Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12106 Esas 2022/11605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/12106
Karar No: 2022/11605
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12106 Esas 2022/11605 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/12106 E.  ,  2022/11605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili; müvekkilinin ... Belediye Başkanlığında 15.....1993 tarihinde çalışmaya başladığını, Belediyedeki çalışmasının 30.03.2014 tarihinde kadar kesintisiz olarak devam ettiğini, müvekkilinin 04.11.2011 tarihinden sonra ... İl Özel İdare Müdürlüğüne devredildiğini ve bu Kurumda çalışmasının 10.10.2014 tarihine kadar devam ettiğini, Belediye tarafından müvekkilinin alcaklarının ödenmediğini, ... Belediyesinin tüzel kişiliğinin ortadan kalktığını, tüm hak ve borçları ile birlikte ... İl Özel İdaresine devredildiğini, ancak müvekkili davacının Belediye nezdinde çalışması karşılığ hak kazandığı işçilik alacaklarının işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesi hükümlerine uygun olarak ödenmediğini ileri sürerek hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti
    Davalı vekili; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının atamasının başka bir kuruma yapılmasından dolayı taraflarına açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, dava dilekçesindeki faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti
    Mahkemece yapılan ilk yargılamada, 07.....2016 tarihli ve 2015/319 Esas, 2016/588 Karar sayılı karar ile toplanan deliller, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
    Kararın süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarihli ve 2016/24884 Esas, 2019/24496 Karar sayılı kararı ile ıslaha karşı süresi içerisinde yapılan zamanaşımı def’i değerlendirilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu ve dava dilekçesinde yer alan hafta tatili ücretine ilişkin talebin akdi tatil olarak nitelendirilmesinin ve akdi tatil ücreti alacağının hüküm altına alınmasının talep aşımı niteliğinde olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılamada Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmiş olup 28.01.2021 tarihli ve 2020/111 Esas, 2021/48 Karar sayılı karar ile bozma ilâmı doğrultusunda aldırılan ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Söz konusu Mahkeme kararının süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 18.10.2021 tarihli ve 2021/10165 Esas, 2021/14421 Karar sayılı kararı ile Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarihli ve 2016/24884 Esas ve 2019/24496 Karar sayılı kararında dava dilekçesinde yer alan hafta tatili ücretine ilişkin talebin akdi tatil olarak nitelendirilmesinin ve akdi tatil ücreti alacağının hüküm altına alınmasının talep aşımı niteliğinde olduğuna ilişkin değerlendirmenin maddi hataya dayalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyizi doğrultusunda toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan hafta tatili alacağı talebinin kabul edilmesi gerekirken maddi hataya dayalı bozma ilâmı doğrultusunda reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz
    Karar süresi içerisinde davalı vekilince temyiz edilmiştir. 
      Gerekçe:
    1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve hükmün bozma ilâmına uygun olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2.Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılamada, hafta tatili ücreti alacağı ile ilave tediye alacağına yürütülen faizlerin başlangıç tarihi ve oranı hususunun usuli kazanılmış hakkın ihlaline sebebiyet verilip verilmediğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.
    Bunun için öncelikle usuli kazanılmış hak kavramına kısaca değinmek gerekmektedir.
    Bilindiği üzere, gerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'da (6100 sayılı Kanun) gerek mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda (1086 sayılı Kanun) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Usuli kazanılmış hak kurumu, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir.
    Kazanılmış haklar hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 2 nci maddesinde açıklanan “... Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
    Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.
    Örneğin mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymasıyla bozma kararı lehine olan taraf bakımından kazanılmış hak doğar.
    Bir mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozma kararında gösterilen ilkelere aykırı bulunması usule uygun olmadığından bozma nedenidir.
    Yargıtayın bozma kararına uymuş olan mahkeme bu uyma kararı ile bağlıdır. Daha sonra bu uyma kararından dönerek direnme kararı veremez; bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak ya da gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır.
    Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar çerçevesinde somut uyuşmazlık ele alındığında; Mahkemece 07.....2016 tarihli ve 2015/319 Esas, 2016/588 Karar sayılı kararda hafta tatili ücretine dava ve ıslah tarihinden en yüksek banka mevduat faizine; ilave tediye alacağına ise ödeme tarihlerinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Mahkemenin 28.01.2021 tarihli ve 2020/111 Esas, 2021/48 Karar sayılı kararında ise bozma ilâmı doğrultusunda hafta tatili ücreti alacağına ilişkin talebin reddine karar verilmiş; ilave tediye alacağına ise yine ödeme tarihlerinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hafta tatili ücreti alacağına toplu ... sözleşmesindeki ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi; ilave tediye alacağına ise ödeme tarihlerinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
    Belirtmek gerekir ki gerek dava gerekse ıslah dilekçesine göre davacı vekilince ilave tediye alacağına yürütülmesi talep edilen faiz türü yerinde olarak yasal faiz olup ilave tediye alacağına en yüksek mevduat faizi yürütülmesi öncelikle talep aşımı mahiyetinde olduğundan hatalı olmuştur. Diğer yandan; davacı vekilince ilave tediye alacağına Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ödeme tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği talep edilmiş ise de 6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine göre ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığından, alacak kanundan kaynaklandığından, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekir. Somut olayda davalı işveren davadan önce temerrüde düşürülmediğine göre ilave tediye alacağı için dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faize karar verilmesi gerekirken ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuş ise de davalı tarafça verilen ilk temyiz dilekçesinde bu yönde açık itiraz olmadığından Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarihli ve 2016/24884 Esas ve 2019/24496 Karar sayılı kararında da bu yönde bozma nedeni bulunmadığından, bozmaya uyulmakla davacı lehine ... usuli kazanılmış hak sebebiyle ilave tediyeye ödeme tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi hususu bozma sebebi yapılmamıştır.
    Diğer yandan, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde davacı vekilince hafta tatili ücretine en yüksek mevduat faizi yürütülmesi talep edilmiş olup Mahkemece bozma sonrasında yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hafta tatili ücretine en yüksek işletme kredisi faizi yürütülmesi öncelikle taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden hatalıdır. Ayrıca 07.....2016 tarihli ve 2015/319 Esas, 2016/588 Karar sayılı kararda hafta tatili ücretine dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olup davacı tarafça verilen ilk temyiz dilekçesinde bu yönde açık itiraz olmadığından Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarihli ve 2016/24884 Esas ve 2019/24496 Karar sayılı kararında da bu yönde bozma nedeni bulunmadığından, bozmaya uyulmakla davalı lehine ... usuli kazanılmış hak sebebiyle hafta tatili ücreti alacağına dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
    Ne var ki belirtilen yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 438 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    Sonuç
    Açıklanan sebeplere;
    Temyize konu kararın hüküm fıkrasının (6) ve (8) inci bentlerinin hükümden tamamen çıkarılarak yerlerine;
    “6-Brüt 8.849,22    TL ilave tediye alacağının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,”
    “8-Brüt 3.393,00 TL hafta tatili ücreti alacağının 500,00 TL’sinin dava tarihi olan 10.....2015 tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 24.05.2016 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” bentlerinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara