Esas No: 2022/3117
Karar No: 2022/3790
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3117 Esas 2022/3790 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2022/3117 E. , 2022/3790 K.Özet:
Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi'nde yapılan itirazın iptali davasında, davacı firma 100.000 Euro'yu karşılayan son taksidi alan davalının haksız itirazda bulunduğunu ve %20 icra inkâr tazminatının tahsil edilmesi gerektiğini ileri sürerek dava açtı. Bir diğer birleşen davada ise davalı, inşaat kontrol sözleşmesinde belirtilen koşullara uymayarak 50.000 Euro'ya kadar ceza-i şart ödemesi gerektiği iddiasıyla itiraz etti. Dava, asıl ve birleşen davalarda davalının lehine sonuçlandı. Ancak davalı tarafın temyiz başvurusu sonucunda, Yargıtay'ın vermiş olduğu bozma kararı sonrasında dava, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi'ne devredildi. Mahkeme, görevsizlik gerekçesiyle davayı usulden reddetti. Ancak, mahkeme normalde Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmese de, dava ticari mahiyet taşıdığı için Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı belirtildi. Karara göre, göreve ilişkin kurallar kamusal düzene ilişkin olduğundan, mahkemece davanın esasına bakılması gerektiği belirtildi. Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi, Asliye Hukuk Mahkemelerinin davaya devam etmesi gerektiğini öngörmekte ve görevsizlik kararı verilemeyeceği belirtilmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 1. maddesi gereği, göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece davanın esasa bakılması gerekirken usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı sonucuna varıldı. Kararda, 6335 sayılı Kanun'un 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun göreve ilişkin hükümlerinin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan davalarda uygulanmayacağı belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen dava 2013/682 Esas davalı - birleşen 2014/533 Esas davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Asıl davada davacı .... Tic. Ltd. Şti. vekili Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu davada, taraflar arasında düzenlenen inşaat kontrol sözleşmesi uyarınca, müvekkili firmanın, davalı adına gerekli kontrolleri yaparak edimini yerini getirdiğini, 100.000 Euro tutarındaki sözleşme bedelinin son taksidi olan 10.000 Euro’nun davalı tarafça ödenmemesi üzerine, anılan tutarın karşılığı olan 22.429,00 TL asıl alacak ve işlemiş faizi 4.440,94 olmak üzere toplam 26.869,94 TL’nin tahsili amacıyla girişilen icra takibine karşı davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini;
Birleşen 2013/682 E. sayılı davada ise inşaat kontrol sözleşmesinde, sözleşme koşullarına uymayan tarafın 50.000 Euro ceza-i şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, borcun son taksidini ödememekle sözleşmeyi ihlal edilen davalının ceza-i şartı ödemekle yükümlüğü olduğunu, 112.145,00 TL asıl alacak ve 24.492,52 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 136.637,52 TL’nin tahsili amacıyla girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazı iptali ile %20 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2014/533 E. sayılı davada davada davacı ... Tic. San. Ltd. Şti. vekili, davalı tarafın inşaat kontrol sözleşmesi hükümlerine aykırı hareket ettiğini, inşaatın büyük ölçüde yapı denetimi olmadan devam ettirildiğini, bitme aşamasına getirildiğini, ayıplı imalatlar nedeniyle dava dışı yüklenici firma ile olan sözleşmenin feshedildiğini, inşaatların uzun süre durduğunu, satış yapılamadığını, ilgili idare tarafından projeye aykırı imalat nedeniyle müvekkiline ceza kesildiğini, kontroller titizlikle yapılmadığından düşük kalitede malzeme kullanıldığını, sözleşmeye aykırı bu davranışları nedeniyle davalının son taksit alacağının ödenmediğini, sözleşmeye aykırı hareket eden davalının 50.000 Euro tutarındaki ceza-i şartı ödemekle ve müvekkilinin uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlüğü olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 145.000,00 TL ceza-i şart bedeli ve 55.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 200.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince asıl ve birleşen 2013/682 E. sayılı davaların kabulüne, birleşen 2014/533 E. sayılı davanın reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen 2012/682 E. sayılı davalarda davalı - birleşen 2014/533 E. sayılı davada davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin (kapatılan Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin) 15.12.2020 tarihli 2018/866 E, 2020/4307 K. sayılı ilamıyla, birleşen 2013/682 E. sayılı dava yönünden asıl davada akdin ifasını isteyen davacı tarafın, asıl davadan sonra açtığı işbu birleşen davada seçimlik cezayı istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamı sonrasında Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, Alanya ilçesinde Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulup faaliyete geçirilmesi sebebiyle dosyanın yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemesine devrine karar verilmiştir. Devralan Alanya Asliye Ticaret Mahkemesince, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.09.2021 tarihi itibari ile faaliyete geçtiği, 01.09.2021 tarihinden önce açılan ticari davalar yönünden ilk davanın açıldığı mahkemelerin görev ve yetkilerinin devam ettiği gerekçesiyle, davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen 2013/682 E. sayılı dosyada davalı-birleşen 2014/533 E. sayılı dosyada davacı vekili temyiz etmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Dava, 01.07.2012 tarihinden sonra açılmış olup, dava ticari dava niteliğini haiz bir davadır. O halde yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmamaktakdır. 6102 sayılı TTK'nın 5/4. maddesinde Asliye Hukuk Mahkemesince davaya devam edilmesi ve görevsizlik kararı verilmemesi gerektiği açıkça öngörüldüğünden, dava tarihi itibariyle bu davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 08.07.2021 tarih ve 568 sayılı kararı ile Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.09.2021 tarihinde faaliyete geçirilmesine, Başkan ve Üyelerinin atanmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesi gereğince, göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiğinden, bu durumda mahkemece, davanın esası incelenerek sonuçlandırılması gerekirken, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen 2013/682 E. sayılı dosyada davalı-birleşen 2014/533 E. sayılı dosyada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.