Esas No: 2022/13480
Karar No: 2022/12661
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/13480 Esas 2022/12661 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/13480 E. , 2022/12661 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 05.12.2019 tarihli ve 2018/890 Esas, 2019/1137 Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince 24.....2020 tarihli 2020/762 Esas ve 2020/555 Karar sayılı karar ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının; davalı vekili tarafından temyizi üzerine duruşmalı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/6653 Esas, 2021/996 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının dava dışı şirkette çalıştığı 10.01.2018-01.10.2018 tarihleri arası dönem yönünden davalı ... ile dava dışı ... Ulaşım A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığı, muvazaalı olduğu belirlenen 11.11.2013 - 09.01.2018 yönünden ise 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi değerlendirilmek suretiyle davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve toplu ... sözleşmelerinden hangi tarih itibarıyla faydalanabileceğinin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının sendika üyeliğine dair davalı Belediyeye bildirimin bulunmadığı belirlendikten sonra bilirkişiden ek rapor alınmış ve yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davacının üyeliğinden sonra imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre fark alacaklar belirlenerek bozma kararında belirtilen 10.01.2018 - 01.10.2018 tarihleri arasındaki dönem dışlanmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın; davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 20.....2022 tarihli ve 2022/7409 Esas, 2022/8032 Karar sayılı kararı ile davacının davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmesi için üyeliğin davalı Belediyeye bildirilmesi gerektiği, yapılan araştırmada davacının sendika üyeliğinin somut uyuşmazlık dönemi için davalı Belediyeye bildirilmediği, bu hâlde uyulan bozma kararının gereği olarak davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken davacının sendika üyeliğinden sonra imzalanan toplu ... sözleşmesinden yararlanacağının kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesine göre araştırmaya yönelik yapılan ilk bozmalardan sonra verilen kararların onandığını, davacının sendikaya üye olduğu tarihten sonra imzalanan toplu ... sözleşmelerinden yararlanması gerektiğini, aksi kabulün 6356 sayılı Kanun'un açık hükmüne aykırı olduğunu, buna göre davalı Belediyeye üyeliğin bildirilmediği gerekçesiyle davacının 01.03.2014 yürürlük başlangıç tarihli toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağı yönündeki bozmanın maddi hataya dayalı olduğunu ve emsaller ile çeliştiğini belirterek Daire kararının kaldırılmasını ve bozma üzerine verilen kararın onanmasını talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından kararın maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) "Hükmün tashihi" kenar başlıklı 304 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir :
" (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. ... "
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nun (7036 sayılı Kanun) 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 6100 sayılı Kanun'un kanun yollarına ilişkin hükümleri, ... mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır.
6100 sayılı Kanun’da ise karar düzeltme kanun yolu düzenlemesine yer verilmediği anlaşılmaktadır.
6356 sayılı Kanun'un 42 nci maddesinde toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın başvuru süreci ana hatları ile düzenlenmiş olup ikinci fıkrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde; başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını işverene bildireceği düzenlenmiştir. Bu bildirim ile 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesine göre yetki itirazı sürecinin işletilmesi mümkün olmaktadır.
6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinde ise yetkili sendikanın bağıtladığı toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu ... sözleşmesinden yararlanabilirler.
6356 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; 39 uncu maddede, imza tarihinde üye olan işçilerin toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya başlama tarihlerinin yürürlük tarihi olarak belirtilmesinin esasen 42 nci madde ile bağlantılı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Şöyle ki işveren, toplu ... sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olan işçileri ve sayısını Kanun'un 42 nci maddesi doğrultusunda yetki sürecinde öğrenmektedir. Dolayısıyla işveren, toplu ... sözleşmesinin imza tarihinde üye olan işçileri zaten bilmekte olduğundan ayrıca bir bildirime gerek bulunmaksızın bu işçiler, toplu ... sözleşmesinden yürürlük tarihinden itibaren yararlanabilmektedir. Toplu ... sözleşmesinin imza sürecinden sonra üye olanların işverence bilinebilmesi ise üyeliğin işverene bildirilmesi ile mümkün olabilmektedir. Bu sebeple toplu ... sözleşmesinin imza tarihinden sonra taraf sendikaya üye olan işçilerin toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmaları, işverene üyeliğin bildirilmesi şartına bağlanmıştır.
Ne var ki toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın tespitinde alt işveren işçileri hesaba katılmadığından; asıl işverene, alt işveren işçilerinin sendikaya üyeliklerinin de bildirilmesi şeklinde bir usul bulunmamaktadır. Şu durumda asıl işveren, yetki sürecinde de alt işveren işçilerinin sendikaya üyeliklerinden haberdar olamamaktadır.
Davacı tarafça emsal olduğu bildirilen dosyalarda farklı sonuca ulaşılmış ise de konunun yukarıda açıklanan durumlar da dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesinde; somut uyuşmazlıkta olduğu gibi asıl alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının ya da geçerli olarak kurulmadığının ve işçinin çalışma süresinin en başından itibaren asıl işverenin işçisi olduğunun belirlendiği durumlarda; işçi, toplu ... sözleşmesinin imza tarihinde yetkili sendikaya üye olsa da gerçek işveren olan asıl işverenin toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmesi; ancak taraf sendika üyeliğinin gerçek işverene bildirildiği tarihten itibaren mümkündür. Somut uyuşmazlık dönemi için davacının sendika üyeliği, toplu ... sözleşmesinin tarafı Sendika tarafından davalı Belediyeye bildirilmediği gibi davacının da toplu ... sözleşmesinden yararlanma talebi ile davalı Belediyeye bir başvurusu olmamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2022 tarihli ve 2021/(22)9-310 Esas, 2022/331 Karar sayılı kararı ile işçinin sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmemesinin Belediyenin muvazaalı işleminden kaynaklandığı, davalının bildirim yapılmasını engellediği, bu durumda kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği, sendika üyeliğinin bildirilmesi şartı aranmaksızın işçinin toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği şeklindeki görüşün tartışıldığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu çoğunluğunca benimsenmediği de görülmektedir.
Açıklanan sebeplerle Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda maddi hata saptanamadığı gibi maddi hataya dayandığı ileri sürülen hususun hukuki değerlendirmeye ilişkin olduğu ve 7036 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ... mahkemelerinin kararları ile ilgili Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemeyeceği de dikkate alınarak davacı asılın dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı asılın maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinin REDDİNE,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.