Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3151 Esas 2015/3977 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3151
Karar No: 2015/3977
Karar Tarihi: 14.09.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3151 Esas 2015/3977 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kuyumculuk işi ile uğraşan mağdura elindeki ayarı düşük altın bilezikleri 22 ayar olduğu izlenimi uyandırarak değerinden daha yüksek fiyata satmak istediğinde, mağdurun bilezikleri kendi yöntemleri ile kontrol ederek ayarının düşük olduğunu anladıktan sonra bilezikleri satın almadan polise haber vermesi üzerine sanık yakalanmıştır. Mahkeme, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını ve dolandırıcılık suçunun tamamlanmadığını, bu nedenle cezasından indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ancak, verilen ceza kanundaki düzenlemelere uygun olmadığından karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın “Suça Teşebbüs” başlıklı 35. maddesi ve 53. maddesinin 3. fıkrası.
23. Ceza Dairesi         2015/3151 E.  ,  2015/3977 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kuyumcu olan şikayetçinin iş yerine gelen sanığın, nereden temin ettiği belirlenemeyen 4 adet ayarı düşük bileziği, 22 ayar altın olduğuna dair yalan söyleyerek değerinden yüksek fiyata satmaya kalkıştığının iddia edildiği olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28/02/2012 gün ve 2011/1-692 Esas, 2012/60 karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCK"nın “Suça Teşebbüs” başlıklı 35. maddesinde; “kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur” hükmü yer almaktadır. Buna göre suça kalkışma, işlenmesi kastolunan bir suçun icrasına elverişli araçlarla başlanmasından sonra, elde olmayan nedenlerle suçun tamamlanamamasıdır. Maddenin açık hükmüne göre, icra hareketlerinin yarıda kalması ya da sonucun meydana gelmemesi failin iradesi dışındaki engel nedenlerden ileri gelmelidir.
    Somut olayda; sanığın, kuyumculuk işi ile uğraşan şikayetçiye elindeki ayarı düşük altın bilezikleri 22 ayar olduğu izlenimi uyandırarak değerinden daha yüksek fiyata satmak istediğinde, şikayetçinin söz konusu bilezikleri kendi yöntemleri ile kontrol ederek ayarının düşük olduğunu anladıktan sonra bilezikleri satın almadan polise haber vermek suretiyle sanığın yakalandığı dikkate alındığında; söz konusu bileziklerin şikayetçiye verilmesi ile sanığın işlemeyi amaçladığı dolandırıcılık suçunun icra hareketlerine başladığı, şikayetçinin yaptığı araştırma neticesinde söz konusu bileziklerin sahte olduğunu anlaması nedeniyle icra hareketlerinin yarıda kaldığı, bu nedenlerle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı ve cezasından indirim yapılması gerektiği gözetilmeden tamamlanmış suçtan cezalandırılarak fazla ceza tayini,
    2- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunma haklarından yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindeki kişiler yönünden ise söz konusu hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gerektiği gözetilmeden kanundaki düzenlemeye aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara