Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1321 Esas 2015/3982 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1321
Karar No: 2015/3982
Karar Tarihi: 14.09.2015

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1321 Esas 2015/3982 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın, elindeki 7.600 TL bedelli ve 25.12.2010 ileri keşide tarihli bir çekle bankaya gidip, burada çeki ciro ederek ibraz ettiği, ancak çekin sahte çıktığının kendisine söylenmesi üzerine banka şubesinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Sanığın ticari hayatta yaşanması muhtemel bir vakıa olarak, kendisinden kereste almak isteyen bir müşterinin, borcunun 7.600 TL’lik kısmı için sanığa çek vermeyi teklif ettiğinin, sanığın çekin doğru olup olmadığını teyit maksatlı olarak banka şubesine götürdüğünün, buradaki görevlilerin kendisine çeki ciro etmesi gerektiğini ifade ettiklerinin, bunun üzerine çekin arkasını yanında kendisine eşlik eden işyeri komşusu ile birlikte ciro ederek bankaya ibraz ettiklerinin, çekin sahte olduğu kendilerine söylenince de işyerine döndüklerinin ve burada kendisine çeki veren kişiyi bulamadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin tespiti bakımından, suça konu çek üzerinde bilirkişisi incelemesi yaptırılarak çekin ön yüzü üzerindeki rakam, imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığının ve çekin sahte olup olmadığının tespit ettirilmesi gerektiği ve diğer eksik incelemeler nedeniyle verilen mahkumiyet kararının bozulması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri: TCK 58. maddesi, CMK 231/5 maddesi, TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası, TCK'nın 52/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesi.
23. Ceza Dairesi         2015/1321 E.  ,  2015/3982 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, elinde 7.600 TL bedelli ve 25.12.2010 ileri keşide tarihli bir çekle ... Bankası ... Cad. Şubesi’ne 19.07.2010 tarihinde gidip, burada çeki ciro ederek ibraz ettiği, çekin sahte çıktığının kendisine söylenmesi üzerine banka şubesinden ayrıldığı anlaşılan olayda;
    Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanığın aşamalarda istikrar gösteren ifadelerinden ticari hayatta yaşanması muhtemel bir vakıa olarak, kendisinden kereste almak isteyen bir müşterinin, borcunun 7.600 TL’lik kısmı için sanığa çek vermeyi teklif ettiğinin, sanığın çekin doğru olup olmadığını teyit maksatlı olarak banka şubesine götürdüğünün, buradaki görevlilerin kendisine çeki ciro etmesi gerektiğini ifade ettiklerinin, bunun üzerine çekin arkasını yanında kendisine eşlik eden işyeri komşusu ile birlikte ciro ederek bankaya ibraz ettiklerinin, çekin sahte olduğu kendilerine söylenince de işyerine döndüklerinin ve burada kendisine çeki veren kişiyi bulamadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle suça konu çek üzerinde bilirkişisi incelemesi yaptırılarak çekin ön yüzü üzerindeki rakam, imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığının ve çekin sahte olup olmadığının tespit ettirilmesi, ayrıca suça konu çek aslının celbedilerek duruşmada incelenip, aldatıcılık vasfının duruşma tutanağına yazılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Sanığın adli sicil kaydında bulunan 3167 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet gerekçe gözetilerek, karar tarihinde suç olmayan bir eylem nedeniyle TCK 58. maddesinin uygulanması ve CMK 231/5 maddesinin uygulanmamasına gerekçe gösterilmesi,
    3- TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    4- Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesi olan TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Hemen Ara