Esas No: 2016/27
Karar No: 2016/63
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2016/27 Esas 2016/63 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2016 / 27 KARAR NO : 2016 / 63 KARAR TR : 15.02.2016 |
ÖZET: İller Bankası Hukuk Müşavirliğinde sözleşmeli avukat olarak görev yapan davacının bu görevden alınarak İç Kontrol Daire Başkanlığına avukat olarak görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali ile işlem sebebiyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davanın; davalı İller Bankası’nda görev yapan personelin kamu görevlisi statüsünde olmaması, Bankanın faaliyetlerinin de genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli işlerden sayılmaması karşısında, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : Ş.S.Ü.
Vekili :Av. O.T. (Adli Yargıda)
Davalı : İller Bankası A.Ş.
Vekilleri : Av. H.K. (İdari Yargıda)
Av. T.P. (Adli Yargıda)
O L A Y : Davacı, dava dilekçesinde özetle; 1986 yılından itibaren davalı idarenin Hukuk Müşavirliğinde avukat olarak görev yaptığını, 2011 yılında yürürlüğe giren 6107 sayılı İller Bankası A.Ş. Kanunu ile avukat olarak sözleşme imzaladığını, davalı idarenin 06.02.2013 tarihli 5664 sayılı olur’u ile bu görevden alınarak İç Kontrol Daire Başkanlığında avukat olarak görevlendirildiğini, atama işleminin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu işlem ile Hukuk Müşavirliğinde avukat olarak görev yapan Av. F.D. ile birlikte İç Kontrol Daire Başkanlığında avukat olarak görevlendirildiklerini, bu Daire Başkanlığında avukatın yapacağı herhangi bir görev bulunmadığını, Daire Başkanlığının sorumluluğundaki iş ve işlemler dikkate alındığında avukat istihdam edilmesini gerektirir iş bulunmadığını, bu görevlendirmenin Avukatlık Yasası’na da aykırı olduğunu, avukatlığın bir kariyer mesleği olduğunu, dava konusu işlemde kadro gerçeğinin gözetilmeden, işlemin keyfi ve siyasi kadrolaşma amacıyla tesis edildiğini, zira İç Kontrol Daire Başkanlığında Uzman Yardımcısı olarak görev yapan A.C. ile K.K.’ın aynı işlem ile Hukuk Müşavirliğinde uzman yardımcısı olarak görevlendirildiğini, bilahare kadroları avukatlık kadrosuna dönüştürüldüğünü, bu durumun Hukuk Müşavirliğinde hizmete ihtiyaç olduğunun açık kanıtı olduğunu belirterek; 06.02.2013 gün ve 5564 sayılı onay ile Hukuk Müşavirliğindeki Avukatlık görevinden alınarak İç Kontrol Daire Başkanlığında avukat olarak görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının tazminat olarak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle idari yargıda dava açmıştır.
ANKARA 8. İDARE MAHKEMESİ:13.06.2013 gün ve E:2013/542 K:2013/1042 sayılı kararında; “…2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde, idari dava türleri; “idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar" olarak tanımlanmış, 14/3-a maddesinde; dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden inceleneceği, 15/1-a maddesinde; 14. maddenin 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği belirtilmiştir.
6107 sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun’un 1.maddesinde; "Bu Kanun ile düzenlenen hususlar dışında, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, anonim şirket statüsünde "İller Bankası Anonim Şirketi" unvanıyla bir kalkınma ve yatırım bankası kurulmuştur." hükmüne, “Banka Personeli” başlıklı 11.maddesinde; “Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütülür. Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma şekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Yönetim Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan yönetmelik ile düzenlenir.”hükmüne, “Mali ve Sosyal Haklar” başlıklı 12.maddesinde; (1) Yönetim Kurulu üyelerine, her yıl Yüksek Planlama Kurulunca belirlenen miktarı aşmayacak şekilde ve Genel Kurul tarafından belirlenen miktarda aylık ücret ve diğer ödemeler yapılabilir. (2) Banka personelinin aylık ücret, ikramiye ve diğer mali ve sosyal haklan ile sözleşme esasları, Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararı ile belirlenir. Ancak, aylık ücret, her türlü sosyal yardım, zam, tazminat, ödenek veya diğer adlar altında yapılan bütün ödemelerin aylık ortalaması, Yüksek Planlama Kurulunca Banka için tespit edilecek üst sınırı aşamaz.’’hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, İller Bankası Hukuk Müşavirliğinde sözleşmeli avukat olarak görev yapan davacının bu görevden alınarak İç Kontrol Daire Başkanlığına avukat olarak görevlendirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
1982 Anayasasının 158.maddesinin son fıkrasında; Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararının esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla bu konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının irdelenmesi gerekmektedir.
Danıştay Onikinci Dairesi’nin itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurması üzerine verilen Anayasa Mahkemesi"nin 18.10.2012 gün ve E:2012/129, K:2012/l55 sayılı kararında; "6107 sayılı Kanun"un 11. maddenin (1) numaralı fıkrasında, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütüleceği kurala bağlanmıştır.
Anayasa’nın 123. maddesinin birinci fıkrasında “İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.” hükmü yer almaktadır. Bu maddede yer verilen idarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde, açık bir biçimde kanunla düzenlenmesini gerekli kılar.
Anayasa’nın 128. maddesinde ise Devlet’in, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerinin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği, bu kapsama giren personelin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerinin de kanunla düzenleneceği öngörülmüştür. Anayasa’nın 128. maddesi anlamında bir kamu hizmetinden söz edilebilmesi için, söz konusu hizmetin Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmeti olması, bu kamu hizmetinin “genel idare esasları”na göre yürütülmesi ile görevin “asli ve sürekli” nitelikte olması şarttır.
6107 sayılı Kanunla yeniden yapılandırılan, hukuki statüsü ve personel yapısı değiştirilen İller Bankasında, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Kanun’a ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütüleceği kurala bağlanarak farklı bir istihdam politikası benimsenmiştir.
6107 sayılı Kanun’dan önceki süreçte banka faaliyetlerine ilişkin işlemler 657 sayılı Kanun’a tabi olarak istihdam edilen memurlar ve sözleşmeli personel ile 4857 sayılı Iş Kanunu kapsamında görev yapan işçiler eliyle gerçekleştirilmekteyken, itiraz konusu kural ile İller Bankasının personel rejiminin yeniden düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İller Bankası, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 58. maddesiyle getirilen “istisna” hükmü ile anılan KHK’nin kapsamı dışında bırakılmıştır. Banka, Kuruluş Kanunu’nun 1. maddesinde de belirtildiği üzere özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliği haiz, anonim şirket statüsünde bir kalkınma ve yatırım bankasıdır.
Kanun koyucunun, 6107 sayılı Kanun ile İller Bankası’nın tüm iş ve işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olarak, olanakları ölçüsünde yerel yönetimlerin her türlü kredi ihtiyaçlarını karşılayan ve bankacılık işlemlerine aracılık eden, bunlar için projeler üreten, danışmanlık hizmeti veren ve anonim şirket şeklinde yapılanan, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na göre örgütlenen, çağdaş bankacılık esaslarına göre faaliyet gösteren ve görev alanlarında uzmanlaşmış bir kalkınma ve yatırını bankasına dönüşmesini amaçladığı görülmektedir.
5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar, özel hukuk hükümleri çerçevesinde, bankacılık sektörü ve ekonomik kurallara uygun biçimde verimlilik ve rekabet esaslarına göre çalışması gereken kuruluşlar olduğundan, personel rejiminin de bu esaslara uygun olması doğaldır.
Çağdaş bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılan İller Bankasının çalışmalarını etkin, verimli, özerk bir yapıda sürdürebilmesi, belirlenecek personel rejimine de bağlı olacaktır. Bu doğrultuda İller Bankası, 6107 sayılı Kanun dışında Bankacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde, özel hukuka ve özel işletmecilik esaslarına tabi olarak faaliyet yürüttüğünden, özel hukuk hükümlerine bağlı tutulan bu bankanın hizmeti Anayasa’nın 128. maddesi kapsamında genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevlerden sayılamaz ve personeli de aynı madde kapsamında memur ya da diğer kamu görevlisi olarak değerlendirilemez.
Buna göre, özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsüne geçirilerek ekonominin gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılan İller Bankasında personel statüsünün değiştirilmesi ve bu doğrultuda Banka personelinin, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli statüde istihdam edilmesi hususu yasa koyucunun takdirindedir.
İller Bankasının özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsünde olması ve personelinin de Anayasa’nın 128. maddesi kapsamında yer almaması dikkate alındığında, itiraz konusu kuralda Anayasa’ya aykırı bir yön bulunmamaktadır." gerekçelerine yer verilmiştir.
Bu itibarla, 657 sayılı Kanun’a ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel olan davacının, atanmasına ilişkin uyuşmazlığın 6107 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikten kaynaklandığı anlaşıldığından, Yasanın yukarıda belirtilen hükümleri ve Anayasa Mahkemesi kararı karşısında, davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin değil, adli yargı yerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, her ne kadar Danıştay Beşinci Dairesinin göreve ilişkin aksi yönde kararı olsa da. Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 01.10.2012 gün ve E:2012/181, K:2012/203 sayılı kararında da belirtildiği üzere 1982 Anayasasının 158. maddesinin son fıkrasındaki; diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararının esas alınacağı tartışmasız bulunduğundan, yukarıda yer verilen Anayasa Mahkemesi kararının aleyhine uyuşmazlığın idari yargının görevinde olduğunun söylenmesine imkan bulunmamaktadır…” şeklindeki gerekçe ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE: 21.01.2014 gün ve E:2013/9479 K:2014/310 sayılı kararında; “… ile İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Ankara 8. İdare Mahkemesince verilen 13.6.2013 günlü, E:2013/542 K:2013/1042 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığında…” gerekçesiyle temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar vermiş, onama kararına karşı davacı vekilinin karar düzeltme talebi de yine Danıştay Beşinci Dairenin 30.10.2014 gün ve E:2014/3710 K:2014/7238 sayılı kararı ile reddedilmesi ile görevsizlik kararı kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez, aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 7. İŞ MAHKEMESİ: 26.10.2015 gün ve E:2015/7 K:2015/1028 sayılı kararında; “…davalı bankanın özel hukuk hükümlerine göre iş ve işlemlerim yürütecek bir kamu tüzel kişiliğe sahip olduğu Bankanın yasal çerçevesinin 6107 sayılı Kanunla düzenlenmiş olup, ancak hukuksal denetiminin idari yargıda yapılacağı, Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi kılındığı, kamu tüzel kişiliğinde istihdam edilen davacının kamu görevlisi sayılması gerektiği, hizmet alınması, niteliği, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma şekli, görev ve yetkisi, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenleneceği belirtilen banka personelinin, 4857 sayılı İş Kanunu dışında kendi Kuruluş Kanununa tabi sözleşmeli personel statüsünde istihdam edildiği, davacının 4857 sayılı Yasaya tabi işçi olarak belirlenemediği, kamu görevlisi olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Ayrıca Danıştay İdari Dava Kurulu 2013/4826 E. - 2015/1203 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere;
Anayasa Mahkemesi"nin 18/10/2012 günlü, E.2012/29 - K.2012/155 sayılı kararında, 6107 sayılı Kanun dışında Bankacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde, özel hukuka ve özel işletmecilik esaslarına tabi olarak faaliyet yürüttüğünden özel hukuk hükümlerine tabi olan İller Bankası"nın verdiği hizmetin, Anayasa"nın 128. maddesi kapsamında genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevlerden sayılamayacağı ve personelinin de aynı maddi kapsamında memur ya da diğer kamu görevlisi olarak değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.
Ancak, 6107 sayılı Kanunun incelenmesinden özel hukuk hükümlerine tabi olarak, anonim şirket statüsünde kurulan İller Bankası Anonim Şirketi"nin, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile ilişkilendirildiği, Bankanın ortaklarının il özel idareleri ve belediyeler olduğu sermayesinin 9.000.000.000 (dokuz milyar) Türk Lirası olarak Kanunla belirlendiği, bu sermayenin Bakanlar Kurulu kararı ile beş katma kadar artırılabileceği ve sermaye tavanına ulaşıncaya kadar Bankanın ödenmiş sermayesine, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanuna göre her ay Maliye Bakanlığı ve İller Bankasınca dağıtılacak vergi gelirleri paylarının toplamı üzerinden aylık olarak yüzde iki oranında kesilecek miktarların. Bankanın vergi ve diğer yasal yükümlülükler düşüldükten sonraki yıllık safı karından yüzde otuz oranında ayrılacak payın ve diğer mevzuat hükümleri ile Banka sermayesine aktarılması uygun görülen paraları ile sermayeye eklenmek üzere yapılacak her türlü yardım ve bağışların ekleneceği, dolayısıyla sermayesinin ve gelirlerinin kamu gelirlerinden sağlandığı, Bankanın amacının, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların üye oldukları mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karşılamak, bu idarelerin sınırları içinde yaşayan halkın mahalli müşterek hizmetlerine ilişkin projeler geliştirmek, bu idarelere danışmanlık hizmeti vermek ve teknik mahiyetteki kentsel projeler ile alt ve üst yapı işlerinin gerçekleştirilmesine yardımcı olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı işlevlerini yerine getirmek olduğu, genel müdürünün, Bakanın teklifi üzerine Başbakan tarafından atandığı genel kurulunun, il özel idarelerini temsil etmek üzere il genel meclisi üyeleri arasından seçilecek yirmi kişi, belediyeleri temsil etmek üzere belediye başkanları arasından her bir ili temsilen seçilecek birer kişi ile İçişleri, Maliye, Bayındırlık ve İskan Bakanlıkları ile Hazine Müsteşarlığını temsil etmek üzere görevlendirilecek birer kişiden oluştuğu, yönetim ve denetim kurullarının ise ağırlıklı olarak merkezi idare tarafından oluşturulduğu; Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"na ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütüldüğü, Kanun ile, yönetim kuruluna, idareye özgü bir düzenleyici tasarruf türü olan yönetmelik çıkarma yetkisi tanındığı, Banka’nın, vadesi gelmiş kredi ve diğer alacaklarını ortak idare paylarından tahsil etme yetkisinin bulunduğu görülmektedir.
Bu nedenle, her ne kadar Anayasa Mahkemesince, özel hukuka ve özel işletmecilik esaslarına göre faaliyette Bulunan İller Bankası"nın sunduğu hizmetin, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevlerden sayılamayacağı ve personelinin de memur ya da diğer kamu görevlisi olarak değerlendirilemeyeceği belirtilmekte ise de örgütsel yapısı kamu ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla oluşturulan ve bu örgütsel yapının organları da yine ilgili kamu idarelerinde görevli kamu görevlileri tarafından oluşturulan Banka"nın sahip olduğu yukarıda belirtilen yetki ve ayrıcalıklar da dikkate alındığında, özel bir banka niteliğinde olmadığı, kamu tüzel kişiliği özelliği taşıdığı sonucuna ulaşılmaktadır…” şeklindeki gerekçe ile davaya bakmakta İdari Yargı görevli olduğundan dava dilekçesinin yargı yolu yönünden reddine karar vermiş ve verilen bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı vekili idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Fikret ERES’in katılımlarıyla yapılan 15.02.2016 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, İller Bankası Hukuk Müşavirliğinde sözleşmeli avukat olarak görev yapan davacının bu görevden alınarak İç Kontrol Daire Başkanlığına avukat olarak görevlendirilmesine ilişkin 06.02.2013 tarih ve 5564 sayılı işlemin iptali ile işlem sebebiyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
Belediyelerin imar faaliyetlerini finanse etmek amacıyla 11.06.1933 tarih ve 2301 sayılı Kanun ile kurulan “Belediyeler Bankası” 13.06.1945 tarih 4759 sayılı Kanun ile “İller Bankası” olarak kabul edilerek, kanun kapsamına belediyelerin yanı sıra il özel idareleri ve köylerde dahil edilmiş ve son olarak 26.01.2011 tarih ve 6107 sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Kanun’u ile “ İller Bankası Anonim Şirketi” adını alarak banka hakkında yeni düzenlemeler yapılmıştır.
6107 sayılı İller Bankası Anonim Şirket Kanunu’nun “Kuruluş” başlıklı 1. maddesinde; “ (1) Bu Kanun ile düzenlenen hususlar dışında, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, anonim şirket statüsünde “İller Bankası Anonim Şirketi” unvanıyla bir kalkınma ve yatırım bankası kurulmuştur. Bankanın kısaltılmış unvanı “İLBANK”tır ve merkezi Ankara’dadır. Bankanın ilgili olduğu Bakanlık, Bayındırlık ve İskân Bakanlığıdır.”
“Banka Personeli” başlıklı 11. maddesinde ; “ (1) Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütülür.
(2) Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma şekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Yönetim Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan yönetmelik ile düzenlenir.”
“Mali ve sosyal haklar” başlıklı 12. maddesinde “ (1) Yönetim Kurulu üyelerine, her yıl Yüksek Planlama Kurulunca belirlenen miktarı aşmayacak şekilde ve Genel Kurul tarafından belirlenen miktarda aylık ücret ve diğer ödemeler yapılabilir.
(2) Banka personelinin aylık ücret, ikramiye ve diğer mali ve sosyal hakları ile sözleşme esasları, Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararı ile belirlenir. Ancak, aylık ücret, her türlü sosyal yardım, zam, tazminat, ödenek veya diğer adlar altında yapılan bütün ödemelerin aylık ortalaması, Yüksek Planlama Kurulunca Banka için tespit edilecek üst sınırı aşamaz.
(3) Bankada sözleşmeli personel olarak istihdam edilecekler, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Yönetim Kurulu üyeliği görevi, 5510 sayılı Kanuna göre sosyal sigorta veya genel sağlık sigortası yönünden sigortalı olmayı gerektirmez. Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerine birinci fıkra uyarınca yapılacak ödemeler sigorta primine esas kazanca dâhil edilmez.
(4) Bankada sözleşmeli statüde çalışan personele, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında istihdam edilenlere ilişkin esas ve usuller çerçevesinde iş sonu tazminatı ödenir.”
“Çeşitli hükümler” başlıklı 134. Maddesinde “ (1) Banka, bu Kanunda yer alan hükümler dışında, 5411 sayılı Kanun, 6762 sayılı Kanun ve diğer kanunların ilgili hükümlerine tabidir.”
“Yürürlükten kaldırılan hükümler” başlıklı 14. maddesinde; “(1) 13/6/1945 tarihli ve 4759 sayılı İller Bankası Kanunu ile 8/12/1987 tarihli ve 298 sayılı 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte İller Bankası Genel Müdürlüğüne ait kadrolar iptal edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili bölümünden çıkarılmıştır.”
“Geçici 4. maddesinde :“ (1) Bu Kanunun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasıyla kadroları iptal edilen personelden Bankada sözleşmeli olarak çalışmak isteyenler; bu Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yönetmeliğin yayımlanmasından itibaren en geç üç ay içerisinde Bankadaki durumlarına uygun pozisyonlara atanır ve söz konusu pozisyonlara atama işlemi yapılıncaya kadar Bankaca ihtiyaç duyulan ve statülerine uygun işlerde görevlendirilir. Bunlar, Bankada yeni bir pozisyona atanıncaya kadar, eski kadrolarının aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali haklarını almaya devam ederler.
(2) Sözleşmeli olarak çalışmayı kabul etmeyen personel, bu Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yönetmeliğin yayımlanmasından itibaren en geç üç ay içerisinde Banka tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu personel, Devlet Personel Başkanlığınca 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun değişik 22 nci maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen esas ve usuller çerçevesinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir. Ancak, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi uyarınca Özelleştirme Fonundan karşılanması öngörülen ödemeler, Banka tarafından karşılanır. Bu şekilde yeni bir kadroya nakledilenlerden, haklarında şahsa bağlı hak ve/veya fark tazminatı uygulaması devam eden personelin 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamındaki hakları devam eder. Bu madde uyarınca yapılan atamalar, ilgililerin şahsa bağlı haklarının ve fark tazminatının tespitine esas önceki kadro ve pozisyonlarının ücretlerinin artırılması ve şahsa bağlı haktan yararlanma süresinin yeniden başlaması sonucunu doğurmaz.
(3) a) Bankanın bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevcut personelinden 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi uyarınca haklarında 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulananların Bankada sözleşmeli olarak atandıkları tarihten başlayarak otuz gün içinde 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı olma talebinde bulunmamaları halinde, emekli kesenekleri kendilerince, kurum karşılıkları Banka tarafından karşılanmak suretiyle 5434 sayılı Kanun ile ilgileri devam ettirilir. Bu şekilde 5434 sayılı Kanunla ilgileri devam ettirilenlerin emeklilik hak ve yükümlülüklerinin tespitinde, önceden emeklilik hak ve yükümlülüklerine esas alınmakta olan kadro, görev veya pozisyonları aynı şekilde dikkate alınmaya devam olunur. Ayrıca, bu şekilde ilgi devamında geçen süreleri kıdem aylıklarının hesabında dikkate alınır ve bunların kazanılmış hak aylık derece ve kademeleri de genel hükümler çerçevesinde yükseltilmeye ve ilerletilmeye devam olunur. 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi gereğince 5434 sayılı Kanuna göre emekli keseneği ve kurum karşılığı ödenenlerden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı olma talebinde bulunanların sigorta primleri ile sosyal güvenliğe ilişkin diğer hak ve yükümlülükleri ise 5510 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Devlet memuru statüsünde çalışmakta iken sözleşmeli personel statüsüne geçenlerden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olanların, Devlet memuru statüsünde geçmiş hizmet süreleri, iş sonu tazminatına hak kazanmada ve hesabında dikkate alınır.
b) 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra göreve başlayan ve aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılmak suretiyle sigorta primine esas kazançları aynı Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenenlerden, bu Kanun hükümlerine göre sözleşmeli olarak atananlar hakkında ise 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanır.
(4) a) Bankada sürekli işçi kadrolarında ve geçici işçi pozisyonlarında çalışanlar, mevcut statülerinde çalıştırılmaya devam olunur. Bunlardan büro hizmetlerinde çalışmakta olup, Bankada sözleşmeli olarak çalışmak isteyenler, bu Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yönetmeliğin yayımlanmasından itibaren en geç üç ay içerisinde Bankadaki durumlarına uygun pozisyonlara atanırlar. Bu şekilde sözleşmeli personel statüsüne geçirilenlere iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmez. Bu personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç, kıdem tazminatına esas olan toplam hizmet süreleri, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasında belirtilen iş sonu tazminatına hak kazanmada ve hesabında dikkate alınır.
b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte boş olan ve sözleşmeli personel statüsüne yapılan geçişler ile emeklilik, ölüm, istifa ve benzeri sebeplerle boşalacak sürekli işçi kadroları ve geçici işçi pozisyonları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
(5) Bankada 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre sözleşmeli olarak çalışanlardan Bankada bu Kanuna göre sözleşmeli olarak çalışmak isteyenler, Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yönetmeliğin yayımlanmasından itibaren en geç üç ay içerisinde Bankadaki durumlarına uygun pozisyonlara atanır. Bu personelden sözleşmeli olarak çalışmayı kabul etmeyenlerin Banka ile olan ilişikleri, bu Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yönetmeliğin yayımlanmasından itibaren en geç üç ay içerisinde kesilir.
(6) Banka personeliyle yapılacak ilk sözleşmenin süresi üç yıl olarak belirlenir.
(7) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Bankada görev yapmakta olanlardan emekli aylığı bağlanmasına hak kazanmış olanlara, bu Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yönetmeliğin yayımlanmasından itibaren iki ay içinde emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde, emeklilik ikramiyeleri yüzde otuz fazlasıyla ödenir. Ancak, bu kapsamda emekli olan personel, emekli oldukları tarihten itibaren üç yıl içinde Bankada yeniden istihdam edilemez.
(8) 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin uygulamasında, Bankada bu Kanunla kaldırılan daire başkanlığı kadrosuna asaleten atanmak suretiyle görev yapmakta olanlar için (3.600) ek gösterge rakamı esas alınır.” hükümleri düzenlenmiştir.
6107 sayılı Kanunun 11. maddesinin iptali istemiyle Danıştay 12. Dairesince yapılan itiraz başvurusu üzerine konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, şu gerekçeler ile anılan kuralı Anayasaya aykırı görmemiş ve iptal istemini reddetmiştir: “…Anayasa"nın 123. maddesinin birinci fıkrasında "İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir." hükmü yer almaktadır. Bu maddede yer verilen idarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde, açık bir biçimde kanunla düzenlenmesini gerekli kılar.
Anayasa"nın 128. maddesinde ise Devlet"in, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerinin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği, bu kapsama giren personelin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerinin de kanunla düzenleneceği öngörülmüştür. Anayasa"nın 128. maddesi anlamında bir kamu hizmetinden söz edilebilmesi için, söz konusu hizmetin Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmeti olması, bu kamu hizmetinin "genel idare esasları"na göre yürütülmesi ile görevin "asli ve sürekli" nitelikte olması şarttır.
6107 sayılı Kanunla yeniden yapılandırılan, hukuki statüsü ve personel yapısı değiştirilen İller Bankasında, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Kanun"a ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütüleceği kurala bağlanarak farklı bir istihdam politikası benimsenmiştir
6107 sayılı Kanun"dan önceki süreçte banka faaliyetlerine ilişkin işlemler 657 sayılı Kanun"a tabi olarak istihdam edilen memurlar ve sözleşmeli personel ile 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında görev yapan işçiler eliyle gerçekleştirilmekteyken, itiraz konusu kural ile İller Bankasının personel rejiminin yeniden düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İller Bankası, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin 58. maddesiyle getirilen "istisna" hükmü ile anılan KHK"nin kapsamı dışında bırakılmıştır. Banka, Kuruluş Kanunu"nun 1. maddesinde de belirtildiği üzere özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliği haiz, anonim şirket statüsünde bir kalkınma ve yatırım bankasıdır.
Kanun koyucunun, 6107 sayılı Kanun ile İller Bankası"nın tüm iş ve işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olarak, olanakları ölçüsünde yerel yönetimlerin her türlü kredi ihtiyaçlarını karşılayan ve bankacılık işlemlerine aracılık eden, bunlar için projeler üreten, danışmanlık hizmeti veren ve anonim şirket şeklinde yapılanan, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"na göre örgütlenen, çağdaş bankacılık esaslarına göre faaliyet gösteren ve görev alanlarında uzmanlaşmış bir kalkınma ve yatırım bankasına dönüşmesini amaçladığı görülmektedir.
5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar, özel hukuk hükümleri çerçevesinde, bankacılık sektörü ve ekonomik kurallara uygun biçimde verimlilik ve rekabet esaslarına göre çalışması gereken kuruluşlar olduğundan, personel rejiminin de bu esaslara uygun olması doğaldır.
Çağdaş bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılan İller Bankasının çalışmalarını etkin, verimli, özerk bir yapıda sürdürebilmesi, belirlenecek personel rejimine de bağlı olacaktır. Bu doğrultuda İller Bankası, 6107 sayılı Kanun dışında Bankacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde, özel hukuka ve özel işletmecilik esaslarına tabi olarak faaliyet yürüttüğünden, özel hukuk hükümlerine bağlı tutulan bu bankanın hizmeti Anayasa"nın 128. maddesi kapsamında genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevlerden sayılamaz ve personeli de aynı madde kapsamında memur ya da diğer kamu görevlisi olarak değerlendirilemez.
Buna göre, özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsüne geçirilerek ekonominin gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılan İller Bankasında personel statüsünün değiştirilmesi ve bu doğrultuda Banka personelinin, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli statüde istihdam edilmesi hususu yasa koyucunun takdirindedir.
İller Bankasının özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsünde olması ve personelinin de Anayasa"nın 128. maddesi kapsamında yer almaması dikkate alındığında, itiraz konusu kuralda Anayasa"ya aykırı bir yön bulunmamaktadır.”
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa"nın 123. ve 128. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
…
B- Kanun"un 11. Maddesinin (2) Numaralı Fıkrasının İncelenmesi
Başvuru kararında, İller Bankası Anonim Şirketinin bir kamu tüzel kişisi olduğu, İller Bankası Anonim Şirketinin de idarenin bütünlüğü içinde yer aldığı ve Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma şekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayılarına ilişkin hususların kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilerek kuralın, Anayasa"nın 7., 123. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Kanun"un 11. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan "Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak" ibaresi, 16.5.2012 günlü, 6306 sayılı Kanun"un 21. maddesiyle "Yönetim Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan" şeklinde değiştirilmiştir. Bu nedenle, konusu kalmayan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.” denilerek 6107 sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkındaki Kanun’un 11. Maddesinin anayasaya aykırı olmadığına ve ilgili yönetmeliğin “bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak” hükmünün de 6306 sayılı kanun ile “yönetim Kurulu Kararı ile Yürürlüğe konulur” şeklinde değiştirilmiş olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına…” ( Anayasa Mahkemesinin 18.10.2012 tarih ve E:2012/29 K:2012/155 sayılı kararı; R.G. 13.02.2013, Sayı: 28558)
Anayasa Mahkemesi yukarıda açıklanan bu kararında; özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsüne sahip İller Bankası personelinin, yasa koyucunun takdirine göre, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli statüde istihdam edilmesi hususunun Anayasa’ya aykırı olmadığını açıkça ifade etmiştir.
6107 sayılı Kanun’un 11. maddesinin ilk haline göre 04.04.2011 tarih ve 2011/1675 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılan mülga İller Bankası Anonim Şirketi İnsan Kaynakları Yönetmeliği’nin
“Atamaya ve sözleşme imzalamaya yetkili merciler ve sözleşme süreleri” başlıklı 36. maddesinde” (1) Banka personelinden;
a) Genel Müdür ortak kararnameyle,
b) Genel Müdür Yardımcıları, Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararı üzerine ilgili Bakanın onayıyla,
c) Teftiş Kurulu Başkanı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanları ve Bölge Müdürleri, Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararıyla,
ç) Diğer personel Genel Müdürün onayıyla,
atanır.
(2) Atamalarda Bankacılık Kanununda ve ilgili mevzuatında aranan şartlar saklı kalmak üzere bu Yönetmelikteki usul ve esaslar dikkate alınır.
(3) Personel ile hizmet sözleşmesi imzalamaya Genel Müdür yetkilidir. Genel Müdür bu yetkisini daha alt kademelere devredebilir.
(4) Personelle imzalanacak sözleşmeler, takvim yılı itibarıyla yıllık olarak düzenlenir. Sözleşme süreleri sona eren personelin hizmet sözleşmeleri, fesih kararı alınmadıkça, meydana gelecek ücret artışından yararlanmak suretiyle bir yıl süreyle yenilenmiş sayılır.”
“Mevcut personelin durumu” başlıklı Geçici 2. maddesinde “ (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte Bankada görev yapmakta olan personelden Bankada sözleşmeli olarak çalışmayı kabul edenlerin bu Yönetmeliğin yayımından itibaren üç ay içinde yapılacak ilk atamalarında, 37 nci ve 38 inci maddelerde belirtilen pozisyonlara yapılacak atamalar ve ek-2’deki yükselme tablosunda belirtilen Bankada en az çalışma süreleri hariç olmak üzere, bu Yönetmeliğin atamaya ve görevde yükselmeye ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte Bankada görev yapmakta olan başmüfettiş ve müfettişlerden Bankada sözleşmeli olarak çalışmayı kabul edenler, bu Yönetmelikle ihdas edilen aynı unvanlı pozisyonlara atanmış sayılır.
(2) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte Bankada görev yapmakta olan personelden dört yıllık yükseköğrenim mezunu olanlar için iki defa uzmanlık ve teknik uzmanlık sınavı açılır. Bu sınavlarda başarılı olanlar uzman veya teknik uzman pozisyonlarına atanırlar. Halen Bankada görev yapmakta olan ve lisans öğrenimlerine devam eden personel de dört yıl içinde öğrenimlerini tamamlamaları kaydıyla bu haktan yararlanır.
(3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce askerlik görevini yapmak üzere ayrılan veya diğer nedenlerle ücretsiz izinde olan Banka personeli ile göreve başladıkları tarihi takip eden otuz gün içinde müracaatları halinde sözleşme yapılır. Otuz gün içerisinde sözleşme yapmak için müracaat etmeyenler başka kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk milletvekili genel seçimleri için istifa edenler hakkında da, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun ek 7 nci maddesi uyarınca Bankaya dönmeleri halinde bu fıkra hükmü uygulanır.” denilmiştir.
Daha sonra 04.01.2013 tarih 28518 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İller Bankası Anonim Şirketi İnsan Kaynakları Yönetmeliği ile 2011 tarihinde yürürlükte olan yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. 22/6/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren bu yönetmeliğin
“Atamaya ve sözleşme imzalamaya yetkili merciler ve sözleşme süreleri” başlıklı 33. maddesinde; “(1) Banka personelinden;
a) Genel Müdür, ilgili Bakanın teklifi üzerine Başbakan tarafından atanır.
b) Genel Müdür Yardımcıları, Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararı üzerine ilgili Bakanın onayıyla,
c) Teftiş Kurulu Başkanı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanları ve Bölge Müdürleri, Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararıyla,
ç) Diğer personel Genel Müdürün onayıyla,
atanır.
(2) Atamalarda Bankacılık Kanununda ve ilgili mevzuatında aranan şartlar saklı kalmak üzere bu Yönetmelikteki usul ve esaslar dikkate alınır.
(3) Yönetim Kurulu, personel ile hizmet sözleşmesi imzalamaya Genel Müdürü veya daha alt kademeler yetkili kılabilir.
(4) Personelle imzalanacak sözleşmeler, takvim yılı itibarıyla yıllık olarak düzenlenir. Sözleşme süreleri sona eren personelin hizmet sözleşmeleri, fesih kararı alınmadıkça, meydana gelecek ücret artışından yararlanmak suretiyle bir yıl süreyle yenilenmiş sayılır.
(5) Deneme süresine tabi tutulan personelin müteakip sözleşmeleri bir kereye mahsus olmak üzere cari yıl sonuna kadar yenilenmiş sayılır.”
“Yer değiştirme esasları” başlıklı 40. maddesinde; “ (1) Yer değiştirme, personelin isteği üzerine veya hizmet gereği olarak aynı veya başka bir yerdeki pozisyona atanmasıdır.
(2) Yer değiştirme;
a) İş gücü ihtiyacındaki değişimlerin karşılanması,
b) Personelin nitelik ve yeteneklerine uygun işlerde çalıştırılması,
c) Farklı hizmetlerde görevlendirilmek suretiyle personelin üst görevlere hazırlanması,
ç) Teftiş ve soruşturmanın güvenle yürütülmesi,
d) İnceleme ve soruşturma raporları üzerine, disiplin kurulu kararı neticesinde veya acil hallerde sonradan düzenlenecek raporlar gereği işlem yapılmak üzere, atamaya yetkili makamca gerek görülmesi,
e) Eş durumu, sağlık ve benzeri zorunlu nedenlerle personelin bulunduğu yerden başka bir yerde görev talep etmesi ve orada mevcut görevine uygun pozisyon bulunması,
hallerinde yapılır.
(3) Ancak çalıştığı birim ya da bölgede çalışma ahengini bozucu ya da verimliliği düşürücü tutum ve davranışları somut bilgi ve belgeye dayalı olarak tespit edilen Banka personeli, birim amirince yazılı olarak uyarılmasına rağmen aynı tutum ve davranışlarını tekrarlaması halinde, birim amiri Genel Müdürden söz konusu personelin başka bir birim veya bölgeye naklini talep edebilir. Genel Müdür gerekli inceleme ve değerlendirme sonucunda uygun görürse söz konusu personeli başka bir bölge veya birime atayabilir.
