Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12916 Esas 2022/11889 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/12916
Karar No: 2022/11889
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12916 Esas 2022/11889 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/12916 E.  ,  2022/11889 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 6. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararın davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile Mahkeme kararının ortadan kaldırılması ile davanın esası hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf yoluna başvurmayan ve İstinaf Mahkemesince de aleyhine hüküm kurulmayan davalı Sendikanın artık İlk Derece Mahkemesi kararını doğrudan ve katılma yoluyla temyiz etmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle; davalı Sendikanın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etme hakkı olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    Davalı Bakanlık vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin .... Bulvarı No:72/3 ..... .../... adresinde tıbbi cihazların bakımı işlerini yürütmekte ve Sağlık Bakanlığı tarafından açılan ihalelere katılmak suretiyle faaliyette bulunduğunu, dava konusu yetki belgesinin düzenlenmesinden önce, 12.09.2019 tarihinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 12.02.2019 tarihli 58736034-103.02-E.398525 sayılı yazısı ile ... Sağlık İşçileri (Sağlık-...) Sendikasının müvekkili Şirketin ekli listede yer alan işyerlerinin tümünü kapsar şekilde işletme toplu ... sözleşmesi akdetmek için yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının belirtildiğini, müvekkili Şirkete 18.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, tebliğden itibaren yasal süresi içinde taraflarınca ... 39. ... Mahkemesinin 2019/83 Esas sayılı dosyasından yetki belgesine itiraz edildiğini, İlk Derece Mahkemesince yetki itirazlarının reddine karar verilmişse de kararın istinaf incelemesi neticesinde yetkisiz mahkemede görüldüğü gerekçesiyle bozulduğunu, bunun akabinde dosyanın ... 39. ... Mahkemesinin 2020/456 Esas sayılı dosyasında tekrar görülecek ... ... mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiğini, davanın ortak yetkili mahkeme olan ...'da görülmesi gerektiği gerekçesiyle taraflarınca istinaf ve sonrasında temyiz başvurusunda bulunulduğunu, temyiz başvurusunun reddine dair Yargıtay ilâmının 01.07.2021 tarihinde elektronik olarak tebliğinden itibaren süresi içerisinde 06.07.2021 tarihinde yetkisizlik kararına istinaden taraflarınca dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edildiğini, talep üzerine ... 39. ... Mahkemesinin 10.08.2021 tarihinde dosyayı yetkili ... mahkemelerine gönderildiğini, yetki tespitine itiraz davası hâlen derdest olup yetkili ... ... mahkemeleri tarafından görülmeye devam edildiğini, davalı Bakanlık tarafından düzenlenen 12.09.2019 tarihli yetki belgesine yönelik dava süreci hâlen devam etmekte iken Bakanlıkça işbu dava esastan reddedilerek sonuçlanmış gibi işbu dava ile itiraz etmekte oldukları ikinci ve yeni bir yetki belgesi düzenlendiğini, düzenlenen bahsi geçen belgenin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) aykırı olduğunun açık olduğunu, zira Kanun'un yetki tespitine itirazı düzenleyen 43 üncü maddesinin 5 inci fıkrasında "İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur." hükmünün düzenlendiğini, bu hükme göre yetki işlemlerinin devamı kararın kesinleşmesi şartına bağlanmış olup karar kesinleşmeksizin yetki işlemlerine devam edilmesinin mümkün olmadığını, Kanun'un işbu amir hükmü karşısında davalı Bakanlık tarafından yeni bir yetki belgesi düzenlenmesinin ise adeta kanun hükmünü dolanmak olup derhâl iptal edilmesi gerektiğini, bunun yanı sıra 12.09.2019 tarihli yetki belgesine itiraza dair davalarında da belirttikleri üzere 12.09.2019 tarihli yetki belgesine esas olarak gösterilen müvekkili Şirket işyerinde çalışan sayısına dair tespitin hatalı olduğunu, yine yetki belgesinin verildiği tarih olan 04.08.2021 tarihinde müvekkili Şirkette çalışan personel sayısının 44 olduğunu ve Bakanlık tarafından verilen listede yer alan işyerlerinden yalnızca bir tanesinin faaliyet gösterdiğini, müvekkili Şirketin 04.08.2021 tarihi itibarıyla açık olan işyerinin ... Mah. ... Sokak. No:21-8/33 .../... adresinde mukim 4 8610 07 07 1478120 034 13 96 00 işyeri sicil numarasına sahip işyeri olduğunu, davalı Bakanlık tarafından verilen yetki belgesinin bu açıdan da Kanun'a aykırı olduğunu iddia ederek olumlu yetki tespitinin iptalini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davaya konu yetki tespitine ilişkin hukuki işlemi davacının açıklaması gerektiğini, davacı ... işyerlerinde toplu ... sözleşmesi yapmak üzere 10.01.2019 tarihinde Sağlık-... Sendikasının yetki tespiti başvurusunda bulunduğunu, bunun üzerine yapılan gerekli incelemenin ardından başvurucu Sendikaya olumlu yetki tespit yazısı verildiğini, ardından işveren tarafından yetki tespitine itiraz edilerek ... 39. ... Mahkemesinde 2019/83 Esas numarası ile dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda Mahkeme tarafından 2020/72 Karar sayılı karar ile "Davacının birden fazla Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğü'nün yetki alanına giren işyerlerinin olması (...-...) nedeniyle yasa gereği itiraz başvurusunu yapılacağı malum Bakanlık olacağını, Bakanlık yetki tespitinin davacı yana 18.02.2019 günü tebliğ edildiği, itirazını görevli makam olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arşiv hizmetleri birimine 22.02.2019 günü 432055 kayıt no ile yapmış olduğu ve aynı gün ... ... Mahkemesi nezdinde davasını açtığı ve neticede yasada öngörülen sürede ve şekilde davasını açtığı değerlendirilmiştir." şeklinde değerlendirme yapılarak davanın esasına girilmek suretiyle verilen yetki tespitinin kanuna uygun olduğu sonucuna varıldığını ve davanın esastan reddedildiğini, Bakanlığın yetki tespit işlemlerini gerçekleştirirken 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır." hükmü uyarınca işlem tesis ettiğini, dolayısıyla çalışan sayıları ve sendikalı çalışan sayılarında hata olduğu hususundaki iddia ve itirazların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacının ileri sürmüş olduğu iddialarının tamamının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, davacının iddialarını ispatlar nitelikte yazılı hiçbir kayıt ve belgeyi dosyaya ibraz etmediğini, 6356 sayılı Kanun gereğince Bakanlığa, davacı işveren bünyesindeki üye sayısının çoğunluk arz ettiğinin tespiti talebiyle 10.01.2019 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, Bakanlığın 17.01.2019 tarihli ve 58736034-103.02-E.148372 sayılı cevap yazısında Sendikanın işçi ve üye sayısı belirtilen işletmede mevcut üye sayısıyla toplu ... sözleşmesi yapma yetkisini haiz olduğu tespitinde bulunulduğunu, davanın duruşma yapılmaksızın reddi gerektiğini, üyelik ve tespitlerin Bakanlık tarafından elektronik ortamda yapıldığını, davacının çoğunluğun sağlanamadığı yönündeki asılsız hiçbir resmî belge ve evraka dayanmayan itirazlarının dikkate alınmaması gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava açıldıktan sonra davaya konu edilen ikinci ve yeni yetki belgesinin Bakanlık tarafından işleme konulmaması yönünde karar alındığından davanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesinde yer alan davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmayan hâllerde hâkimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedeceği düzenlemesi uyarınca davacının dava açmakta haklı olduğu ve dava açmasına davalıların yanlış uygulamaları sebep olduğundan yargılama giderlerinin davalılara yükletildiği gerekçesiyle "Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı Bakanlık vekili istinaf dilekçesinde; yetkisiz de olsa ... 39. ... Mahkemesinin ilk incelemesinde işin esasına girerek Bakanlığın yetki tespitini uygun bulduğunu ve davayı reddettiğini, davanın yetkili ... ... Mahkemesinde devam ettiğine dair herhangi bir bilgi verilmediğini, sürecin sona erdiği kanaatine varılarak 04.08.2021 tarihli ve 24680 sayılı yetki belgesinin verildiğini, Bakanlığın yetki tespit işlemlerini gerçekleştirirken 6356 sayılı Kanun'daki düzenlemeye göre işlem yaptığını, ... 6. ... Mahkemesinin 2021/732 Esas sayılı dosyasında tensip zaptı veya herhangi bir evrakın Bakanlığa tebliğ edilmediğini, yalnızca davacı ... diğer davalıya tebliğ edildiğini, dosya üzerinden yapılan incelemede bu durumun tespit edildiğini, devamında dosyaya dair karar verildiğini ve müvekkili Bakanlığa ilk defa bu dosyaya dair gerekçeli kararın tebliğ edildiğini, gerekçeli kararın tebliği ile ... 6. ... Mahkemesinin 2021/732 Esas sayılı dosyasından haberdar olunabildiğini, dolayısıyla müvekkili Bakanlığın işlemlerinde hatalı olmadığını, kasıtlı olarak hukuka aykırı işlem yapılmasının da söz konusu olmadığını, dolayısıyla davanın reddi ile aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkili Bakanlığın harçtan muaf olduğunu, zorunlu arabuluculuk başvuru giderinin davalılardan alınmasının hatalı olduğunu, dosyanın niteliği gereği zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını, dosyada arabuluculuk süreci bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Bakanlık hatalı işlemi dolayısıyla davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasının usule uygun olduğu, ancak davalı Bakanlık harçtan muaf olduğu hâlde, harçtan sorumlu tutulması ve ayrıca zorunlu arabuluculuğa tabi olmayan ve esasen arabuluculuğa da başvurulmayan davada davalıların arabuluculuk giderinden sorumlu tutulmalarının da hatalı olduğu, hükmün yalnızca bu yönlerden düzeltilmesinin gerektiği gerekçesiyle,
    " 1-Davalı Bakanlığın istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
    HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre mahkeme kararının ORTADAN KALDIRILMASI İLE DAVANIN ESASI HAKKINDA YENİDEN KARAR VERİLEREK;
    Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığını,
    2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davalı Sendikadan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
    Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    3-Davacının yaptığı 141,50 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
    Davacının yaptığı 138,60 TL harç giderinin davalı Sendikadan tahsili ile davacıya verilmesine,
    4-Davacı vekille temsil edildiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, " karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı Bakanlık vekili temyiz dilekçesinde; yetki belgesinin düzenlenmesinde Bakanlığın herhangi bir kusurunun bulunmadığı gibi kasıtlı olarak hukuka aykırı bir işlem yapmasının da söz konusu olmadığını, bu sebeple davanın reddi ile aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, konusuz kalan davada vekâlet ücreti ve yargılama giderinden sorumluluğun nasıl belirlenmesi gerektiğine ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'un ile 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Bakanlık vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Yukarıda açıklanan sebeplerle;
    A. Davalı Sendika Temyizi Yönünden
    Davalı Sendika vekilinin kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından temyiz talebinin REDDİNE,
    Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
    B. Davalı Bakanlık Temyizi Yönünden
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Davalı ... Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara