Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2008/137 Esas 2008/205 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2008/137
Karar No: 2008/205

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2008/137 Esas 2008/205 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü Hüküm Uyuşmazlığı Olmadığına Dair         2008/137 E.  ,  2008/205 K.
  • ANAYASANIN 158. VE 2247 SAYILI YASANIN 1. MADDESINDE SAYILAN YARGI MERCILERINDEN OLMAYAN KAYMAKAMLIK ILE YARGI MERCII ARASINDA GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • GIDALARIN ÜRETİMİ, TÜKETİMİ VE DENETLENMESİNE DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABULÜ HAKKINDA KANUN(MÜLGA) (5179) Madde 29

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Uyuşmazlık Mahkemesi’nden

İstemde Bulunan                            : Kemalpaşa Kaymakamlığı  

                                                              İlçe Tarım Müdürlüğü 

O L A Y          : Sanık U.Y. hakkında sağlığa aykırı gıda maddesi üretmek suçundan dolayı adli yargı yerinde kamu davası açılmıştır.

KEMALPAŞA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ; 14.12.2006 gün ve E:2005/238, K:2006/514 sayı ile, Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2005/286 Esas sayılı iddianamesiyle, olay tarihinde sanığın kullandığı araç ile İzmir"den Turgutlu istikametine seyir halinde iken aracın takla atması sonucu kaza meydana geldiği, kaza ile yapılan soruşturma süresinde sanığın kullandığı araçta yapılan incelemede bir miktar sıvı madde ile şişeler ele geçirildiği, maddeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda sıvı maddenin alkol olduğu, ayrıca şişeler içerisinde ele geçirilen maddenin "gıda kodeksi ve votka ürün talimatına uymayan" sahte votkalar olduğu, sanığın bu maddeleri üreterek piyasaya sunduğu ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinden bahisle eylemine uyan 5179 sayılı Yasa’nın 29/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle Mahkemelerine kamu davası açıldığı, sanık savunmasında; olay tarihinde Hulusi Güneş ile birlikte Kerim Aytekin adındaki şahsın ürettiği suça konu içkileri Menemen"den araçlarına yükleyerek Salihli"ye götürmek için yola çıktıklarında Kemalpaşa’da kaza yaptıklarını, araçta ele geçirilen alkollü içeceklerin Hulusi Güneş’e ait olduğunu kendisinin sadece nakliyesini yaptığını beyan ettiği, tanıklar Öner Salan, Şakir Aydın ve Süleyman Küçük’ün benzer beyanlarında; kaza yerine gittiklerinde sanığın telefonunu alarak dinlemeye geçtiklerini, Bursa"dan bir şahsın telefonla aradığını kendilerini sanık zannederek "boş şişeler hazır Ufuk Abi, geçen yıl da gelip şişeleri siz almıştınız" dediğini, buna ilişkin tutanak tuttuklarını beyan ettikleri, iddia, sanık savunması, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar sanık hakkında 5179 sayılı Yasa’nın 29/1 maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle Mahkemelerine kamu davası açılmış ise de; 5179 sayılı Yasa’nın 29. maddesinde idari para cezasının öngörüldüğü, aynı Yasa’nın 30. maddesinde ise; bu kanunda belirtilen idari para cezalarının o yerin en büyük mülki amirince verileceği hükmünün düzenlendiği dikkate alındığında sanık hakkında işlem yapma görevinin Kaymakamlık Makamı’na ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek, sanık hakkında 5179 sayılı Yasa’nın 30. maddesi delaletiyle aynı Yasanın 29. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Kaymakamlık Makamına gönderilmesine karar vermiş; bu karar, kesinleşmiştir.

Dosyanın gönderildiği KEMALPAŞA KAYMAKAMLIĞI İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜ’nün, Uyuşmazlık Mahkemesi’ne hitaben yazdığı 18.10.2007 gün ve Kont./4452 sayılı yazıda; “İlçemiz Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2005/238 Esas No ve 2006/514 Karar No"lu davanın sonucunda; sanığın, 5179 sayılı Yasanın 29/1 maddesi uyarınca cezalandırılması ve 5179 sayılı Yasanın 29. maddesinde öngörülen idari para cezası kararının aynı Yasanın 30 maddesinde belirtilen "bu kanunda belirtilen idari para cezaları o yerin en büyük mülki amirince verilir" hükmüne göre Asliye Ceza Mahkemesinin GÖREVSİZLİĞİNE karar verilmiş olup Kaymakamlık Makamına gereği yapılması için dosya gönderilmiştir. Ancak 5179 sayılı Kanunun 29. maddesinde 29/1 bendi bulunmamaktadır. Dosyada davanın mevzusu "Sağlığa Aykırı Gıda Maddesi Üretmek" olduğu ve söz konusu mevzunun 29 maddesinin ı bendinde "Bu Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen sağlığın korunması ile ilgili yasakları ihlâl eden gerçek kişiler veya tüzel kişiliğin yasal temsilcileri, üç aydan altı aya kadar hapis ve beşmilyar liradan yirmimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır ve malların müsaderesine hükmolunur" şeklinde belirtilmektedir. Bu hükmün 30. maddede belirtilen idari para cezasına girmediği görülmektedir. Davanın tekrar görüşülmesi hususunda gereğini arz ederim” denilmiştir.

Bunun üzerine, UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ; 4.2.2008 gün ve E:2007/543, K:2008/26 sayı ile, dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Anayasa’nın 158. maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğunun belirtildiği; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde de, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…” denildiği, Kemalpaşa Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğü’nce, Uyuşmazlık Mahkemesi’nden,  Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararına dayanak teşkil eden 5179 sayılı Kanun’un 29. maddesinde 29/1 bendi bulunmadığı, davanın mevzusunun "Sağlığa Aykırı Gıda Maddesi Üretmek" olduğu ve söz konusu mevzunun 29. maddesinin (ı) bendinde "Bu Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen sağlığın korunması ile ilgili yasakları ihlâl eden gerçek kişiler veya tüzel kişiliğin yasal temsilcileri, üç aydan altı aya kadar hapis ve beşmilyar liradan yirmimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır ve malların müsaderesine hükmolunur" şeklinde belirtildiği, bu hükmün 30. maddede belirtilen idari para cezasına girmediğinin görüldüğü, davanın tekrar görüşülmesi hususunda gereğinin yapılmasının istenildiği, Kemalpaşa Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğü’nün Uyuşmazlık Mahkemesi’nden  talebi, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev yada hüküm uyuşmazlığının çözümüne ilişkin olmayıp, davanın tekrar görüşülmesi hususunda gereğinin yapılmasına ilişkin bulunduğu, ancak, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin yetkisi, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını çözümlemekle sınırlı olduğundan, Kemalpaşa Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğü’nün bu talebinin yerine getirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle 2247 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddine karar vermiştir.

Bu kez, İZMİR KEMALPAŞA KAYMAKAMLIĞI’nca İlçe Tarım Müdürlüğüne hitaben yazılan 2.4.2008 gün ve 419 sayılı yazıda; Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 2005/238 Esas No ve 2006/514 Karar nolu davanın sonucunda sanığın 5179 sayılı Kanun’un 29/ı bendi gereğince cezalandırılması idari para cezasına girmediğinden söz konusu dosyanın tekrar incelenerek hangi yetkili merciinde görüşülmesi gerektiği konusundaki ilgi görüş yazısının incelendiği, sanık, Emin Muhittin ve Sabiha oğlu 20.2.1965 Bornova doğumlu U.Y. hakkında sağlığa aykırı gıda maddesi üretmek suçundan dolayı C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve 2005/286 Esas sayılı iddianame ile kamu davası açıldığının anlaşıldığı, ancak Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi, 2005/238 Esas No, 2006/514 Karar no"lu, 14.12.2006 tarihli kararı ile, "...her ne kadar sanık hakkında 5179 sayılı Yasa’nın 29/1 maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de; 5179 sayılı Yasa’nın 29. maddesinde idari para cezasının öngörüldüğü, aynı Yasanın 30. maddesinde ise bu kanunda belirtilen idari para cezaları o yerin en büyük mülki amirince verilir hükmünün düzenlendiği hususu dikkate alınarak CMK’nun 3,4,5 maddeleri uyarınca Mahkemelerinin görevsizliğine karar verdiği, Kemalpaşa Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğü’nün Mahkemeden talebinin 5179 sayılı Yasa’nın 29. maddesi (ı) bendinin uygulanması olduğu, 5179 sayılı Yasa’nın (ı) bendinde "Bu Kanunun 18. maddesinde belirtilen sağlığın korunması ile ilgili yasakları ihlal eden gerçek kişiler veya tüzel kişiliğin yasal temsilcileri, üç aydan altı ava kadar hapis ve beş milyar liradan yirmi milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır ve malların müsaderesine hükmolunur” hükmünün düzenlendiği hususu dikkate alındığında, hapis ve ağır para cezası yaptırımını uygulamaya ancak adli makamların yetkili olduğunun açık bulunduğu, bu nedenle, 5179 sayılı Yasa’nın 29. maddesinin, diğer bentlerinden ayrı olarak münhasıran (ı) bendinde düzenlenen yaptırımların idari mahiyette olmadığından Kaymakamlık Makamı’nın görevsizliğine karar verildiği belirtilmiştir.

Kemalpaşa Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğü’nce Uyuşmazlık Mahkemesi’ne hitaben yazılan 8.4.2008 gün ve 1377 sayılı yazıda, Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.1.2007 tarih ve 2006/514 sayılı görevsizlik kararı ile Kaymakamlıklarının 2.4.2008 tarih ve 419 sayılı görevsizlik kararının dosya ile birlikte gönderildiği belirtilerek görevli merciin belirlenmesi istenilmiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU,  Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, O.Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 7.7.2008 günlü toplantısında; Hâkim-Raportör Nurdane TOPUZ’un 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 13.10.1988 tarih ve 19958 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararının sonuç kısmında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un bütünü ile incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanun’un uygulanması yönünden, 2. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan  “Ceza Uyuşmazlıkları”  ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebiyle başlayan yargılanması sonucunda sanığın mahkûmiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda Askeri ve Adli Ceza Mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması; bunun dışında kalan tüm görev ve hüküm uyuşmazlıklarının “Hukuk Uyuşmazlığı” sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır” denilmekte olup, adli ceza mahkemesi ile  idari mercii arasında görev uyuşmazlığı doğduğu öne sürüldüğüne göre, başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın uygulanması yönünden “hukuk uyuşmazlığı” kapsamında bulunduğu açıktır.

            Anayasa’nın 158. maddesinin birinci fıkrasında “Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir” denilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

            Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır” hükümleri yer almış;  aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan hükümlere göre, Uyuşmazlık Mahkemesince bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli, idari veya askeri yargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmiş bulunması gerekmektedir.

Olayda, Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderilmesi üzerine Kemalpaşa Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğü’nce, Uyuşmazlık Mahkemesi’nden, davanın tekrar görüşülmesi hususunda gereğinin yapılmasının istenilmesi üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nce yukarıda yazılı gerekçe ile başvurunun reddine karar verildiği, bu kez, Kemalpaşa Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğü’nce, Kaymakamlıklarınca görevsizlik kararı verildiği belirtilerek adli yargı kararı ile Kaymakamlıklarının kararı arasında oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.

Kaymakamlık, Anayasa’nın 158. ve 2247 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde belirtilen yargı mercilerinden olmadığından, ortada Uyuşmazlık Mahkemesi’nce çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunduğundan söz etmek olanaksızdır.

Bu durum karşısında, 2247 sayılı Yasa’nın 1. maddesine uygun olmayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 1. maddesine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 7.7.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Hemen Ara