“Mevcut personelin durumu” başlıklı Geçici 1. maddesinde; “ (1) 4/4/2011 tarihli ve 2011/1675 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan mülga İller Bankası Anonim Şirketi İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihte Bankada görev yapmakta olan personelden lisans öğrenimlerine devam edenler için dört yıl içinde öğrenimlerini tamamlamaları kaydıyla iki defa uzmanlık ve teknik uzmanlık sınavı açılır. Bu sınavlarda başarılı olanlar uzman veya teknik uzman pozisyonlarına atanırlar.
(2) 4/4/2011 tarihli ve 2011/1675 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan mülga İller Bankası Anonim Şirketi İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önce ücretsiz izinde olan Banka personeli ile göreve başladıkları tarihi takip eden otuz gün içinde müracaatları halinde sözleşme yapılır. Otuz gün içerisinde sözleşme yapmak için müracaat etmeyenler başka kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
(3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte Bankada Genel Müdür Müşaviri olarak görev yapan personel Müşavir, Yönetim Kurulu Büro Müdürü ve Tesisler Müdürü olarak görev yapan personel ise Müdür pozisyonlarına hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılır.
(4) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte ve sonrasında Bankada Daire Başkanı, Bölge Müdürü ve daha üst pozisyonlarda asaleten görev yapanlardan, ücretten kesme cezası ve daha üst cezalardan birisi ile cezalandırılmamış olanlar, Başmüfettiş ve Müfettiş pozisyon sayısının yüzde 20’sini geçmemek kaydıyla Müfettiş pozisyonuna atanabilir.
“Sözleşme süresi” başlıklı Geçici 2. maddesinde; “ (1) 4/4/2011 tarihli ve 2011/1675 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan mülga İller Bankası Anonim Şirketi İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihte Bankada görev yapmakta olanlardan Bankada sözleşmeli olarak çalışmayı kabul eden personelle imzalanacak ilk sözleşmenin süresi üç yıl, takip eden sözleşmelerin süresi bir yıl olarak belirlenir. Ancak, müteakip sözleşmeleri bir kereye mahsus olmak üzere cari yıl sonuna kadar yenilenmiş sayılır.”şeklinde düzenlemeler yapılmıştır.
Dosyalar kapsamında yapılan incelemede; davacının 1986 yılından itibaren davalı bankanın Hukuk Müşavirliğinde görev yapmakta iken, 2011 yılında yürürlüğe giren 6107 sayılı İller Bankası A.Ş. Kanunu ile avukat olarak sözleşme imzaladığı, hakkında yapılan bir soruşturma sonrasında İnsan Kaynakları Yönetmeliği’nin 33 ve 40. maddeleri gereğince 06.02.2013 tarih 5664 sayılı işlem ile mevcut görevinden alınarak İç Kontrol Daire Başkanlığı’nda avukat olarak görevlendirildiği, yapılan atamanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu, İç kontrol Daire Başkanlığında avukatın yapacağı herhangi bir görevin olmadığı, ayrıca kurumun avukata ihtiyacı olduğunu ve kendi yerine yapılan atamanın da usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların tazminat olarak ödenmesi için dava açtığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde; İller Bankasının 6107 sayılı Kanun dışında Bankacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde özel hukuka tabi ve özel işletmecilik esaslarına dayanarak faaliyet gösteren, Anonim Şirket statüsünde bir tüzel kişilik olduğu, İller Bankasının yürüttüğü faaliyetin Anayasanın 128.maddesi kapsamında genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevlerden sayılamayacağı, Banka personelinin Anayasanın anılan maddesi kapsamında memur ya da diğer kamu görevlisi olarak değerlendirilemeyeceği, 6107 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten çok önce anılan Banka’da göreve başlamakla birlikte, 6107 sayılı Kanunun Geçici 4 ncü maddesinden istifade ile önceki statüsünden feragatla bu Kanuna tabi olarak “sözleşmeli statüde” görev yapmak üzere sözleşme imzalayan davacının, bu tarihten itibaren yeni mevzuat hükümlerine tabi statüde görev yapmasının doğal olduğu, anılan Kanunun 11. maddesinin (2) no’lu fıkrası uyarınca çıkartılan “İller Bankası Anonim Şirketi İnsan Kaynakları Yönetmeliği” (4.4.2011 tarihli, halen mülga) ile bu Yönetmeliğin yerini alan 4.1.2013 tarihli “İller Bankası Anonim Şirketi İnsan Kaynakları Yönetmeliği” nin ilgili hükümleri uyarınca anılan Banka Hukuk Müşavirliğinde “sözleşmeli” statüde avukat olarak görev yapan davacının 6.2.2013 tarihli işlemle bu birimden alınarak İç Kontrol Daire Başkanlığı emrine avukat olarak atandırılması işleminin bir idari tasarruf olarak kabulünün mümkün bulunmadığı ve yapılan açıklamalar çerçevesinde bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği kanaatine ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 7. İş Mahkemesinin verdiği 26.10.2015 gün ve E:2015/7 K:2015/1028 sayılı kararın kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 7. İş Mahkemesinin verdiği 26.10.2015 gün ve E:2015/7 K:2015/1028 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 15.02.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Ali ÇOLAK
Üye Süleyman Hilmi AYDIN |
Üye Yusuf Ziyaattin CENİK
Üye Mehmet AKBULUT |
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ
Üye Fikret ERES |