Esas No: 2022/9679
Karar No: 2022/12698
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9679 Esas 2022/12698 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9679 E. , 2022/12698 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Küre Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2019/256 Esas, 2021/393 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ....12.2018 tarihli ve 2017/48 Esas, 2018/95 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 104.182,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde ... güvenliği uzmanı olarak çalıştığını, işverenin güvenini kötüye kullandığı gerekçesiyle müvekkilinden savunma istenilmesi üzerine savunmanın sunulduğunu, 03.10.2017 tarihli yazı ile ... sözleşmesinin 30.09.2017 tarihi itibarıyla 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin ikinci bendinin (e) alt bendi uyarınca feshedildiğinin bildirildiğini, feshin haksız olduğunu, müvekkilinin fazla çalışma yaptığını ve bedelinin ödenmediğini ... sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ve teknik nezaretçi ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının ... Med. İst. Mob. Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. firması ile hukuka aykırı bir menfaat ilişkisi içerisine girdiğini, görevini kötüye kullandığını, ... sözleşmesinin menfaat ilişkisi öğrenilir öğrenilmez savunma istenilerek sonlandırıldığını, ayrıca davacının müvekkilinin izni ve bilgisi dışında başkaca bir şirkette daha çalıştığı ve ücret aldığının tespit edildiğini, fazla çalışma yaptığı takdirde hak ettiği ücretin ödendiğini, davacının ... sözleşmesinde imzası bulunduğunu ve "çalışacağı yerler" başlıklı bölümde işverenin göstereceği yerlerde çalışacağının belirlendiğini, davacının ayrıca bir ücret talep etmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Davacının, davalı işyerinde 03.04.2013 ile 29.09.2017 tarihleri arasında çalıştığı, dosyada mevcut davacının imzasını taşıyan ... sözleşmesinde davacının görevinin ... güvenliği uzmanı olarak belirlendiği ve ücretinin de ... güvenliği uzmanlığı işi için belirlenmiş olduğu, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 21.12.2017 tarihli yazısında davacının 08.04.2013 ile 18.02.2016 tarihleri arasında teknik nezaretçilik görevi yaptığının belirtildiği, teknik nezaretçilik görevinin ... ilişkisinin kurulmasından 5 gün sonra başladığı ve ... sözleşmesinde düzenlenmediği, yine teknik nezaretçilik görevi sona erdirdikten sonra ... güvenliği uzmanı olarak çalışmaya devam etmesine rağmen davacının ücretinde herhangi bir değişiklik olmadığı, ayrıca davacının teknik nezaretçi olarak yaptığı ..., yetki ve sorumlulukları 3213 sayılı Maden Kanunu'na göre belirlenirken, ... güvenliği uzmanı olarak yaptığı ..., yetki ve sorumluluklarının 6331 sayılı ... Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre belirlendiği, bu itibarla her iki işin birbirinden farklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacının hak etmiş olduğu teknik nezaretçilik ücretinin tespiti bakımından, teknik nezaretçilik görevinin mahiyeti ve bu mahiyeti itibariyle ... sözleşmesinde belirlenen ücretin teknik nezaretçiliği de kapsadığını kabule olanak bulunmaması hususları dikkate alınarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nin 2019/256 E., 2021/393 K. sayılı kararındaki esaslar çerçevesinde hesaplama yapılmasının yüksek mahkeme içtihatları ile de uyumlu olduğu kanaatine varılmış (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 21.....2018 tarih ve 2015/34497 E., 2018/15587 K. sayılı kararı), hâl böyle olunca dava ve ıslah dilekçeleri ile bilirkişi tarafından hazırlanan 15.10.2021 tarihli ek raporda belirtilen incelemeler ve tespitler doğrultusunda, ilk yargılamada yapılan ıslah ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen Serbest Maden Mühendisliği Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen ücretlerin ... ücretler olduğunu, bilirkişi raporunda bu ücretlerin brüt ücret olduğu kabulüyle eksik hesaplama yapıldığını, dosya kapsamında alınan emsal ücret araştırmasında Maden Mühendisleri Odası ... Şubesinin 25.12.2017 tarihli yazısında maden kuyusu teknik nezaretçisinin 2013 yılında ... asgari ücretinin 4.400,00 TL, 2014 yılında ... 4.480,00 TL, 2015 yılında ... 5.325,00 TL, 2016 yılında ... 6.125,00 TL olduğunun bildirildiğini, maden işletmesinde hem ... güvenliği uzmanı hem de teknik nezaretçi olarak çalışan birinin Serbest Maden Mühendisliği Asgari Ücret Tarifesindeki ücretle çalıştığı kabulünün usul ve kanuna aykırı olduğu ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ... Med. İst. Mob. Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. ile hukuka aykırı menfaat ilişkisi içerisine girdiğini, işverenin güvenini kötüye kullandığını, davacının ... sözleşmesi haklı sebeple feshedilmiş olmakla kıdem ve ihbar tazminatını hak etmediğini, davacının fazla çalışma yapmadığını, davacının aldığı ücretin teknik nezaretçiliği de kapsadığını ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
"...İlk derece mahkemesince dairemiz gönderme kararı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmış bilirkişi raporunda teknik nezaretçilik ücreti hesaplanmış olup bu alacak Serbest Maden Mühendisleri asgari ücret tarifesinde belirlenen ücrete göre hukuka uygun belirlenmiş olduğundan davacı istinaf istemi isabetsizdir.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık davalı yanca yapılan feshin haklı fesih olup olmadığı, kıdem ve ihbar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının yaptığı halde ödenmemiş fazla mesai alacağı bulunup bulunmadığı, davacının teknik nezaretçi ücretinin hak edip etmediği noktalarında toplanmaktadır.
Davacı davalı işyerinde 03.04.2013 - 29.09.2017 tarihleri arasında ... güvenliği uzmanı olarak çalışmıştır.
Davacının ... akdi 03.10.2017 tarihli ihtarname ile 4857 Sayılı Yasanın 25/II-e maddesi uyarınca feshedilmiş ve çıkış kodu 29 olarak ... ya bildirilmiştir.
Davacı dava dışı şirket yetkilisinden para almış olduğunu savunmasında ikrar etmiş olup davacının eylemi doğruluk bağlılığa aykırı davranış olduğundan işveren feshi haklı olup davacının kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsiz olmuştur. Bu yöne ilişkin davalı istinaf istemi yerindedir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda ISG Katip sistemine göre davacının 1350 dakika 22,5 saat aylık fazla mesai yapıldığı kabulüyle sözleşme tarihi olan 07.01.2016 tarihi sonrası için bilirkişi raporundaki tablo esas alınarak belirleme yapılmış olup ilk derece mahkemesinin fazla mesaiye yönelik kabulü hukuka uygun olmakla davalı istinaf istemi isabetsizdir." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ve davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ücretin ispatı ile kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.