Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12668 Esas 2022/11564 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/12668
Karar No: 2022/11564
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12668 Esas 2022/11564 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra imzaladığı sözleşmeye uygun olarak ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacakları için davalıya dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının lehine karar vermiş fakat istinaf sürecinde Bölge Adliye Mahkemesi yargılamayı kısmen onaylamıştır. Temyiz sürecinde, davalı ve davacı vekilleri kararın tamamen bozulmasını talep etmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında hukuki bir yanlışlık olmadığından temyiz talepleri kabul edilmemiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri, 7036 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri ve Cumhuriyet Savcıları İle Hakimlerin Yetkileri Hakkında Kanun'un 3 üncü maddesi ve 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uygulanmıştır.
9. Hukuk Dairesi         2022/12668 E.  ,  2022/11564 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 42. ... Mahkemesi

    Taraflar arasında ... 42. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili asılın davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak kararlaştırıldığını; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının taleplerine ilişkin olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5665 Esas, 2020/14048 Karar sayılı kararı ile ... sözleşmesinde “…%” artış oranı belirtilmiş ise %4 oranında zam yapılmasının hukuka uygun olacağının belirtildiğini, ... sözleşmesinde herhangi bir oran belirtilmediğinden taleplerin reddinin gerektiğini, davacı ile davalı İdare arasında 02.04.2018 tarihinden itibaren geçerli belirsiz süreli ... sözleşmesi imzalandığını, sunulan ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacı ile davalı İdare arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak davacıya ödeme yapıldığını, sözleşmede davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir bir madde bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    ... 42. ... Mahkemesinin 20.05.2021 tarihli kararı ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, sürekli işçi kadrosuna geçişten sonra imzalanan ... sözleşmesinde davacıya asgari ücrete oranlanan bir ücret üzerinden ücret ödeneceğinin açıkça belirtilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    ... 42. ... Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli kararı ile kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde asgari ücrete oranlanan bir ücret düzenlemesi olduğu; ancak ilave tediye ve ikramiye ödemesine ilişkin ... sözleşmesinde ve toplu ... sözleşmesinde bir ödeme günü belirlenmediği gibi temerrüt tarihi de yer almadığı, buna göre İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan alacakların tamamına dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    2. Dairemizin 28.02.2022 tarihli kararı ile arabulucu tarafından düzenlenen son tutanaktan dava tarihine kadar olan dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği, davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının isabetsiz olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinin 2021 olduğu dikkate alındığında; 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen maktu vekâlet ücretine göre davacı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı doğrultusunda hesaplanan fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak tarihinden dava tarihine kadar olan kısım dışlanarak hüküm altına alınması ve arabulucu tarafından düzenlenen son tutanaktan sonraki döneme ilişkin hesaplanan kısım yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı Tarafın Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili; davalı lehine istinafta yapılan duruşma sebebiyle vekâlet ücretine hükmedilmesine karşın davacı yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, hüküm altına alınan alacak kalemleri bakımından arabuluculuk son tutanak tarihinin temerrüt tarihi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
    2. Davalı Tarafın Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili; davacının ücretinin ... sözleşmesine uygun olarak belirlendiğini ve ödendiğini, ödenmeyen alacağının bulunmadığını, davanın tümden reddi gerektiğini, faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk son tutanak tarihinden dava tarihine kadar olan döneme ve faiz türü ile faiz başlangıç tarihlerine ilişkin olarak bozmaya uygun karar verilip verilmediği ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi, 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
    3. Değerlendirme
    1. Temyiz olunan nihâi kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Bölge Adliye Mahkemesince kararın verildiği tarihin, 21.....2022 yerine 21.....2021 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir nitelikte bir maddi hata olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
    3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında temyiz sebeplerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VII. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
    Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara