Esas No: 2022/9167
Karar No: 2022/12403
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9167 Esas 2022/12403 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9167 E. , 2022/12403 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 43. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı İdareye ait hastanede 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosunda çalıştığını, kadroya geçerken belirsiz süreli ... sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin imza kısmında belirli bir rakam yazılmadığını, "asgari ücretin % ... fazlası" şeklinde düzenlendiğini, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı KHK) 127 nci maddesi ile birlikte 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereğince müvekkilinin kadroya geçmeden önce aldığı ücret ile diğer mali ve sosyal hakların kadroya geçtikten sonra da uygulanmaya devam etmesi gerektiğini, müvekkilinin yüksek lisans mezunu olarak taşeron ile davalı İdarenin yapmış olduğu hizmet ihalesi alımı gereğince asgari ücretin %72 fazlası ücret alması gerektiğini, ancak kadroya geçerken asgari ücretin %32 fazlası ücretle kadroya geçtiğini ve 31.12.2018 tarihine kadar bu oran üzerinden ücret aldığını, 01.04.2018-31.12.2018 tarihleri arasındaki dönemde ücretin düşük ödendiğini, 2019 yılına gelindiğinde asgari ücret artışından sonra Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 01.02.2019 tarih ve 98425987-045.02- E. 282980 sayılı yazısına istinaden ücretin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekildiğini ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle müvekkilin ücretinin düşürüldüğünü, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin açık olduğunu, bu maddeye göre işçinin ücretinin düşürülmesi için baskı altında kalmadan, zorlama olmadan yazılı muvafakatının gerekli olduğunu, bunun dışındaki ücret düşürülmesinin işçiyi bağlamayacağını, bu hususta Yargıtay kararlarının olduğunu, başka bir anlatımla işçinin açıkça ... vermediği esaslı değişikliklerin işçiyi bağlamayacağını, davalı İdare tarafından yapılan yanlış yorum nedeniyle 2019 yılı Ocak ayından itibaren de davacıya düşük ücret ödendiğini, ücret düşüklüğünün sebebi olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yazısının gösterildiğini, bu görüşün davalı İdare tarafından yanlış yorumlandığını, 2019 yılındaki ücret belirlenirken ihale şartnamesinde belirtilen asgari ücretin %72'sinin uygulanmadığını, bu nedenle de müvekkilinin ücretinin ilave tediye ücretinin, ikramiye alacağının, fazla çalışma ücretinin, ulusal ... ve genel tatil ücretinin eksik ödendiğini iddia ederek ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma ve ulusal ... ve genel tatil ücreti fark alacaklarının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, taraflar arasında davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir ... sözleşmesinin bulunmadığını, kadroya geçen işçilerin ücretine kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde ücret artışı yapılması hâlinde toplu ... sözleşmesinde yer alan %4'lük zamdan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının sendika üyesi olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, faiz oran ve başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... davacının davalı idarede alt işveren nezdinde çalışmakta iken ihale sözleşmesine ve dosyaya sunulan yüksek lisans diplomasına göre 01/04/2018 tarihinden itibaren asgari ücretin %72 fazlası oranında ücret alması gerektiği halde, asgari ücretin %32 fazlası üzerinden ücret ödendiği, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçerken alt işveren nezdinde çalıştığı dönemde idare tarafından imzalanan ihale şartnamesine göre asgari ücretin oransal farkının davacının ücreti olarak belirlendiği ve bu ücret ile diğer sosyal haklarla birlikte sürekli işçi kadrosuna geçtiği, sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra da 31.12.2018 tarihine kadar asgari ücretin % 32 oransal fazlasıyla çalıştığı, her ne kadar belirli bir rakam yazmasa da davacı ile imzalanan ... sözleşmesinin ücret kısmında da davacının asgari ücretin oransal farkı ile çalıştığını gösterir ibarenin yer aldığı, davacı ile imzalanan ... sözleşmesinde ücret yeniden belirlenmediği için işyeri uygulaması haline gelen ücretin uygulanması gerektiği görüşünden hareketle davacıya brüt ödenen ve brüt ödenmesi gereken yevmiyesi belirlenmiş, aradaki fark ... kayıtlarında görünen çalışma günü ile çarpılarak, brüt fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı, fark fazla çalışma ücreti alacağı ve fark ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağının bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
..." gerekçesiyle davacının fark alacakları tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıya ücretinin eksiksiz ödendiğini, ilgili dönemlerde ilave tediye ücreti ve ikramiyesinin de ödendiğini, bordrolara itiraz etmeyen davacının daha sonra hak ve iddiada bulunamayacağını, rapora ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, Mahkeme kararında alacak kalemleri için hükmedilen faizin başlangıç tarihine ve türüne de itiraz ettiklerini belirterek kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Davacının, davalı bakanlığa ait hastanede kadrolu işçi olarak çalıştığı, ücretlerinin eksik ödendiği gerekçesiyle alacak talep ettiği, davacının kadroya alınması sırasında işverenle imzaladığı belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7. maddesinin "...İşbu sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin %....fazlası üzerinden günlük ödeme yapılır" şeklinde düzenlendiği, söz konusu maddede herhangi bir oran belirtilmemekle davacıya asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin öngörülmediği, davacının asgari ücretin %72 fazlası ücret aldığını iddia ettiği, ancak dosyaya sunulan banka kaydına ve dava dilekçesindeki beyana göre davacının kadroya geçmeden önceki ücretinin asgari ücretin %32 fazlası şeklinde ödendiği, davacının kadroya asgari ücretin %32 fazlası ücretle geçtiği, davalı tarafça hizmet alım sözleşmeleri ve şartnamede öngörülen asgari ücretin belli bir oranda fazlası (%32) dikkate alınarak belirlenen tutar davacının kadroya geçiş ücreti olarak kabul edildikten sonra Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan Toplu ... Sözleşmesi zamlarının (%4) uygulandığı anlaşılmıştır.
Davacı 2019 yılında ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükmü gereği %4 oranında zam uygulandığını ve bu surette eksik ücret ödendiğini ileri sürmüşse de, davacının kadroya geçiş ücretine Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesi uyarınca 2018 yılı birinci ve ikinci dönem ücret zamlarının uygulandığı, 01.01.2019 tarihindeki ücretinin de 31.12.2018 tarihinde almakta olduğu ücrete %4 zam oranı tatbik edilerek belirlendiği, davacının iddiasının aksine ücretinin düşürülmediği, 31.12.2018 tarihinde aldığı ücreti korunarak, bu ücrete toplu ... sözleşmesi hükmü uygulanarak ücretinin belirlendiği, davacının alacağı olmadığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda asgari ücretin belli bir oranı (%72) üzerinden ücret tespiti ile bu ücrete %4 artış uygulanması isabetli olmamıştır.
..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 696 sayılı KHK' nın 127 nci maddesi ile birlikte 375 sayılı KHK' ya eklenen geçici 23 ncü madde gereğince; davacının kadroya geçmeden önce aldığı ücret ile diğer mali ve sosyal hakların, kadroya geçtikten sonra da uygulanmaya devam etmesi gerektiğini, davacının kadroya geçirilirken ücretinin hatalı belirlendiğini, davacı ve davacı gibi taşeronda çalışan işçilerin ücretlerinin eğitim durumlarına göre belirlendiğini, yüksek lisans mezunu olan davacının ücretinin de bu şekilde belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.