işveren tarafından haksız şekilde iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ikramiye, yıllık izin ücreti ve ulusal-genel tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi talebin kısmen kabul edilmesine karar vermiş, ancak davalı tarafın temyiz itirazı üzerine dava temyiz edilmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kanun maddesinin %5 fazlalığına ilişkin hükmünü iptal etmesine rağmen ilk derece mahkemesinin yaptığı hesaplamalar ve tespitlerin doğru olduğunu, ancak kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve ikramiye alacaklarına yasal faizden aşağı olmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi uygulaması gerektiğini belirterek hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, 5393 Sayılı Kanun'un 29'uncu maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun (5953 Sayılı Kanun) kapsamında kreatif ve görsel yayın yönetmeni yardımcısı olarak çalışırken ... sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ikramiye alacağı, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacakları ile bu alacakların 5953 sayılı Kanun'dan kaynaklanan %5 fazlalığına ilişkin alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def'ini öne sürerek davacının 5953 sayılı Kanun'a tâbi olmadığını, istifa ederek işten ayrıldığından tazminata hak kazanmadığı gibi diğer istemlerinin de yerinde olmadığını ayrıca davacının Şirkete borcu olduğundan olası bir alacakta takas mahsup talepleri olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan ilk yargılamada; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işyerinde 5953 sayılı Kanun kapsamında çalışan davacının ... sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmadan feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma ücreti ile %5 fazlası, yıllık izin, ikramiye, genel tatil ücreti ile %5 fazlası alacaklara hak kazandığı ancak hafta tatili ücreti bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 25.02.2020 tarihli ve 2016/14462 Esas, 2020/2965 Karar sayılı kararı ile 19.11.2019 tarihli ve 30953 sayılı Anayasa Mahkemesinin Resmî Gazete’de yayımlanan 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 Esas, 2019/74 Karar sayılı iptal kararı ile söz konusu %5 fazlalılığın dayanağı olan normun iptal edildiği, Anayasa Mahkemesince itiraz üzerine verilen bu iptal kararı Resmî Gazete’de yayımlanmakla sonuç doğurduğundan uyuşmazlığa tatbikinin sağlanarak fazla çalışma ücreti ile genel tatil alacağının %5 fazlalığına ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının çalışırken yıllık izin talebinde bulunmasına rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmesine rağmen ücretinin ödenmediğini iddia ve ispat etmediğinden kullanılmayan izinlerin 5393 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi hükmüne göre iki katı hesaplanmasının hatalı olduğu, takas mahsup talebinin değerlendirilmesi gerektiği, 5393 sayılı Kanun'da kıdem tazminatına ve ücretlere yürütülecek faize ilişkin özel bir hüküm bulunmadığından hüküm altına alınan alacaklara dava ve ıslah tarihleri gözetilerek yasal faize hükmedilmesi gerektiği, davada taraf olmayan “... Medya Pazarlama ve Dış Ticaret A.Ş.”nin taraf olarak gösterilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında; fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacağının %5 fazlalığına ilişkin taleplerin Anayasa Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 Esas, 2019/74 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek reddi gerektiği, davalı tarafın takas mahsup def'inin değerlendirildiği, kullanılmayan izinlerin tek kat üzerinden hesaplandığı, bozma dışı kalan ve itiraz edilmeyen hususlar bakımından 21.....2021 havale tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplama ve tespitlerin, dosyadaki bilgi ve belgeler ile uyumlu, hükme esas almak için yeterli ve denetime elverişli bulunduğu ifade edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dairemizin 25.02.2020 tarihli ve 2016/14462 Esas, 2020/2965 Karar sayılı kararının (5) numaralı bendinde; 5393 sayılı Kanun'da kıdem tazminatına ve ücretlere yürütülecek faize ilişkin özel bir hüküm bulunmadığından, söz konusu alacaklarda dava ve ıslah tarihleri gözetilerek yasal faize hükmedilmesi gerektiği ifade edilmiş olup; Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verilmesine rağmen (bozmaya uyulmakla birlikte davalı bakımından usuli kazanılmış hak oluşturan husus da dikkate alındığında) bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Zira Mahkemece, bozma sonrasında hüküm altına alınan kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi ve fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ile ikramiye alacaklarına yasal faizden aşağı olmamak üzere en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Bu husus gözetilmeksizin karar verilmesi bozma nedeni ise de, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Yukarıda açıklanan sebeple, temyiz konusu hükmün “1, 3, 4, 6” numaralı bentlerinde yer alan;
“1-28.370,75 TL net kıdem tazminatının fesih tarihi olan 10/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-906,50 TL net fazla mesai ücretinin dava tarihi olan 18/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden aşağı olmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-2.029,10 TL net genel tatil ücretinin dava tarihi olan 18/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden aşağı olmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-1.009,37 TL net ikramiye alacağının dava tarihi olan 18/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden aşağı olmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” hükümlerinin çıkartılarak yerine;
“1-28.370,75 TL net kıdem tazminatının 3.000,00 TL’sine dava tarihi olan 18.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, bakiye 25.370,75 TL’sine ıslah tarihi olan 13.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-906,50 TL net fazla çalışma ücretinin dava tarihi olan 18.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-2.029,10 TL net genel tatil ücretinin dava tarihi olan 18.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-1.009,37 TL net ikramiye alacağının dava tarihi olan 18.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” bentlerinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 10.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.