Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/13000 Esas 2022/12600 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/13000
Karar No: 2022/12600
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/13000 Esas 2022/12600 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı çalışanın ücret, ikramiye ve tediye farkı alacakları talebiyle açtığı davada İlk Derece Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Davalı vekili bu karara karşı temyiz başvurusunda bulundu, ancak istinaf mahkemesi İlk Derece Mahkemesi kararını onayladı. Daha sonra davalı vekili dava hakkında yapılan temyiz başvurusunda bulundu ve davanın reddi talebini yineledi. Ancak, temyiz mahkemesi İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verdi ve davanın yeniden görülmesine karar verdikten sonra, dava kısmen kabul edildi. Kanun maddeleri olarak, kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370 ve 371 inci maddeleri geçmektedir.
9. Hukuk Dairesi         2022/13000 E.  ,  2022/12600 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlık ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalıştığını, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı Kanun) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2021 tarihli kararı ile taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 22.12.2021 tarihli kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    2. Dairemizin 28.02.2022 tarihli ilâmı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaların, arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak tarihi dikkate alınmaksızın yapıldığı, son tutanak tarihini aşan kısımlar yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği, hüküm altına alınan ücret farkı ve ikramiye farkı alacağına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, davacının ücret farkı ve ikramiye farkı alacağı talebine en yüksek banka mevduat faizi yerine, en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının ve davalı Bakanlık aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğu şeklindeki gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücreti düşürülmeyen davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlendiği tarihten sonraki dönem için dava konusu alacaklar yönünden nasıl bir karar verilmesi gerektiği, alacaklara uygulanan faizin türü ve başlangıç tarihi hususlarında toplanmaktadır.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
    3. Değerlendirme
    1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VII. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
    Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
    17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara