Esas No: 2022/11713
Karar No: 2022/12272
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11713 Esas 2022/12272 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/11713 E. , 2022/12272 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 31. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; davanın niteliği gereğince kanunda ivedi şekilde sonuçlandırılması öngörüldüğünden duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Çalışma Genel Müdürlüğü'nün 07.05.2019 tarih ve 1169466 sayılı yazısının işveren Şirkete tebliğ edildiğini, davalı ... Sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığını, yetki tespitinin kanuna aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini, yetki tespiti kararının işyeri bölümünde ... Yalıtım Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak belirlendiğini ve adresin .../..., .../... ve .../...'da bulunan fabrikaları şeklinde belirtildiğini, yetki tespiti kararının .../...'nde bulunan işyerine tebliğ edildiğini, söz konusu kararın işveren Şirket adına tebellüğ etme yetkisi olmayan çalışana tebliğ edildiğini, işveren Şirketin yetki tespitine 20.05.2019 tarihinde muttali olduğunu, buna göre 6 ... günü içerisinde itiraz yapıldığını, itiraz konusu yapılan yetki tespiti kararına konu olan yetkilendirmenin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) aradığı şartları taşımadığını, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci maddesine göre işçi sendikasının, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunu, Lastik ... Sendikasının da işletme toplu ... sözleşmesi yapmak için yetki tespiti talebinde bulunduğunu, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci maddesinin ikinci fıkrasında işletme toplu ... sözleşmelerinde işyerlerinin bir bütün olarak dikkate alınması gerektiği ve %40 çoğunluğun buna göre belirleneceğinin öngörüldüğünü, yetki tespitinde işveren Şirketin .../..., .../... ve .../...'da bulunan işyerlerinin dikkate alındığını, oysa işveren Şirketin .../... adresinde de merkez işyerinin bulunduğunu ve bu işyerinde 21 işçinin daha çalıştığını, yetki tespiti yapılarak merkez işyerinde çalışan 21 işçinin dikkate alınmadığını ve %40 çoğunluğun buna göre hesaplanmadığını, yetki tespiti kararında işveren Şirketin işçisinin 45, sendika üyesi işçi sayısının 20 olduğu ve yetki tespiti için gereken çoğunluk şartının mevcut olduğunun belirtildiğini, oysa Sendikanın kanunun aradığı çoğunluk şartlarını haiz olmadığını, Sendika üyesi işçi sayısının 20 olduğu, işveren Şirketin işçi sayısının 65 olduğunu, buna göre %40 çoğunluk şartının oluşmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 07.05.2019 tarihli ve 1169466 sayılı yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Bakanlığın kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimlerini dikkate aldığını, yetki sisteminde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarından yansıyan kayıtların esas alındığını, Lastik ... Sendikasının davacı Şirketin işyerinde yetki tespiti için 19.04.2019 tarihinde başvuruda bulunduğunu, Bakanlığın yetki tespiti sistemine göre SGK'dan alınan verilere göre başvuru tarihi itibarıyla işyerlerinde 45 işçi çalıştığı, sendika üyesi 20 işçi olduğu tespit edilerek yetki tespitinin taraflara gönderildiğini, 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin (f) bendinde işletme toplu ... sözleşmesinin “Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşme” olarak tanımlandığını, Lastik ... Sendikasının 04 numaralı "Petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç" işkolunda kurulu işyerinin yetki tespitine dahil edildiğini, yetki tespitine dahil edilmesi gerektiği iddia edilen 1242908 SGK sicil numaralı işyerinin İşkolları Yönetmeliği’nin 10 numaralı “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda kurulduğu tespit edildiği için yetki tespitine dahil edilmediğini, bu nedenle ileri sürülen iddiaları katılma imkanının bulunmadığı belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... - ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek için davalı Şirketin işyerinde çoğunluk tespiti talebinde bulunduğunu, ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 07.05.2019 tarih ve 1169466 sayılı yazısı ile 19.04.2019 başvuru tarihinde davacıya ait işyerinde çalışan işçi sayısının 45 olduğu, Lastik ... Sendikasının 20 üyesi bulunması sebebiyle Kanun'un aradığı çoğunluğun tespit edildiğinin belirtildiğini, işverene ait 04 numaralı “Petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç” işkolunda bulunan işyerlerinin belli olduğunu, genel merkez olduğu iddia edilen yer ile ilgili olarak Bakanlık nezdinde herhangi bir kayıt bulunmadığını, bu işyerinin 04 numaralı işkolunda olmadığını, yeni bir toplu ... sözleşmesi süreci başlamış ise işkolu değişikliğinin bir sonraki dönem için geçerli olduğunu, buna ilişkin açılan davaların bekletici mesele olamayacağını, davacı idari başvuru ile merkez işyerini değiştirse bile bir sonraki toplu ... sözleşmesi için geçerli olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“...Somut olayda; yetki tespiti kararının davacı şirkete 20.5.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirketin yasada belirlenen 6 günlük hak düşürücü süre içerisinde itirazını bildirdiği ve bu itirazını genel yasada belirlenen yönteme uygun olarak Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne kayıt yaptırdığı, itiraz başvurusunun yasanın öngördüğü 6 günlük hak düşürücü süresi geçirilmeden usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığı, dosyadaki uyuşmazlığın Bakanlığın gerçekleştirdiği yetki tespitinde işve¬ren şirketin tüm işyerlerinin ve bu işyerlerinde çalışan işçi sayısının dikkate alınmadığı nokta¬sında olduğu, işletme toplu ... sözleşmesinde yetki tespitinin gerçekleşmesi için yetki tespitine konu olan işyerinde çalışan işçilerin yüzde kırkının sendika üyesi olması gerektiği, ...K işyeri sicil numaraları 1078673.041, 1097659.045 ve 1331541.006 olan işyerinde 19.4.2019 başvuru tarihi itibariyle işçi sayısının 45 olduğu, sendikaya üye olan işçi sayısının 20 olduğu açıklanarak işletme toplu ... sözleşmesi yapmak üzere başvuran Lastik ... Sendikası'nm yasanın aradığı gerekli çoğunluğu (yüzde kırkının ) sağladığı, ...K işyeri sicil numaraları ..., .... ve ... olan işyerinin Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın gönderdiği bilgilere göre bu üç işyeri de "PETROL , KİMYA, LASTİK , PLASTİK VE İLAÇ " işkolunda olduğu, davacı şirket ... ... ... Cad. ... Sk. ... Plaza No:3 Kat:5 .../... adresinde de merkez işyerinin bulunduğunu, bu işyerinde çalışan işçi sayısı¬nın da yetki tespitine dahil edilmesi gerektiğini iddia etmişse de; ...K kayıtlarından 1242908.034 işyeri sicil numaralı işye¬rinin de bulunduğu, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın gönderdiği bilgiye göre bu işyerinin "TİCARET , BÜRO , EĞİTİM VE GÜZEL SANATLAR " işkolunda bulunduğu, davacı (itiraz eden) şirketin "...,..."adresinde bulunan işyerinin yetki tespitine konu olan diğer üç işyerinden farklı işkolunda bulunduğu, bu duruma göre bu işyerinde çalışan işçilerin yetki tespitini belirleyecek olan çoğunluk tespitinde dikkate alınamayacağı ve bu bağlamda Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ger¬çekleştirilmiş olan yetki tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaat edilerek yetki tespiti işleminin geçerli olduğu ve iptal edilemeyeceği...