Esas No: 2022/9468
Karar No: 2022/12574
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9468 Esas 2022/12574 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9468 E. , 2022/12574 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : TESPİT
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket bünyesinde ....07.2018 - 30.11.2020 tarihleri arasında maden mühendisi olarak çalıştığını, müvekkilinin 30.11.2020 tarihinde ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, 18.01.2021 tarihinde arabuluculuk başvurusunu yaptığını, arabuluculuk toplantısında 20.03.2020 tarihinde ihtiyari arabuluculuk toplantısı yapıldığı gerekçe gösterilerek 18.01.2021 tarihli arabaluculuk başvurusunun ihtiyari arabuluculuk tutanağı kapsamı dışında kalan alacaklar için tutulduğunu, 20.03.2020 tarihli arabuluculuk için müvekkilinin başvurusunun bulunmadığını, ihtiyari anlaşma belgesinin davalı işverenin baskısı sonucu ... ilişkisi devam ederken yapıldığını, başvuruların toplu olarak alındığını, işveren tarafından anlaşmayanların işten çıkartılacağı yönünde baskı yapıldığını, 200,00 TL gibi çok düşük bir bedel karşılığında davacının işçilik alacaklarından feragat ettiğine, şirketi ibra ettiğine ilişkin beyanların yazıldığını, böylelikle dava açılmasının önüne geçilmeye çalışıldığını, ... ilişkisi devam ederken alınan bu belgenin ibra niteliği taşımadığı, arabuluculuk anlaşma belgelerinin matbu olarak hazırlandığı ve her çalışana aynı anlaşma sözleşmesinin imzalatıldığını, bu durumun bile müvekkilinin ihtiyari arabuluculuk görüşmelerinde hür iradesini ortaya koyamadığını gösterdiğini ... sürerek 20.03.2020 tarihli ve 2020/40258 arabuluculuk numaralı ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, ihtiyari arabuluculuk tutanağının kanuna ve usule uygun olarak düzenlendiğini, taraflardan bağımsız bir adreste ihtiyari arabulucunun belirlendiğini, bilgilendirme tutanağının imzalandığını, tarafların karşılıklı olarak tekliflerini sunduğunu, teklifleri değerlendirmek için süre talep edildiğini, ikinci oturumda anlaşmaya varılarak buna ilişkin tutanak düzenlendiğini, baskı ve zorlama olmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, ihtiyari arabuluculuk tutanağının ibra sözleşmesi niteliğinde bulunmadığını, sulh sözleşmesi niteliğinde bulunduğunu, davaya konu olayda da herhangi bir çekişmesiz alacak söz konusu olmadığını, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (6325 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ihtiyari arabuluculuk yoluyla giderilen anlaşmazlıkların söz konusu olduğunu, bu nedenle ortada bir aşırı yararlanma ve aldatma durumunun da söz konusu olmadığını ... sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...işçilik alacakları konusundaki uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarih ve ibra beyanının içeriği dikkate alındığında, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir zamanda, ... akdi halen devam ederken, uyuşmazlık konusu olmadan ve işçinin başvurusu bulunmadan ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağı düzenlemiştir. Tanık beyanlarından; ... yerinde bir çok işçi ile aynı mahiyette ihtiyari arabuluculuk tutanağı imzalatılıldığı, tutanakların matbu geldiği, davaya konu alacak kalemleri nazar alındığında 200,00 TL'nin sembolik kaldığı, işçilerin işten çıkarılma kaygısı ile tutanağa imza attıkları anlaşılmıştır. Hal böyle olunca alınan bu ibra niteliğindeki tutanak, tarih ve içeriği itibari ile arabuluculuğa ve niteliği itibari ile de ... icraya elverişli değildir. Tüm bu tespitler karşısında; dava tarihi itibariyle taraflar arasında 6325 sayılı Kanun hükümleri dikkate alındığında, yapılan işlemler geçerli ihtiyari arabuluculuk faaliyeti olarak nitelendirilemeyeceği..." gerekçesiyle davanın kabulü ile 20.03.2020 tarihli ve 2020/40258 numaralı ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin talep sonucu ile bağlı olması gerektiğini, arabuluculuk tutanağının usul ve kanuna uygun olduğunu, davacının rızası doğrultusunda ve hür iradesi ile ihtiyari arabuluculukta teklifte bulunduğunu, davaya konu arabuluculuk tutanağının ibra sözleşmesi değil sulh sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davaya konu olayda da herhangi bir çekişmesiz alacak söz konusu olmadığını, 6325 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ihtiyari arabuluculuk yoluyla giderilen anlaşmazlıkların söz konusu olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdirmek gibi bir amaç olmadığı gibi her mahkeme dışı sulhun ibra sözleşmesi olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, davacı tarafın iddiaları ve ihtarı üzerine yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde 200,00 TL'lik meblağ üzerinden anlaşma sağlandığını, davacı işçinin çalıştığı tüm dönemlere ait imzalı maaş bordroları mevcut olduğunu, arabuluculuk görüşmeleri esnasında imzalı maaş bordrolarının varlığına rağmen varılan bir anlaşmazlık söz konusu olduğunu, davalı Şirketin davacı işçiye karşı herhangi bir eksik ödemesi bulunmadığını ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"…Dosya kapsamı, tanık beyanları, tutanak tarihi ve içeriği dikkate alındığında ihtiyari arabuluculuk tutanağının davacının çalışması devam ederken düzenlediği, alacakları karşılığı 200,00 TL gibi sembolik bir rakamın ödendiği, davacı ile birlikte birçok işçinin aynı zamanda arabulucu önünde ihtiyari arabuluculuk tutanağını işten çıkarılma baskısı ile imzaladıkları, imzalamayan işçilerin işten çıkarıldıkları, işçilerin toplu bir şekilde arabulucuya götürüldüğü, davacının ... Borçlar Kanunu 37. maddesi kapsamında işverenin baskısı ve işten çıkarılma korkusu sonucu arabuluculuk tutanağını imzaladığı ve tutanağın davacının gerçek iradesini yansıtmadığı anlaşılmaktadır. Aynı Kanunun 39. maddesinde korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan itibaren bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez ise sözleşmeyi onamış sayılacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacının ... akdini 30/11/2020 tarihinde fesih ettiği kendi beyanına göre sabittir. Arabulucuk tutanağının iptaline ilişkin ... bu dava 30/04/2021 tarihinde açılmış olup Kanunda öngörülen baskının ortadan kalktığı tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır…" gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere ek olarak somut olayda 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 37 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen korkutma şartının gerçekleşmediğini, davaya konu ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalandığı dönemde, birçok işçi ile ihtiyari arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, işyerinde çalışma düzeninin korunması maksadıyla yapılan bu görüşmeler neticesinde, işçilerden geçmişten kalan alacaklarını alanlar ve anlaşmaya varılanlar olduğu gibi anlaşmama tutanağı imzalayanlar ve bu şekilde işe devam edenlerin de olduğunu, davalı Şirketin, davacı tarafın bir hukuki işlem yapması için onu korkutmaya yönelik hukuka aykırı bir eylemi bulunmadığını ... sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk son tutanağının geçerli olup olmadığı ve bağlayıcılığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri, 6325 sayılı Kanun hükümleri, 6098 sayılı Kanun'un 37 inci ve 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.