Esas No: 2022/12219
Karar No: 2022/11908
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12219 Esas 2022/11908 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/12219 E. , 2022/11908 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 59. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Elektrik İletim A.Ş. (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerlerinde, davalıdan ihale ile iş alan dava dışı alt işverenler nezdinde ve ihale ile alınan işler kapsamında işçi olarak çalıştığını, davacının sendika üyesi olduğunu, davacının üyesi olduğu sendika ile dava dışı alt işverenler arasında Yüksek Hakem Kurulunca toplu iş sözleşmeleri imzalandığını, söz konusu bu toplu iş sözleşmesi hükümlerinin davacıya uygulanmadığını, davalı ile dava dışı yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, davalının 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi uyarınca davacının hak kazandığı ve talep edilen işçilik alacaklarının tamamından dava dışı alt işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu kapsamda davalının davacının üyesi bulunduğu sendika ile alt işverenler arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan da sorumlu olduğunu, toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde alt işverenlerin değişmesinin toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına bir etkisinin bulunmadığını ileri sürerek, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı İdareye ait trafo merkezleri ile entegre tesislerin, bakım ve güvenlik/koruma hizmetleri hariç işletilmesi hizmetlerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi uyarınca ihale yoluyla dava dışı firmalara verildiğini ve dava dışı firmalarla bu ihaleler kapsamında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, bu ihalelerin anahtar teslim usulü ile yapıldığını, davalı İdarenin ihale makamı olduğunu, davalı İdare ile dava dışı yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı ile davalı İdare arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını, davalının taleplerden sorumlu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu iş sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı İdareye ait trafo merkezleri ile entegre tesislerin, bakım ve güvenlik/koruma hizmetleri hariç işletilmesi hizmetlerinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi uyarınca uyarınca ihale yoluyla dava dışı firmalara verildiğini ve dava dışı firmalarla bu ihaleler kapsamında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, bu ihalelerin anahtar teslim usulü ile yapıldığını, davalı İdarenin ihale makamı olduğunu, davalı İdare ile dava dışı yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı ile davalı İdare arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını, davalının taleplerden sorumlu olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... Genel Müdürlüğünün kendisine ait bazı trafo merkezleri ile entegre tesislerin işletilmesi işini 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale ile dava dışı tüzel kişilere (yüklenici firmalara) verdiği, yapılan bu ihaleler kapsamında davalı ile dava dışı yüklenici firmalar arasında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, davacının da ihale edilen bu işler kapsamında davalıya ait işyerlerinde ve yüklenici firmaların işçisi olarak çalıştığı, davacının iddiasının kapsamına göre davalılar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisinin tespitinde bir hata bulunmadığı, davalının 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi kapsamında sorumlu olduğu, benzer dosyalarda Yargıtay tarafından onama kararları verildiği, Yüksek Hakem Kurulunca imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin alt işverenler tarafından uygulanmadığı, davacının anılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklarının verilmediği, davacının talep edilen alacaklara hak kazandığı, davalı ile dava dışı yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu bu nedenle davacının tarafı olduğu işçi sendikası ile alt işveren arasında Yüksek Hakem Kurulunca imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklardan davalı asıl işveren sıfatı ile sorumlu olacağı, Mahkemece hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, talep edilen alacakların hesaplanmasına esas sürelerin/dönemlerin, ücret miktarlarının, toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümlerinin isabetli bir şekilde saptandığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.4857 sayılı Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."
3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.