Esas No: 2022/9367
Karar No: 2022/12567
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9367 Esas 2022/12567 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9367 E. , 2022/12567 K.Özet:
Alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda davanın kabul edildiği ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtiliyor. Temyiz edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtiliyor. Kararın ileriye yönelik sonuç doğurmayacağına dikkat çekilerek, yalnızca dönemsel ücretin tahsiline ilişkin bir karar verildiği ve temyize konu edilen toplam miktarın 1.475,77 TL olduğu ifade ediliyor. Kanun maddeleri olarak ise, miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceğine dair Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi ve temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması durumunda temyiz dilekçesinin reddedilmesi gerektiğini belirten Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca karar verilmesi gerektiği ifade ediliyor.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 13. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, her ne kadar davacının çalışmasının dava tarihinde devam ettiği anlaşılmakta ise de ücret fark alacağına ilişkin hesaplamanın 01.07.2009-30.....2011 tarihlerine ilişkin olduğu, bu dönem ile sınırlı yapılan hesaplama bakımından davanın kabulüne ilişkin kararın ileriye etkili şekilde sonuç doğurmayacağı, zira kararda herhangi bir ücret tespitinin de mevcut olmadığı; sonuç olarak İlk Derece Mahkemesince yalnızca dönemsel ücretin davalıdan tahsiline ilişkin bir karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dava değeri ve temyize konu edilen toplam miktar davalı yönünden 1.475,77 TL olup bu miktar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.