Esas No: 2022/8390
Karar No: 2022/12595
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8390 Esas 2022/12595 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8390 E. , 2022/12595 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : TESPİT
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin tespiti amacıyla işe iade talepli dava açıldığını, Karşıyaka 4. ... Mahkemesinin 2018/222 Esas ve 2019/330 Karar sayılı kararı ile davalı tarafından yapılan feshin geçersizliğine karar verildiğini, anılan kararın ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 2020/260 Esas ve 2020/1295 Karar sayılı kararı ile kesinleştiğini, geçersiz fesih tarihinde işten ayrılış kodu (29) olarak bildirilen davacının söz konusu işten ayrılış kodu sebebiyle ... başvurularında sorun yaşadığını, bu doğrultuda davalı Kuruma 16.03.2021 tarihli ve 22095976 sayılı yazı ile fesih kodunun düzeltilmesi talebiyle yazılı başvuru yapıldığını, davalı Kurum tarafından işverenden belge temin edilmesini talep ettikleri belirtilmişse de davacı asılın fesih kodunun düzeltildiğine yönelik herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek davacının işten ayrılış bildirgesindeki fesih kodunun düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Kurumu cevap dilekçesinde; dava şartının noksan olduğunu, işlemlerin devam ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Sosyal Güvenlik Kurumuna gerekli müracaatların yapıldığını, davanın konusuz olduğunu belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...7036 sayılı Kanun'un 4 .maddesine ' 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan başvuruya altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.'
Eldeki dosyada; davacının 16.03.2021 tarihinde ... ya müracat ettiği, 14.04.2021 tarihli ... yazı cevabında işverenden belge talep edildiği cevabının verildiği, 25.....2021 tarihli davalı işverenin işten çıkış bildirgesini ek yaparak iptali yönünde ... ya yazı yazdığı, 10.08.2021 tarihli ... yazısında işverenin önceki yazısının tam anlaşılamadığı ve işverene ulaşılmaya çalışıldığının belirtildiği hususları dikkate alındığında, dava konusu ... işlemi ile ilgili sürecin devam ettiği, red edilen veya reddedilmiş sayılan bir talep olmadığının anlaşılması karşısında, zorunlu dava şartı eksikliği ve hukuki yarar yokluğu nedenleriyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Kuruma yapılan müracaat üzerine verilen cevapta; işverenden belge talep edildiğinin ve belgelerin beklendiğinin belirtildiğini, ancak yazı içeriğinde talebin yerine getirilip getirilmeyeceğine dair açıklama bulunmadığını, yasal cevap süresi içerisinde davalı Kurum tarafından yazılı bildirimde bulunulmadığını ve davaya konu işlemin de yapılmadığını, davalı işveren tarafından davalı Kuruma 25.....2021 tarihinde yani dava tarihinden sonra cevap verildiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...davacı vekilince 16.03.2021 Tarihli dilekçe ile davalı Kuruma başvurularak; işe iade davasının davacı lehine sonuçlandığı ve bu nedenle işveren tarafından (29) olarak bildirilen fesih kodunun (04) olarak düzeltilmesinin talep edildiği, davalı Kurum tarafından 14.04.2021 Tarihli yazı ile davacı vekiline; işverenden talep edilen döneme ilişkin belgelerin gönderilmesinin talep edildiğinin bildirildiği, işbu davanın 08.07.2021 Tarihinde açıldığı, davalı Kurumun 14.04.2021 Tarihli yazı ile davalı şirketten belgeleri istediği, davalı şirketin 12.07.2021 Tarihinde dilekçe verdiği, Kurum tarafından davalı şirkete yazılan 10.08.2021 Tarihli yazısında; 12.07.2021 Tarihli dilekçedeki talebin anlaşılmadığı belirtilerek yeniden belge istenildiği, davalı şirketin 12.07.2021 varide tarihli dilekçe ile davacının 27.....2018 Tarihli işten çıkış bildirgesinin iptalini talep ettiği, Dairemizce davalı Kuruma yazı yazılarak; davacının 16.03.2021 Tarihli dilekçesi gereğince işlem yapılıp yapılmadığının sorulduğu, davalı Kurumun 31.03.2022 Tarihli yazısı ile davacının işten çıkış kodunun (22-diğer nedenler) olarak işlendiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Sonuç itibarıyla, 6100 sayılı Yasa'nın 355. maddesinde yer alan ve incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme çerçevesinde yapılan incelemede; işten çıkış koduna ilişkin işlemin işveren tarafından yapılan bildirim üzerine Kurum tarafından gerçekleştirilmiş olması ve davalı Kurumun sadece işverenden gelen bildirimi kayıtlara geçirmekle yükümlü olması, bunun dışında davalı Kurumun bir inisiyatifinin bulunmaması nedeni ile davanın bildirim yapan işveren şirkete karşı açılması ve davalı Kurum yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmekte ise de; ilk derece Mahkemesi kararının sonuç itibari ile doğru olduğu anlaşılmakla; istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olmadığı, ayrıca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının dava açmadan önce davalı Kuruma bildirilen işten çıkış kodunun düzeltilmesi istemine dair başvuru hakkında davalı Kurumun başvuruyu neticelendirmeden açtığı tespit davasında, hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.