Esas No: 2022/1073
Karar No: 2022/3800
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1073 Esas 2022/3800 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2022/1073 E. , 2022/3800 K.Özet:
Davalı yüklenicinin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatı bitirip teslim etmediği gerekçesiyle açılan sözleşmenin feshi ile tazminat talebi davasında, Mahkemece davanın kısmen kabul edildiği ve sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verildiği ancak tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddedildiği belirtilmiştir. Bu kararın yerel mahkeme ve temyiz incelemeleri sonunda Anayasa Mahkemesi tarafından adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle ortadan kaldırıldığı ifade edilmektedir. Dosyanın yeniden incelenmesi sonrasında, sözleşmenin tarihi itibariyle inşaatın mümkün olmadığı, tahammül süresinin fazlaca geçtiği ve davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddedildiği belirtilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri verilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın iadei muhakeme şartları gerçekleştirmediğinden talebin reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkili arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatın temel üstü ruhsatından itibaren 20 ay içinde bitirilip teslimi gerekirken yüklenicinin inşaata başlamadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili yüklenicinin sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmek için hemen işe başladığını, gecikmede müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, maddi ve manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 14.04.2015 tarih ve 2014/8312 E., 2015/2544 K. sayılı ilamı ile taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasına girilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin feragat nedeniyle reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 15.03.2017 tarihli, 2016/1355 E., 2017/827 K. sayılı ilamı ile onanmış, davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 16.01.2018 tarih ve 2017/1695 E., 2018/41 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından bireysel başvuru talebinde bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesinin 2018/6496 Başvuru numaralı ve 06.10.2021 tarihli kararı ile Daire kararının, Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki karar hakkının ihlali mahiyetinde olduğuna karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 15.03.2017 tarih ve 2016/1355 E., 2017/827 K. sayılı onama ilamının ve Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 16.01.2018 tarih ve 2017/1695 E., 2018/41 K. sayılı karar düzeltme isteminin reddine dair verilen kararların ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle bozma kararının taraf teşkili açısından usul bozması niteliğinde olması karşısında kapatılan 23. Hukuk Dairesi kararının dosyaya uygun düşmemesi nedeniyle dosyanın yeniden incelenmesi sonrasında; Davacılar ile davalı arasında 2009 yılında tek parsel için sözleşme imzalandığı sözleşme tarihi itibariyle davacıların parselinden sözleşme kapsamında bir inşaat yapılmasının mümkün olmadığı, davacılara ait parsel ile tevhit edilen parsel malikinde sözleşmeye muvafakati kabul edilmiş olmasına rağmen mevcut haliyle sözleşmeye konu inşaatın yapılamayacak olması ve dava tarihi itibariyle tahammül süresinin fazlaca geçmiş bulunması nazara alındığında kararda bir isabetsizlik bulunmaması nedeniyle davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazların reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 15.03.2017 tarih ve 2016/1355 E., 2017/827 K. sayılı ve (kapatılan 23. Hukuk Dairesinin) 16.01.2018 tarih ve 2017/1695 E., 2018/41 K. sayılı kararlarının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı 15 gün içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.