MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Nevruz günü olan 21.03.2012 gece saatlerinde, yaktıkları ateşin etrafında toplanarak alkol alıp, çevreye rahatsızlık verdikleri anlaşılan bir gruba dağılmaları konusunda uyarıda bulunan polis ekibinin, aradan bir müddet geçtikten sonra grubun bulunduğu yere geldiklerinde dağılmadıklarını görmeleri üzerine dağılmaları konusunda yeniden uyardıkları, grup içerisinden sanık ...’un hakaret etmesi üzerine başlayan arbedede sanık ...’un polislerden ...’un elinde bulunan telsizi fırlatarak zarar görmesine neden olduğu, sanıkların iştirak halinde aktif olarak direniş göstererek görevli polis memurları ... ve ...’u basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde yaraladıkları ve memurlara hakaret ettikleri iddia ve kabul olunan olayda;
Sanıkların aynı anda iki polis memuruna vaki hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının zincirleme biçimde işlendiği, sanıklardan ...’un tekerrüre esas adli sicil kaydının bulunduğu ve kamu görevlisine hakaret suçlarının alenen gerçekleşmiş olduğu gözetilerek sanıklara CMK 226. madde hükümleri uyarınca ek savunma hakkı tanındıktan sonra TCK 43, 58 ve 125/4., 263/3 maddelerinin uygulanması gerekirken uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Sanık savunmaları, mağdur beyanları, adli muayene raporları ve tüm dosya kapsamından sanıkların eylemlerinin kamu malına zarar verme, kamu görevlisine karşı hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.