Esas No: 2021/2609
Karar No: 2022/3837
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2609 Esas 2022/3837 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2609 E. , 2022/3837 K.Özet:
Davacılar, davalıların inşaatları tamamlamadığı ve iskân ruhsatı almadığı gerekçesiyle kira tazminatı talebinde bulunarak, yapımı tamamlanmayan bağımsız bölümlerin satılmasını istemişlerdir. Asıl davada arsa sahibi davalılar, kendilerinin de arsa sahibi olduklarını ve mağdur olmaları nedeniyle davacı konumunda olmaları gerektiğini savunmuşlardır. Mahkeme, inşaatın süresinde bitirilmediğine ve eksik işler için nama ifaya izin ve yetki verilmesi gerektiğine karar vermiş, asıl davada davalı kooperatif yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Karar davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, harçların yanlış alındığına karar verilmiş ve hüküm fıkrasından 2 nolu bendin A- bendi çıkarılarak yerine harçların kanuna uygun alınması gerektiği belirtilmiştir. Hüküm, bu şekliyle onanmıştır. Humk.nun 438/7 nci maddesi uyarınca karara karşı karar düzeltme istemi 15 gün içinde yapılabilecektir. Kanun maddeleri: Humk.nun 438/7, Harçlar Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davada karar verilmesine yer olmadığna yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacılar vekili, davacı arsa sahipleri ile davalı arsa sahipleri ve davalı yüklenici kooperatif arasında düzenlenen 21.05.1999 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereği davalının inşaatları 30 ayda tamamlaması ve iskân ruhsatını alması gerekirken almadığını iddia ederek, kira tazminatına karar verilmesini ve yapılmayan inşaatlar açısından ise sözleşme uyarınca yükleniciye kalan bir kısım bağımsız bölümlerin satılarak nama ifaya izin verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada arsa sahibi davalılar, kendilerinin de arsa sahibi olduklarını ve mağdur olmaları nedeniyle davacı konumunda olmaları gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili, zamanaşımı ve usul bakımından itirazda bulunduklarını, temerrüt koşullarının gerçekleşmediğini, davacıların kendi edimlerini yerine getirmediklerini, bölgede kat karşılığı inşaat için rayiç değerin %15 olmasına rağmen %40 karşılığı sözleşme yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanmasını talep ettiklerini, halihazır şartlarda sözleşmenin ifasının imkansız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; inşaatın yüklenici tarafından süresinde bitirilmediği bu nedenle kira tazminatına hak kazanıldığı, ayrıca tamamlanmayan inşaatların yapımı konusunda nama ifaya izin talebinin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile eksik işler için nama ifaya izin ve yetki verilmesine, 39555 ada 9 parselin satışına izin verilmesine, bedelin yetmemesi halinde 39552 ada 9 parseldeki sırasıyla 1, 2, 3 no'lu bağımsız bölümlerin satışına izin verilmesine dair verilen kararın asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili temyiz etmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/6479 E., 2017/3572 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu birleşen davada ve davanın konusuz kalması nedeniyle asıl davada davalı kooperatif yönünden, davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve bu nedenle harcın maktu alınması gerekiği halde nisbi alınması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle davalı kooperatif yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden,, HUMK.nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 2 nolu bendin A- bendinin tamamının hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “ Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 3.400,00 TL harcın hazineye irat kaydına, peşin alınan 46,10 TL harç ve 20.159 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 16.805,00 TL’nin davacıya iadesine, 3.400,00 TL harcın davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 05.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.