Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10410 Esas 2022/12402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10410
Karar No: 2022/12402
Karar Tarihi: 14.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10410 Esas 2022/12402 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/10410 E.  ,  2022/12402 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞYERİ DÜZEYİNDEKİ OLUMLU YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirkete ait ... Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işyeri sicil numaralı işyerine ilişkin 13.06.2019 tarihinde davalı Bakanlığa yetki tespiti başvurusu yapıldığını, başvuruda sadece ... sicil numaralı işyerinin dikkate alındığını fakat aynı faaliyete hizmet eden asıl işe bağlı aynı işkolunda faaliyet gösteren 4 ayrı işyerinin daha bulunduğunu, bu işyerlerinin tek bir işyeri olarak kabul edilmesi hâlinde T.Maden-... Sendikasının gerekli çoğunluğu sağlamayacağını, bağımsız işyerleri olarak değerlendirilmesi hâlinde ise işletme toplu ... sözleşmesinin yapılması gerektiğini, bunun kamu düzenini ilgilendirdiğini ve işyeri düzeyinde verilen yetki tespitinin geçerli olmayacağını, davalı Bakanlıkça Şirkete ait başka işyerlerinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, üye olmayan ve üyelikten ayrılan işçilerin de üye olarak değerlendirildiğini iddia ederek işyeri düzeyinde yapılan olumlu yetki tespitine ilişkin işlemin iptaline, dosya kapsamında bilgileri verilen dört işyerinin aynı işyeri olarak görülmeyip her bir işyerini işletmenin bir parçası olan ayrı ayrı işyeri olduğunun kabul edilmesi hâlinde ise, müvekkili Şirkete ait işyerlerinin işletme toplu ... sözleşmesi yapılması zorunluluğu olan işyerleri olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davacı işverene ait ... SGK numaralı işyerinin 03 sıra numaralı Madencilik ve Taş Ocakları işkolunda, ... ve ... SGK numaralı işyerlerinin 15 sıra numaralı Taşımacılık işkolunda, 130156.016 SGK numaralı işyerinin ise 04 sıra numaralı Petrol, Kimya, Lastik, Plastik ve İlaç işkolunda yer aldığını, aynı işverene ait aynı işkolunda birden fazla işyeri bulunduğundan müvekkili Bakanlıkça yetki tespiti başvurusu değerlendirilmesinin kanuna uygun olarak işyeri düzeyinde yapıldığını, yetki tespitinde sendika üyelikleri değerlendirilirken yetki tespiti başvuru tarihinde bulunan üyeliklerin dikkate alınmadığına ilişkin davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    2.Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yetki tespitinde dikkate alınmadığı ifade edilen üç işyerinin de başvuru tarihi itibarıyla hem müvekkili Sendika kayıtlarında hem de Bakanlık kayıtlarında madencilik sektörü dışında faaliyet gösterdiğini ve nace kodlarının da farklı işkollarını ihtiva ettiğini, davacının madencilik faaliyeti yürüten tek işyerinin 2.0893.02.02.....20.45.000 SGK işyeri numarası ile faaliyet gösteren Şereflikoçhisar/... adresindeki yetki tespitine konu işyeri olduğunu, her biri farklı faaliyetlerde ve farklı işkollarında bulunan, davacının dört farklı işyerinin işletme olarak kabulünün mümkün olmadığını, yetki tespiti değerlendirilmesinde başvuru tarihindeki üyeliklerin dikkate alındığını, başvuru tarihi olan 13.06.2019 itibarıyla dava konusu işyerinde çalışan işçi sayısının 132 olduğunu, üye sayısının ise 68 olduğunu, Sendikaya üye olmayan işçilerin değerlendirmede hesaba katıldığına ilişkin iddianın da mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya ait işyerinde 13.06.2019 yetki tespit başvurusu tarihi itibariyle çalışan işçi sayısı 161, davalı Sendika üye sayısının ise 68 olduğundan, işletme düzeyi için aranan yasal çoğunluğun sağlandığı, davalı Sendikanın davacıya ait işyerinde toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahip olduğu, davalı Bakanlığın 13.06.2019 tarihli yetki tespit işleminin mevzuat hükümlerine uygun tesis edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacı Şirkete ait aynı işkolunda dört ayrı işyeri olduğunu, söz konu işyerlerinden Şereflikoçhisar'da bulunan işyerinin Tuz Gölünden çıkarılan tuzu işlediğini ve sattığını, ...'da bulunan işyerinin ise sıvı tuz üretimi yaptığını ve sattığını, her iki işyerinin de ayrı ayrı üretim sistemi ve satış sisteminin bulunduğunu, birbirinden bağımsız olarak satış yapabildiklerini, ... ve ...'da da aynı Şirkete bağlı aynı işkolunda iki ayrı işyerinin daha bulunduğunun keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile tüm şubelerin Şereflikoçhisar işyerinde çıkarılan tuzun işlenmesi, ticareti ve Şirketin idaresi şeklinde birbiri ile bağımlı ve tuz üretimi, mamulü, ticareti/satışı ve Şirket idaresi şeklinde, dört işyerinin tamamının aynı işkolu olan 0893 numara ile madencilik ve taş ocakları/tuz çıkarımı işkolları asıl ve yardımcı işi kapsamında faaliyeti bulunduğunun belirlendiği, Dairelerince temin edilen nace kodlarının da keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarındaki şubelerin ... ve faaliyetleri ile uyumlu olduğu bu tespitlere göre, Şereflikoçhisar, .../Kestel ve ... merkezin ana faaliyetinin tuz üretimi olduğu, ... şubesindeki işyerinin asıl ... olan tuz üretimine yardımcı ... mahiyetinde olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yetki tespitinde sadece ... SGK numaralı işyerinin dikkate alındığı fakat aynı faaliyette hizmet eden asıl işe bağlı aynı işkolunda faaliyet gösteren 0042405.042, 1213286.006, 1301556.016 SGK numaralı işyerlerinin de bulunduğu, bu işyerlerinin tek bir işyeri olarak kabul edilmesi halinde davalı ...-... Sendikasının gerekli çoğunluğu sağlamayacağı, bağımsız işyerleri olarak değerlendirilmesi hâlinde ise işletme toplu ... sözleşmesinin yapılması gerektiği, bunun kamu düzenini ilgilendirdiği ve işyeri düzeyinde verilen yetki tespitinin geçerli olmayacağı, ayrıca Şirketlerine ait başka işyerlerinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, üye olmayan ve üyelikten ayrılan işçilerin de üye olarak değerlendirildiği, bu sebeplerle işyeri düzeyinde yapılan yetki tespitinin iptalinin gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
    2.Toplu ... sözleşmesi kavramı 2709 sayılı TC. Anayasası'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
    3. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
    4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :
    “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
    5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
    “(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
    (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
    (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
    (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
    (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
    6. Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
    “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
    (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
    (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
    (4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
    (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    14.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara