Esas No: 2022/12107
Karar No: 2022/11606
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12107 Esas 2022/11606 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/12107 E. , 2022/11606 K.Özet:
Davanın konusu, davacının davalı işveren bünyesindeki otel işyerinde uzun süre çalışması ve bu süreçte hakarete maruz kalması, alacaklarının ödenmemesi, keyfi şekilde işten çıkarılması gibi nedenlerle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve kötüniyet tazminatı talepleriyle ilgilidir. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, yapılacak ödemelerin icra baskısı altında mı yapıldığı konusunda karar verilmeyerek hatalı karar verildiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Daire kararı, icra takibi altında yapılan ödemelerin rızai ödeme olarak kabul edilmesinin yanlış olduğunu ve bu durumda alacağın tahsiline yönelik açılan dava sürecinde icra dosyasında tüm alacağın tahsil edilene kadar yapılan ödemelerin değişkenlik göstermesi gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Şirket bünyesindeki otel işyerinde 27.11.2004-15.10.2014 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığını, çalışma süresi boyunca davalı işveren tarafından davacıya hakaret edildiğini, aşağılamalara maruz kalındığını, davalı işverenin davacıya tüm alacaklarını aldığına dair evrak imzalatmak istediğini, davacının ise imza atmaması üzerine keyfi şekilde işten çıkarıldığını, işyerinde hafta tatili izni ve yıllık izinlerin kullandırılmadığını, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığını, günlük 14-15 saat çalıştığını, karşılığı ücret alacağının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve kötüniyet tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 02.02.2005 tarihinde çalışmaya başladığını, ... sözleşmesinin ....10.2014 tarihinde müvekkili tarafından haklı nedenle sona erdirildiğini, davacının alkol alışkanlığından dolayı kendisine verilen görevleri yerine getirmediğini, davacının işyerinde fazla çalışma yapmadığını, yıllık ücretli izinlerinin davacıya kullandırıldığını, davacının çalışmalarının karşılığının ödendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2016 tarihli ve 2015/34 Esas, 2016/217 Karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş; Dairemizin ....10.2020 tarihli ve 2017/16983 Esas, 2020/10770 Karar sayılı kararı ile davacının ispat edildiği kabul edilen fazla çalışma ücreti yönünden gerekçesiz olarak denetime elverişli olmayan biçimde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda kapsama alınan ek rapor doğrultusunda davacının haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığı kabulü ile brüt 23.555,73 TL fazla çalışma ücretine hak kazandığı tespit edilmekle beraber taraflar arasındaki ibra sözleşmesi ile icra dosyasının infazen kapatıldığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı Şirket, davacı tarafından kesinleşmeden icra takibine konu edilen ilâma istinaden icra dosyasına ödeme yapmıştır. Mahkemece, daha önce bozulan karara dayalı olarak icra dosyasına yapılan ödeme nedeniyle davalı hakkında açılan davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle "konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.
Gerçekten ödeme itiraz niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınır. Ancak, işçilik alacaklarının kesinleşmeden icra takibine konulması mümkün olup artık alacağın tahsili işlemleri başlamış olmakla yapılan ödemeler hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Dolayısıyla Mahkemenin icra baskı ve tehdidi altında yapılan ödemeleri rızai bir ödeme olarak değerlendirmeden icra takibi yokmuş gibi alacakları hüküm altına alması gerekir.
Aksinin kabulü hâlinde alacağın tahsiline yönelik açılan ... davasında, ... talebinin ötesine geçerek icra dosyasında tüm alacak tahsil edilene kadar yapılan ödemelerin asıl alacağı, faizlerini, yargılama giderleri ve icra masraflarını karşılayıp karşılamadığı, alacağın icra dosyasında doğru tahsil edilip edilmediği konularının denetimi noktasına gelinecektir. Sayılan işlemleri denetleme görevi ise bu konuda şikayet yoluna başvurulması üzerine İcra Hukuk Mahkemesine aittir.
Dosya içinde yer alan “Anlaşma ve İbraname” başlıklı 14.04.2020 tarihli belge içeriğinde de, anlaşma bedelinin banka hesabına yatırılması hâlinde, alacaklı tarafın başkaca herhangi bir işleme gerek kalmaksızın dosyanın haricen tahsili nedeniyle infazının sağlanarak dosyada mevcut tüm hacizlerinin kaldırılacağını temin edeceği hususu yazılı olup söz konusu ödemenin icra tehdidi altında yapıldığı açıktır.
Bu nedenle, Mahkemece davacının talepleri hakkında Dairemizin ....10.2020 tarihli ve 2017/16983 Esas, 2020/10770 Karar sayılı sayılı bozma ilâmı doğrultusunda bir karar verilmesi, hüküm kurulurken de alacağın tahsilde tekerrüre yer vermemek üzere karşı taraftan tahsili gerektiğinin belirtilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan; davacının yargılama sırasında vefatı üzerine davaya mirasçılar tarafından devam edilmesine rağmen gerekçeli karar başlığında müteveffa davacının mirasçıların adlarının yazılmaması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.