Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2747 Esas 2015/4051 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2747
Karar No: 2015/4051
Karar Tarihi: 14.09.2015

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2747 Esas 2015/4051 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/2747 E.  ,  2015/4051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanık ve temyizin kapsamı nedeniyle inceleme dışı olan ..."ün ... isimli şirketin ortakları oldukları, suç tarihinde şirketi temsil yetkisine sahip olan ortağın ... olduğu, sanık ... tarafından mağdurlar ..., ..., ... ve ..."nın borçlu; kendi şirketleri ... Ltd.Şti."nin ise lehdar göründüğü senetlerin sahte imzalarla tanzim edildiği; ..."ün ise bu sahteliği bilmeden sanıktan aldığı sahte senetleri ciro ederek ... Bankası Çarşı Şubesine 19/02/2007 tarihli kredi sözleşmesiyle aldıkları kredilerin teminatı olarak verdiği, kredi taksitlerinin süresinde ödenmemesi üzerine bankanın senetlerle ilgili olarak yaptığı icra takibine, senet borçlularının imza itirazında bulunmalarıyla durumun ortaya çıktığı anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    1-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
    Her ne kadar suç tarihi olarak suça konu senetlerin üzerinde yazılı düzenlenme tarihlerinin esas alındığı görülmekte ise de, senetlerin zaten sahte olarak düzenlendiği dolayısıyla düzenleme tarihlerinin de gerçeği yansıtmayacağı, düzenlenme tarihleri belirlenemediğinden suç tarihi olarak sahte senetlerin kullanılma yani kredi teminatı olarak bankaya verilme tarihlerinin esas alınması gerektiği, dosya içerisinde mevcut ... İzmir Çarşı Şubesinin 24/11/2010 tarihli yazısından anlaşılacağı üzere ... Otomotiv (...), Yazal Oto ( ...) ve ... adına düzenlenen senetlerin farklı zamanlarda bankaya verildikleri anlaşılmakta ise de suçun mağdurunun banka olduğu bu itibarla sahte olduğu anlaşılan senet borçlusu sayısınca resmi belgede sahtecilik suçunun değil katılan bankaya karşı aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kereler suç işlendiği, bu itibarla üçü zincirleme olmak üzere toplam dört resmi belgede sahtecilik suçundan değil tek bir resmi belgede sahtecilik suçunun zincirleme olarak işlenmiş olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Sanıkla ilgili banka arasında yapılan kredi sözleşmesinin toplam miktarının 200.000 TL olduğu ancak bu kredinin bir seferde kullanılmadığı, sanığın kredi teminatı olarak farklı zamanlarda senetler verip, verdiği bu senetlerin bedeliyle orantılı olarak peyderpey kredi kullandığı ayrıca teminat olarak vermiş olduğu tüm senetlerin sahte olmadığı, sahte olan 14 senedin toplam bedelinin ise 79.900 TL olduğu, dosya içerisinde mevcut ... İzmir Çarşı Şubesinin 04/06/2008 tarihli yazısında 123.000 TL üzerinden yasal takibe geçildiğinin yine bankanın sanıklara gönderdiği, dosyada sureti mevcut 26/06/2007 tarihli ihtarnamede bankanın krediden doğan 104.386,72 TL anapara alacağı olduğunun ihtar edilmiş olması karşısında, suçtan elde edilen haksız menfaatin ne surette 200.000 TL olarak kabul edildiği ve bu kabule göre hüküm kurulduğu yöntemince tartışılıp irdelenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK.nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, temel cezanın önce 5 gün adli para cezası olarak belirlenip daha sonra haksız elde edilen menfaatin iki katına çıkarılması suretiyle tayin ve tespiti,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara