Esas No: 2022/2892
Karar No: 2022/3745
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2892 Esas 2022/3745 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2022/2892 E. , 2022/3745 K.Özet:
Davacılar, davalı şirketle yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesinde belirtilen daire ve dükkanın tam olarak teslim edilmediğini ve sözleşme süresi içinde tamamlanmadığını öne sürerek tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Mahkeme, sözleşmenin feshedildiğine ve tapu iptal ve tescil talebinin kısmen kabul edildiğine karar vermiştir. Davacılar tarafından yapılan tavzih talebi doğrultusunda karar değiştirilmiştir. Ancak davalıların temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Kararda, HMK 304 vd. maddelerinin içerdiği anlamda maddi hata talebinin koşullarının oluşmaması nedeniyle hükmün yeniden incelemeye tabi tutulmasının hatalı olduğu belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: HMK 304 vd.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptatli ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalılar ... ve Meryem Arslan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davacılar ile davalı şirketin 30/04/2007 tarihinde 934 parsel sayılı taşınmaz için kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, sözleşme tarihinde arsa niteliğindeki taşınmazın davalı şirkete fiilen ve tapuda devir suretiyle teslim edildiğini, sözleşmeye göre davalı şirketin 934 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edeceği binada birinci katta bulunan daireyi arsa sahibi ...'a, zemin kat kuzey batı cepheli dükkanı da arsa sahibi ...'a tüm imalat işlerini bitirip ve ruhsatlarını alıp anahtar teslimi teslim edeceğini, inşaatın bitim tarihinin belediyeden alınacak inşaat ruhsatı tarihinden itibaren 14 ay olduğunu, davalı şirketin sözleşmeden yaklaşık 15 ay sonra 30/07/2008 tarihinde Düzce Belediyesinden yapı ruhsatı aldığını, buna göre 30/09/2009 tarihinde davalı şirketin davacı arsa sahiplerine taahhüt ettiği dükkan ve daireyi eksiksiz şekilde teslim etmesi gerektiğini ancak edemediğini, davacıların sözleşmede yüklenen edimleri yerine getirdiğini, arsayı fiilen teslim ettiklerini ve tapuda da devrettiklerini, davalı şirketin ise edim yükümlülüğünde temerrüde düştüğünü, davalı şirket dışındaki diğer davalıların müteahhitten bağımsız bölüm satın alan kişiler olduğunu, bu nedenlerle davalı ... Tic. Ltd. Şti. ile davacılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı şirketin temerrüdü sebebiyle haklı sebeple fesih edildiğinin tespitine, davalılar ..., ..., ..., ...'ın Düzce İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... Mevki, 934 parsel sayılı taşınmazda adlarına kayıtlı bulunan bağımsız bölüm tapularının iptali ile davacılar adına müştereken tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili davanın reddini istemiş, diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde sözleşmenin feshi ile davalı ... hakkında verilen karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tapu iptal ve tescil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar hakkında davacılar vekili, davalı ... ile davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine ilk derece mahkemesi hükmünün onanmasına karar verilmiş, tarafların karar düzeltme talebinde bulunmamaları üzerine 16/07/2020 tarihinde karar kesinleşmiştir.
Davacılar vekilince 23.09.2020 tarihinde tavzih isteminde bulunulmuş, mahkemece tavzih talebi doğrultusunda yeniden bilirkişi raporları alınarak, tapu iptal ve tescil talebine ilişkin hükümleri içeren maddelerin içerikleri değiştirilmek ve yeni maddeler eklenmek suretiyle 13.01.2022 tarihli tavzih kararı verilmiştir.
Tavzih kararına karşı davalı ... ve ..... şartlarda ve nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Hakim hükmü verdikten ve davadan elini çektinden sonra temyiz edilerek hüküm bozulmadıkça o davaya yeniden bakamayacak ve verilen hükmü değiştiremeyecektir. Nitekim davacılar tarafından açılan işbu dava da derecattan geçmiş, taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulmaması üzerine kesinleşmiştir. Ayrıca davacılar vekilinin HMK 304 vd. maddelerinin içerdiği anlamda maddi hata talebinin koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle maddi hata talebinin reddi gerekirken dosyanın ele alınarak yeniden inceleme yapmak suretiyle kesinleşen hükmün ortadan kaldırılması ile yeniden hüküm tesisi ve davada taraf olmayan bir kişi hakkında da karar verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.