Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8675 Esas 2022/11815 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8675
Karar No: 2022/11815
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8675 Esas 2022/11815 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/8675 E.  ,  2022/11815 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Orhangazi 1. Asliye (...) Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar karar verilmiştir.
    Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 12.....1997 tarihinde davalıya ait işyerinde üretim işçisi olarak işe başladığını, ... sözleşmesinin 12.02.2019 tarihinde 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) ... güvencesi hükümlerine aykırı olarak haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini, sağlık raporlarının uzun zamandır devam etmesi ve ihbar sürelerini 6 hafta aşmasının fesih sebebi olarak gösterilerek ... sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (I) numaralı bendi uyarınca feshedildiğini, haksız feshe rağmen işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, 12.01.1997 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başlayan davacının 14.07.2018 tarihi itibarıyla uzun süreli raporları ile toplamda 125 gün işe devam etmemesi sebebi ile ... sözleşmesinin 12.02.2019 tarihinde 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (I) numaralı bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, müvekkili davalı Şirketçe feshin son çare olması ilkesinin gözetildiğini, fesihle birlikte davacının bütün hak ve alacaklarını aldığına dair ibraname imzaladığını ve burada yıllık ücretli iznine ait tüm ücretlerini aldığını açıkça kabul ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    4857 sayılı ... Kanunun 25/I maddesinde "..(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için ... sözleşmesinin bildirimsiz fesih ...; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 inci maddeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin ... sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.' hükmüne yer verildiği, işverenin anılan maddeye dayanarak ... akdini feshetmesi durumunda, söz konusu sürenin bitiminden itibaren, işçinin işe gelmediği süre içinde her zaman fesih hakkını kullanabileceği, işverenin bekleme süresi dolmadan bu sebeple yapacağı feshin haksız fesih sayılacağı, bu fesih nedenine dayanarak ... akdinin işveren tarafından derhal feshi halinde işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı, işçinin tazminata esas kıdemi, raporun bitim tarihi değil, işçinin hizmet süresine güre ... Kanununun 17. Maddesine göre belirlenen önel süresine eklenecek 6 haftalık bitim tarihine göre belirleneceği, öngörülen önel süresine eklenen 6 haftalık süreyi aşan rapor süresinin işçinin kıdeminden sayılamayacağı, işverenin yaptığı fesih derhal fesih koşullarını taşıyorsa, işçinin ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, buna göre davacı vekilinin 02/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu beyan dilekçesinde davacının ... akdinin feshinin 4857 sayılı ... Kanunun 25/I maddesinde dayanılarak feshedildiğini kabul ettiği, bu durumda davacının ... akdinin feshinin haklı nedenle derhal feshe dayandığı, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, ancak ihbar tazminatını talep edemeyeceği kanaatine varılarak 130.073,12 TL kıdem tazminatı talebinin kabulüne, ihbar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    Davacı dava dilekçesi ile 21 günlük yıllık izinlerini kullanmadığını ve ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı tarafça yıllık izin belgeleri dosyaya sunulmuştur. 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre davacının bakiye 87 gün yıllık izin süresi olduğu ve buna göre hesaplamanın yapılmış olmakla birlikte, davacı dava dilekçesindeki beyanında 21 günlük yıllık izin kullanmadığını belirtiğinden, taleple bağlı kalınarak mahkememizce hesaplan 3.568,32 TL yıllık izin ücreti alacağı talebinin kabulüne, fazlaya dair talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
    . .." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı bilirkişi raporuna göre yapılan hesaplamalar doğrultusunda hüküm altına alınmış, ihbar tazminatına yönelik davacı talebinin reddine karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı lehine kabul edilen miktara göre belirlenmesi gereken vekâlet ücreti hesabında hata yapıldığını belirterek kararın bu yönü ile müvekkili yönünden ortadan kaldırılıp vekâlet ücretinin kabul edilen miktara göre doğru tutarda hesaplanarak hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ve bu nedenle de kıdem tazminatı talebi yönünden kabul kararı verilemeyeceğini, zira davacının kıdemi dikkate alındığında raporlu geçirilen sürenin ihbar süresini 9 hafta aştığını, davacının işten ayrılırken tüm hak ve alacaklarını aldığına dair ibraname imzaladığını, davacının herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi gereğince; "(1) Bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez..." şeklinde düzenleme bulunup, yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre ilk 40.000,00 TL için %15 sonra gelen 50.000,00 TL için %13 sonra gelen 90.000,00 TL için %9,50 oranında nispi Avukatlık ücreti hesaplandığında, ilk derece mahkemesi tarafından, 130.073,12 TL brüt kıdem tazminatı, 3.568,04 TL brüt yıllık izin ücreti alacağı olmak üzere hüküm altına alınan toplam 133.641,16 TL yönünden ilk 40.000,00 TL'nin avukatlık ücretinin 6.000,00 TL sonra gelen 50.000,00 TL avukatlık ücretinin 6.500,00 TL,sonra gelen 43.641,16 TL nin avukatlık ücretinin 4.145,91 olmak üzere toplamda 16.645,91 TL nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yerel mahkemece12.914,59 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
    ..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı lehine hükmolunan vekâlet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmuştur.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacının ... sözlememesinin 4857 sayılı Kanun'un maddesi gereğince feshi halinde kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerli olup olmadığı konularındadır.
    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
    2. 4857 sayılı Kanun'un "İşverenin haklı nedenle derhal fesih ..." kenar başlıklı 25 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
    " Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde ... sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
    I- Sağlık sebepleri:
    a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye
    düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç ... günü veya bir ayda beş ... gününden fazla sürmesi.
    ...(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için ... sözleşmesini bildirimsiz fesih ...; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin ... sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.
    ..."3. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun " Ceza koşulu ve ibra" kenar başlıklı 420 nci maddesi şöyledir:
    " Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.
    İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,
    ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
    Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.
    İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden ... bütün tazminat alacaklarına da uygulanır."
    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple,
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara