Kamu malına zarar vermek - hakaret - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13890 Esas 2015/4017 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13890
Karar No: 2015/4017
Karar Tarihi: 14.09.2015

Kamu malına zarar vermek - hakaret - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13890 Esas 2015/4017 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, görevli polis memuru olan şikayetçilere hakaret ettiği ve polis otosuna zarar vererek kamu malına zarar vermek suçlarını işledi. Dosya kapsamına göre sanığın eylemleri kamu görevlisine hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarını oluşturmaktadır. Sanığın birden fazla şikayetçiye karşı hakaret ettiği anlaşıldığından zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. TCK'nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan\" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilerek hüküm verilmesi gerektiği belirtilmektedir.
23. Ceza Dairesi         2015/13890 E.  ,  2015/4017 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu malına zarar vermek, hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay tarihinde sanık ..."ın görevli polis memuru olan şikayetçiler ... ve ..."a hakaret ettiği, ayrıca mülkiyeti kamuya ait olan polis otosuna zarar vermek suretiyle kamu malına zarar vermek suçlarını işlediği iddia edilen olayda, sanığın savunması, şikayetçilerin anlatımları, olaya ilişkin tutanaklar, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eylemlerinin kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret ve kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, aynı anda birden fazla şikayetçiye karşı hakaret ettiğininanlaşılması karşısında TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, iki ayrı hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara