Esas No: 2022/10185
Karar No: 2022/12674
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10185 Esas 2022/12674 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10185 E. , 2022/12674 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki işe iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.12.2018 tarihli ve 2018/3523 Esas, 2018/23882 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından bireysel başvuru talebinde bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesinin 2019/5507 Başvuru numaralı ve 23.11.2022 tarihli kararı ile Daire kararının, adil yargılanma ... kapsamında yer alan mahkemeye erişim hakkının ihlali mahiyetinde olduğuna karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda Dairemizin 21.12.2018 tarihli ve 2018/3523 Esas, 2018/23882 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait işyerinde açma kesme personeli olarak çalışan davacı asılın ... sözleşmesine 21.07.2016 tarihi itibarıyla geçerli bir sebep olmaksızın 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (I) numaralı bendi gerekçe gösterilerek son verildiğini ... sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, işe başlatılmaması hâlinde ödenmesi gereken tazminat ve boşta geçen süre ücretinin de hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... sözleşmesine 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (I) numaralı bendi gereği haklı sebeple son verildiğini, haklı sebeple yapılan fesih nedeniyle bildirim yapılması gerekmemesine karşın yazılı şeklinde davacıya feshin bildirildiğini, işçinin savunmasının alınmasına gerek bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının cevap dilekçesindeki beyanı ve sunduğu sicil dosyasında davacının savunmasının talep edildiğine dair hiç bir delil ve beyan bulunmadığı, bu durumda feshin şekil yönünden savunma alınmaksızın yapılması nedeni ile geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatının davacının 4 aylık ücreti tutarında belirlenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; ... sözleşmesine 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesine göre sağlık sebepleri ile haklı olarak son verildiğini, yapılan feshin geçerli bir nedene dayandığını, fesih nedeni dikkate alındığında savunma alınmasının gerekmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... sözleşmesinin, 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (I) numaralı bendi uyarınca sağlık nedenleri ile davalı işverence feshedildiği; ancak savunmasının alınmamış olduğu, bu sebeple yapılan feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinafa başvuru dilekçesinde ... sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Yargıtay Kararı
Dairemizin 21.12.2018 tarihli ve 2018/3523 Esas, 2018/23882 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin 07.03.2017 olduğu, buna göre karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren sekiz gün olduğu, gerekçeli kararın davalı vekiline 07.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği; ancak sekiz günlük temyiz süresi geçtikten sonra 19.02.2018 tarihinde karara karşı davalı vekilince temyiz yoluna başvurulduğu, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
D. Bireysel Başvuru
Kesinleşen karara karşı davalı taraf Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
E. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 2019/5507 Başvuru numaralı ve 23.11.2022 tarihli kararında, mahkeme kararlarının hüküm kısmında kanun yolu ve süresinin belirtilmesi zorunluluğunun tarafların karara karşı öngörülen kanun yolunu etkili ve işlevsel bir şekilde kullanmaları açısından önem arz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının başvurucuya tebliğ edildiği, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yasal düzenleme gereği temyiz yoluna başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren sekiz gün olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında temyiz yoluna başvuru süresinin kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak gösterildiği; başvurucunun, istinaf kararlarında kendisine tanınan ve kararın tebliğinden itibaren başladığı belirtilen iki haftalık süreye güvenerek hareket ettiği, kanun yoluna başvuru süresinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı gösterilmesinin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılan başvurucunun üzerinde ağır bir yüke sebep olduğu, başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.
2. Anayasa Mahkemesince, 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma ... kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilerek ihlalin Dairemiz kararından kaynaklandığı belirlenmiş ve bu yöndeki iddianın kabul edilebilir olduğuna, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin feshinden önce işçiden savunma alınması gerekip gerekmediği ve feshin geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'nun "İşverenin haklı nedenle derhal fesih ..." kenar başlıklı 25 inci maddesinin "Sağlık Sebepleri" başlıklı (I) numaralı bendi şöyledir:
"a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç ... günü veya bir ayda beş ... gününden fazla sürmesi.[7]
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.
(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için ... sözleşmesini bildirimsiz fesih ...; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin ... sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez."
3. 4857 sayılı Kanun'un "Sözleşmenin feshinde usul" başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir:
"İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.
Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli ... sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih ... saklıdır."
4. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.11.2018 tarihli ve 2018/8363 Esas, 2018/23924 Karar sayılı kararında 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesine dayanılarak yapılan fesihlerde savunma alınmasının gerekmemesi şu şekilde açıklanmıştır:
" ...4857 sayılı ... Kanunu'nun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih ...” başlıklı 25. maddesinin ilk cümlesine göre, “Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde ... sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.”
4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde “(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için ... sözleşmesini bildirimsiz fesih ...; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17. maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74. maddedeki sürenin bitiminde başlar.”
Diğer taraftan “Sözleşmenin feshinde usul” başlıklı aynı Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli ... sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25. maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih ... saklıdır.” Madde gerekçesinde ise “Belirsiz süreli ... sözleşmesi, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili bir nedenle feshediliyor ise, ona önce hakkındaki iddialara karşı savunma fırsatı verilecektir. Ancak, işçinin zihinsel veya bedensel yetersizliği, arkadaşları veya amirleri ile sıkça ve gereksiz yere tartışmaya girişmiş olması gibi durumlarda savunmasının alınması işverenden beklenemeyecektir. Kuşkusuz, ... Kanunu 25. maddesinin (II) numaralı bendindeki şartlar gerçekleşmiş ise, işveren buna göre bildirimsiz (derhal) fesih hakkını kullanabilecektir.”
4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin son fıkrasına göre “İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21. madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir.” Söz konusu hükümde de, açık olarak aynı Kanunun 19. maddesine atıf yapılmaması da, 25. maddeye dayanılarak yapılan fesihlerde savunma alma zorunluluğu bulunmadığını ortaya koymaktadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 19.10.2018 tarih ve 2017/9 esas ve 2018/10 karar sayılı ilamında da 4857 sayılı Kanun'un 25/I-(b) fıkrasınına göre yapılan fesihlerde savunma alma zorunluluğu bulunmadığı kabul edilmiştir. ..."
5. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 19.10.2018 tarihli ve 2017/9 Esas, 2018/10 Karar sayılı kararında, 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (I) numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılan fesihlerde savunma alma zorunluluğu bulunmadığı kabul edilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 11.07.2014-21.07.2016 tarihleri arasında açma kesme personeli olarak çalışan davacının ... sözleşmesi; kararın İlgili Hukuk kısmının (2) numaralı paragrafında belirtilen 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (I) numaralı bendinin (b) alt bendine göre aynı bendin (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum, gebelik gibi hâllerinin işyerindeki çalışma süresine göre aynı Kanun'un 17 nci maddesindeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra işverenin bildirimsiz fesih ... doğduğu gerekçesiyle sonlandırılmıştır.
2. Gerek İlk Derece Mahkemesi gerekse Bölge Adliye Mahkemesince, fesih sebebine göre kararın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen 4857 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi gereği davacıdan savunma alınmadığı gerekçesiyle feshin geçersiz olduğu kabul edilmiştir.
3. Ne var ki kararın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında yer verilen emsal yargı kararı ile (5) numaralı paragrafında belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 19.10.2018 tarihli ve 2017/9 Esas, 2018/10 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (I) numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılan fesihlerde savunma alma zorunluluğu bulunmamaktadır.
4. Şu durumda, ... sözleşmesinin feshinden önce davacıdan savunma alınmamış olması feshi geçersiz kılmaz.
5. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacının 4857 sayılı Kanun'un 17 nci maddesindeki bildirim sürelerini altı hafta aşan süre ile raporlu olup olmadığı konusunda yeterli bir araştırma yapılmadığı görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince belirtilen husus araştırılıp sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olduğundan hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Dairemizin 21.12.2018 tarihli ve 2018/3523 Esas, 2018/23882 Karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.