Esas No: 2022/12002
Karar No: 2022/11956
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12002 Esas 2022/11956 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/12002 E. , 2022/11956 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 54. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerlerinde, davalıdan ihale ile iş alan dava dışı alt işverenler nezdinde ve ihale ile alınan işler kapsamında işçi olarak çalıştığını, müvekkilinin sendika üyesi olduğunu, müvekkilinin üyesi olduğu sendika ile dava dışı alt işverenler arasında Yüksek Hakem Kurulunca toplu iş sözleşmelerinin karara bağlandığını, söz konusu bu toplu iş sözleşmesi hükümlerinin müvekkiline uygulanmadığını, davalı ile dava dışı yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, davalının 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi uyarınca müvekkilinin hak kazandığı ve talep edilen işçilik alacaklarının tamamından dava dışı alt işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu kapsamda davalının davacının üyesi bulunduğu sendika ile alt işverenler arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan da sorumlu olduğunu, toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde alt işverenlerin değişmesinin toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına bir etkisinin bulunmadığını ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı İdarenin 380 ve 154 kV 'luk İletim Trafo Merkezlerinin İşletmesinin Hizmet Alımı Yolu İle Yapılmasına Yönelik Birim Fiyat Hizmet Alımı Sözleşmesi ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi uyarınca ihale yoluyla sözleşmede belirtilen işlerin dava dışı firmalara verildiğini ve dava dışı firmalarla bu ihaleler kapsamında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, bu ihalelerin anahtar teslim usulü ile yapıldığını, davalı İdarenin ihale makamı olduğunu, davalı İdare ile dava dışı yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı ile davalı İdare arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını ve davalının dava konusu taleplerden sorumlu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.İhbar olunan ... Enerji Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin asıl işveren konumundaki davalı Kurumun yaptığı elektrik iletim trafo merkezlerinin işletilmesinin hizmet alımı yolu ile yapılmasına yönelik yapılan sözleşme ile taşeron hizmeti verdiğini, sözleşme yapıldığı sırada işçi adına hareket eden sendika veya işçiler ile hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi yönünden bağlantı bulunmadığını, sözleşmenin imzalandığı tarih itibarıyla davacı işçi yönünden toplu iş sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle müvekkili Şirket yönünden bağlayıcı olmadığını, kaldı ki hizmet alımı sözleşmesi imzalandıktan sonra öngörülmeyen kalemler nedeni ile yüklenicinin ihaleyi aldığı kâr marjının düşürülmesi veya zarara uğrayacak şekilde yüklenici sözleşmesinin yorumlanmasının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu iş sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle toplanan kanıtlara ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihale makamı olduklarından dolayı 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendine göre istisna kapsamında trafo merkezlerinin işletilmesine yönelik hizmet alımı işleri için Yüksek Hakem Kurulu kararı ile karara bağlanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkından sorumlu olmadıklarını, tarafları dava dışı Şirket ile ... Sendikası olan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Somut uyuşmazlıkta, dava dışı şirketler ile ... Sendikası arasında yürütülen TİS görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine Yüksek Hakem Kurulunun 2019/525 Esas ve 2019/438 Karar sayılı kararı ile 15.03.2019-14.02.2020 yürürlük süreli TİS'in karara bağlandığı, davalı ... ile ihbar olunan Şirket arasındaki sözleşmenin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi uyarınca yapıldığının ve buna göre 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca dava konusu alacaklardan davalı ...'ın sorumluluğu bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 17.05.2022 tarih ve 2022/5446 Esas, 2022/6114 Karar sayılı kararı).
..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalı asıl işverenin sorumlu olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.4857 sayılı Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."
3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.