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde Mahkemenin dosya kapsamında ileri sürdükleri hiçbir argümanı, bu argümanları destekleyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile doktrin görüşlerini ve bilirkişi kök ve ek raporlarına vaki itirazlarını hiçbir şekilde dikkate almadığını, salt itiraza konu yetki tespitini yapan davalı Bakanlık ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarını dikkate alarak hatalı bir hüküm tesis edildiğini, yetki tespitinin kapsamına yalnızca .../.., .../... ve .../...’da bulunan fabrika işyerlerinin alındığını, oysaki müvekkilinin fabrika işyerleri haricinde bir işyeri daha bulunduğunu, bu işyerinin müvekkili Şirket’in davanın ikame edildiği tarihte “... Cad. ... Sok. ... Plaza No:3 K:5 ..., ...” adresinde bulunan merkez işyeri olduğunu, merkez işyerinde çalışan 21 işçi daha bulunduğunu, davalı ...-... Sendikasının üye sayısının 20 olduğunu, bu bakımdan davalı Sendikanın işletmedeki işçi sayısının yüzde kırk oranında üyesinin mevcut bulunmadığını, zira 65 işçinin yüzde kırkının 26 işçiye tekabül ettiğini, merkez işyeri ile fabrika işyerlerinin; birlikte örgütlenmiş olup, bağımsız yönetim ve idare faaliyetleri bulunmadığını, merkez işyeri ile fabrika işyerlerinin hukuki birlik, amaçta birlik ve yönetimde birlik hususunu birlikte sağlamakta olup, bu işyerlerinin tek bir işletme olarak ve aynı işkolunda sayılması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“...Yapılan incelemede; yetki tespiti başvurusunda bulunan Lastik-... Sendikası'nın ... kolları Yönetmeliği 04 nolu " Petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç” işkolunda kurulu bulunduğu ve Bakanlık yetki tespitinin davacı şirkete ait, "Petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç" işkolunda kurulu üç ayrı fabrika işyeri hakkında ve işletme düzeyinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı yapılan tespitin hatalı olduğunu, yetki tespiti yapılan .../..., .../... ve .../... fabrika işyerlerinin .../...'daki merkez işyerine bağlı işyerleri olduğunu, bu nedenle merkez işyerindeki çalışan sayısının da dahil edilerek %40 çoğunluğun hesaplanması gerektiğini ve bu duruma göre de sendikanın yeterli çoğunluğa sahip olmadığını ileri sürerek itirazda bulunmuştur. Yapılan incelemede, davacının itirazen bildirdiği merkez işyerinin "Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar” ... kolunda kurulu bulunduğu anlaşılmaktadır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun “Tanımlar” başlıklı 2 inci maddesinin (d) bendinde işletme toplu ... sözleşmesinin, “Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi,” ifade edeceği kural altına alındıktan sonra 34. maddesinde de "1-Bir toplu ... sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini kapsayabilir. (2) Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu ... sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bakanlık yetki tespiti işletme düzeyinde yapılmış olup davacının, merkez işyerinin işletmeye dahil olduğu ve %40 çoğunluğun hesaplanmasında merkez işyerindeki çalışan sayısının da dikkate alınması gerektiği şeklinde dava dilekçesine konu edilen ve süreçteki beyan dilekçelerinde işkolu itirazı niteliğinde ifade edilen talep yönünden hukuki değerlendirmenin yetki tespiti için başvurunun yapıldığı tarihe göre yapılması gereklidir. Yasal düzenlemeye göre, yetki başvuru tarihinde farklı işkollarında yer alan birim yahut işyerleri tek bir işyeri yahut işletme niteliğinde kabul edilemeyeceğinden ve yetki tespit başvuru tarihinden sonra ileri sürülen işkolu itirazının dikkate alınması, 6356 sayılı Kanun’un 5/2 maddesinin “Yeni bir toplu ... sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.” hükmü uyarınca mümkün bulunmadığından, davalı Sendika’nın Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yetkili sendika olarak tespit edilmesinde ve bu tespite yapılan itirazın ilk derece mahkemesince reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı...” gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
Şeklindedir.
5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.