Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3451 Esas 2015/3966 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3451
Karar No: 2015/3966
Karar Tarihi: 14.09.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3451 Esas 2015/3966 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, bir şirkette satış müdürü olarak görev yapmaktadır. Şirket adına tahsil ettiği paraları kasaya teslim etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlemiştir. Dosyada bulunan belgeler incelenerek, sanığın hangi müşterilerden hangi tahsilatları yaptığı tespit edilmeli ve şirketin zararı belirlenmelidir. Ayrıca borçlu olduğuna dair tutanak altında imzası olan tanığın ifadesi de alınmalıdır. Sanığın ceza hukuku açısından durumu tayin edilmeden hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılması için TCK'nın 155/2 maddesi uygulanmalıdır ancak bu madde yerine CMK'nın 232/6 maddesi gösterilmiştir. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.

Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 155/2 maddesi (hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu)
- CMK'nın 232/6 maddesi (uygulama maddesi gösterme zorunluluğu)
23. Ceza Dairesi         2015/3451 E.  ,  2015/3966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan şirkette satış müdürü olarak çalışan ve ürün satışı yapılan müşterilerden para tahsil etmeye yetkisi bulunan sanığın, anılan şirketin bir kısım ürünlerini satmasına rağmen şirket adına tahsil ettiği paraları şirket kasasına teslim etmeyip, uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    1-Gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması bakımından; katılana ait işyerinin muhasebe, bilgisayar ve diğer kayıtlarının tamamının getirtilerek, sanığın çalıştığı dönem içerisinde, kayıtların karşılaştırılması, para tahsilatlarının hangi usulle yapıldığının belirlenmesi ve tahsil edildiği halde şirkete iade edilmeyen paranın ne kadar olduğu, bunlara ilişkin düzenlenen makbuz veya diğer belgelerin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ilgili belgelerin onaylı suretlerinin dosyaya konulmasından sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdii edilerek sanığın, hangi tahsilatları hangi müşterilerden yaptığının tespiti ile hangi tarihlerde katılana göndermesi gerekirken uhdesinde tuttuğu ve şirketin zararının ne kadar olduğunun düzenlenecek bilirkişi raporuyla kesin olarak belirlenmesi, para ödemeleri yapan müşteriler belirlenerek ifadelerine başvurulup ödeme yapıp yapmadıklarının buna ilişkin ellerinde belge veya makbuz bulunup bulunmadığının sorulması, dosyada bulunan 13.08.2008 tarihli düzenlenen ve sanığın borçlu olduğuna dair düzenlenen tutanak altında imzası olan ve olay ile ilgili bilgisi bulunduğu anlaşılan tanık ..."nun da ayrıntılı
    ifadesinin alınmasından sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de; sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına denilirken uygulama maddesi olarak TCK"nın 155/2 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara