Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10993 Esas 2022/12653 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10993
Karar No: 2022/12653
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10993 Esas 2022/12653 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/10993 E.  ,  2022/12653 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 66. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, taşeron bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, yine ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararınca karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekil istinaf dilekçesinde; davacının ücret zammının belirlenmesinde 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri ve Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüş yazıları doğrultusunda hukuka uygun hareket edildiği hâlde, tamamen farazi hesaplamalarla belirlenen ücret farklarına ilişkin taleplerin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanılan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı, alacakların hesap yöntemi ve hükmedilmesi gereken fark ikramiye alacağının miktarı noktalarında toplanmaktadır.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
    3. Değerlendirme
    1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinde; "Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitiminden önce toplu ... sözleşmesi sona ... işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
    3. 375 sayılı KHK'nın ilgili hükmünün ve bu KHK gereğince 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması öngörülen toplu ... sözleşmesinin amacı; gerek alt işverenin taraf olduğu ve 31.10.2020 tarihinden önce sona erecek olan toplu ... sözleşmesinden yararlanmakta olan, gerekse alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu ... sözleşmesinden yararlanmayan işçileri belli bir süre için toplu ... sözleşmesi etkisinden mahrum bırakmamaktır. Bu nedenle 02.04.2018 tarihinde 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'nden yararlanmaya başlayan yahut alt işveren nezdindeki toplu ... sözleşmesinin bitimini müteâkip kanun gereği kendiliğinden yararlanmaya başlayan işçilerin, aynı dönem içinde bir başka toplu ... sözleşmesinden yararlanmayı talep etmeleri, 375 sayılı KHK gereği mümkün değildir. Bir toplu ... sözleşmesinin geriye etkili olarak yürürlüğe konulabilmesi kural olarak mümkün olsa da sonraki toplu ... sözleşmesi hükümlerinin geriye etkili olabileceği en erken süre önceki toplu ... sözleşmesinin bitim tarihidir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden yapılacak değerlendirmede de bu ilkeden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Buna göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarih her hâlükârda 01.11.2020 tarihi olmalıdır.
    4. Ancak sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin 375 sayılı KHK gereğince üyelik şartı aranmaksızın yararlandıkları toplu ... sözleşmesinin süresi 31.10.2020 tarihinde sona erdiğinden, bu tarihten sonra 6356 sayılı Kanun kapsamında işveren ile yetkili sendika arasındaki toplu ... sözleşmesinden yararlanmak için bu Kanun'da öngörülen şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinde toplu ... sözleşmesinden iki şekilde yararlanılabileceği ifade edilmektedir. Bunlardan ilki taraf işçi sendikasının üye olmak ikincisi ise dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanmadır. Sendikaya üye olanlar bakımından yararlanma zamanının belirlenmesinde ölçü, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olunup olunmamasıdır. Buna göre toplu ... sözleşmesinin imza tarihinde sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu ... sözleşmesinden yararlanır. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin işyerinde uygulanmaya başlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacakları belirlenirken 31.10.2020 tarihinden önceki ve sonraki dönem bakımından yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    5. Somut olayda, taraflar arasında davacının kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacının davalıya bağlı işyerinde, hizmet alım sözleşmeleri kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi kapsamında kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.01.2019-31.10.2020 tarihleri arasındaki ücretinin kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde belirlenen oran ve Yüksek Hakem Kurulu kararı dikkate alınarak belirlenmesinde hata bulunmamaktadır.
    6. Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının sendika üyesi olduğu ... Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (... Sağlık-...) ile ... Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (...) arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinden yararlanması en erken 01.11.2020 tarihi itibarıyla mümkündür.
    7. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.11.2020 tarihi ile 31.12.2020 tarihi arasındaki ücretinin tespitinde işyerinde yürürlükte bulunan ... Sağlık-... Sendikası ile ... arasında imzalanmış olan 10.08.2020 imza tarihli, 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin ücret zammına ilişkin hükümleri dikkate alınmıştır. İlgili toplu ... sözleşmesi doğrultusunda, davacının bireysel ... sözleşmesi doğrultusunda belirlenen 01.01.2020 tarihindeki temel ücretine 01.11.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %5,50 ve %5,75 oranında zam yapılması gerektiği kabul edilerek davacının 01.11.2020 - 31.12.2020 tarihleri arasındaki ücreti tespit edilmiştir. Öncelikle sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının işyerinde uygulanmaya başlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı belirlenirken 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem bakımından yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre değerlendirme yapılması gerektiği hususu göz önünde bulundurulmalıdır.
    8. Belirtmek gerekir ki, 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin "İkinci Yıl Birinci Altı Ay Zammı" başlıklı ücret zamlarına ilişkin 2 nci maddesinin (c) bendi "01.01.2020 tarihinde işyerinde çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin 31.12.2019 tarihi itibariyle almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine, 01.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere %5,50 (yüzde beş buçuk) oranında zam yapılacaktır (Bu zamma enflasyon farkı dahil edilmiştir.)." düzenlemesi ile "İkinci Yıl İkinci Altı Ay Zammı" başlıklı ücret zamlarına ilişkin 2 nci maddesinin (d) bendi "01.07.2020 tarihinde işyerinde çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin 30.....2020 tarihi itibariyle almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden geçerli olmak üzere %5,75 (yüzde beş yetmiş beş) oranında ücret zammı yapılacaktır (Bu zamma enflasyon farkı dahil edilmiştir.)." düzenlemesini içermektedir. Buna göre davacının 01.11.2020 tarihi itibarıyla söz konusu toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilse dahi ilgili düzenleme uyarınca davacıya 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması öngörülen ücret zammına ilişkin bir düzenleme söz konusu olmadığından; davacının 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin ücret zammı dışındaki diğer hükümlerinden yararlanacağı; ancak toplu ... sözleşmesinde öngörülen ücrete ilişkin zam oranından yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Buna göre, davacının 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının buna göre hesaplanması gerekmektedir.
    9. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, 01.01.2021 tarihi ve sonrasındaki dönem için fark alacaklar tespit edilirken, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 – 31.12.2022 dönemini kapsayan toplu ... sözleşmesinin “Ücret zammı” başlıklı 33 üncü maddesi ve "İlave tediye ve ikramiye" başlıklı 35 inci maddesi doğrultusunda hesaplama yapıldığı görülmektedir. Ancak dosya kapsamına göre arabuluculuğa başvuru ve dava tarihi itibarıyla imzalanmış bir toplu ... sözleşmesi mevcut değildir. Toplu ... sözleşmesinin 08.09.2021 tarihinde imzalanması karşısında, arabuluculuk başvuru tarihinde henüz mevcut olmayan bir toplu ... sözleşmesinin uygulanmasının talep edilmesi fiilen mümkün değildir. Kaldı ki dava dilekçesinde de bu toplu ... sözleşmesinin ücret ve ikramiyeye ilişkin düzenlemelerinden yararlandırılmaya yönelik bir talep bulunmamaktadır. Bu açıklamalara göre arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar göz ardı edilerek 01.01.2021 tarihinden sonraki döneme ilişkin fark alacakların hesaplanmasında 08.09.2021 imza tarihli toplu ... sözleşmesinin ilgili maddelerindeki düzenlemelerin dikkate alınması hatalıdır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönlerin dikkate alınmadığı ve talep de mevcut olmadığı hâlde bireysel ... sözleşmesi doğrultusunda belirlenmiş ücrete 08.09.2021 imza ve 01.01.2021 – 31.12.2022 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinde öngörülen ücret zamlarının uygulandığı, bu şekilde belirlenen ücret esas alınarak fark alacakların hesaplandığı, 01.01.2021 tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak da değinilen toplu ... sözleşmesinin 35 inci maddesine göre ikramiye hesabı yapıldığı anlaşılmakta olup hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
    10. Kabule göre hüküm altına alınan fark ikramiye alacağı ile ilgili iki farklı miktarın hüküm fıkrasında yazılması suretiyle hükmün infazında tereddüt yaratılması da isabetsizdir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara