Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9202 Esas 2022/12048 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9202
Karar No: 2022/12048
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9202 Esas 2022/12048 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/9202 E.  ,  2022/12048 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 55. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait ... Tersane Komutanlığı 91. Metal Kaplama Fabrikasında Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalıştırılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında bir işte çalışmasına rağmen söz konusu madde hükmüne aykırı olarak günde 8,5 saat çalıştırıldığını, toplu ... sözleşmesinin 52 nci maddesinde öngörülen kısa çalışma priminin ödenmediğini, daha evvel aynı hususta ... 20. ... Mahkemesinde seri nitelikte açılan davalar sonucunda ilgili işyerinin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalıştırılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, fazla çalışma ve kısa çalışma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zaman aşımı def'ini ileri sürmüş ve davacının işyerinde (A) grubu idareci olarak çalışması, Sağlık Kuralları Bakımından Günde 7,5 Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelikte belirtilen işleri fiilen yapmayan ve ilgili işlerin zararlı etkilerine maruz kalmayan çalışanlardan olması nedeni ile Yönetmelik kapsamında kabul edilmeyeceğini, davacının taleplerinin tamamen haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının günde 7,5 saat çalışması gereken işlerde çalıştığı gerekçesiyle bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre ıslaha karşı zamanaşımı itirazı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının idareci olup Yönetmelikte belirtilen işleri fiilen yapmayan ve Yönetmelik'te belirtilen işlerin zararlı etkilerine maruz kalmayan yönetim, denetim, koordine, kontrol ve benzeri işleri yürüten fabrika şefi, kısım şeflerinin 7,5 saat çalışma kapsamına alınmasının söz konusu Yönetmelik'e ve ilgili kanuna uygun olmaması nedeniyle 8,5 saat çalışma kapsamına alındığını, öte yandan davacının haftalık 45 saati aşan çalışması bulunmadığından fazla çalışma yapmadığını, davacının (A) grubu idareci olması nedeniyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 40 ıncı maddesi kapsamında kısa çalışma primi alma hakkına sahip olmadığını, faiz türü ve başlangıcının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararında, hüküm altına alınan fazla çalışma ücret alacağı yönünden toplu ... sözleşmesinde öngörülen ödeme tarihlerinden itibaren ve kısa çalışma prim alacakları yönünden dava ve ıslan tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi uygulandığı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 53 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre; toplu ... sözleşmesine dayanan ... davalarında, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından ödeme günü açıkça kararlaştırılmış olanlar bakımından belirlenen ödeme tarihi, ödeme günü tespit edilmemiş olanlar yönünden ise işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine karar verilmesi gerektiği, 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre; en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanabilmesi için işçilik alacağının toplu ... sözleşmesinden doğmuş olmasının gerektiği, yasal bir hakkın toplu ... sözleşmesinde tekrar edilmiş olmasının bu konuda yeterli olmadığı, buna göre ilgili toplu ... sözleşmesinin 51/b maddesinde ödeme günü açıkça kararlaştırıldığından fazla çalışma ücret alacağı yönünden faiz başlangıç tarihlerinin, toplu ... sözleşmesinde öngörülen ödeme tarihi olarak belirlenmesinde isabetsizlik olmasa da hüküm altına alınan fazla çalışma ücret alacağına en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının isabetsiz olduğu, dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi oranını geçmeyecek şekilde en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerektiği kanaatiyle davalının istinaf başvurusunun uygulanan faiz yönünden kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş gerekçeden farklı olarak kısa çalışma primi alacağına dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi oranını geçmeyecek şekilde en yüksek banka mevduat faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; her iki alacak yönünden de en yüksek işletme kredi faizi uygulanması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının çelişkili olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
    2.Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacının Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışma iddiası ve buna göre kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücretinin ispatı, arabuluculuk son tutanak tarihini aşan talepler bakımından dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, hesaplama unsurları, kısa çalışma prim alacağına uygulanan faiz türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    1.Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalıştırılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik hükümleri.
    2.7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca; "Kanuna, bireysel veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Maddenin ikinci fıkrasında ise "... Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.
    3. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 117 nci maddesi şöyledir:
    "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.
    Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bugünün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır."
    4. 6356 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ve davalı ... vekillerinin aşağıda yer alan (2) ve (3) numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından fazla çalışma ücreti ve toplu ... sözleşmesi hükmü gereği kısa çalışma primi alacağının tahsili için arabulucuya başvurulmuş, anlaşamama nedeniyle son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda hesaplamalar dava tarihi esas alınarak yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan, son tutanak tarihi 17.10.2018 ile dava tarihi 02.11.2018 tarihleri arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, Mahkemece, bu döneme ilişkin talebin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3. Hüküm altına alınan alacakların her ikisi için de en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması gerekir. Bölge Adliye Mahkemesince faiz yönünden hatalı belirleme ile gerekçe hüküm çelişkisi yaratılarak hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
    4. Kısa çalışma prim alacağı yönünden toplu ... sözleşmesinde bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla Mahkemece kısa çalışma primi alacağına ilişkin arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hükmü davalının istinaf etmesi nedeniyle bozma gerekçesi yapılmamıştır.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
    Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara