Esas No: 2022/10565
Karar No: 2022/12690
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10565 Esas 2022/12690 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10565 E. , 2022/12690 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı-karşı davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı-karşı davacı vekili Avukat ... ile davacı - karşı davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulanan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Türkmenistan Havaalanı projesi olmak üzere bir çok inşaat projesinde greyder operatörü olarak 02.02.2015-15.11.2016 tarihleri arasında haftanın altı günü 08.00-00.00 saatleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı-karşı davacı tarafından feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 02.02.2015-15.11.2016 tarihleri arasında greyder operatörü olarak ... sözleşmesi ile aylık 1.389,00 USD ücretle çalıştığını, tüm ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, davacının iş makinesinin üstünde on altı saat çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini, karşı davada ise davacıya fazladan ödenen yıllık izin ücretinin tahsilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli ve 2017/541 Esas, 2019/106 Karar sayılı kararı ile;
"...
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davacının, 02/02/2015-15/11/2016 tarihleri arasında 1 yıl 9 ay 14 gün davalı iş yerinde çalıştığı, banka kayıtlarında yer alan ödeme tutarlarının temel ücret ile ilgili olduğu, tanık beyanları, emsal ücret araştırması, davacının yaptığı işin niteliği ve kıdemi birlikte değerlendirildiğinde işten ayrılmadan önceki ücretinin net 2.500,00 USD olduğunun kabulü gerekeceği, barınma ihtiyacının davalı tarafından karşılandığı, iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiği, bu durumda davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı, davalı tarafından yapılan kıdem ve ihbar tazminatı ödemesinin mahsubu sonucunda davacının kıdem tazminatı alacağının bulunmadığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının haftalık 24 saat fazla çalışmasının bulunduğu, ramazan bayramında bir gün, kurban bayramında iki gün dışında genel tatil günlerinde ve ayda iki hafta tatili gününde çalıştığı, şubat 2015 dönemine ilişkin taleple bağlı kalınarak 250,00 USD ücret alacağının ödendiğinin davalı tarafından kanıtlanamadığı kanaatine varılarak mahkememizce dosya kapsamına uygun kabul edilerek itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulüne; fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücret alacağından yerleşik Yargıtay kararları uyarınca %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasına karar verilmiştir.
Davacının hizmet süresi uyarınca 14 gün yıllık izne hak kazandığı, buna karşılık 5,5 gün fazla yıllık izin kullandığı anlaşıldığından karşı davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 28.09.2021 tarihli ve 2019/1647 Esas, 2021/2209 Karar sayılı kararı ile;
"...
Asıl davaya yönelik davalı karşı davacı istinaf başvurusu yönünden :Dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı yönünde beyanda bulunulması veya 6100 sayılı HMK 107. maddesine işaret edilmesi halinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının kabulü gerekir. Somut olayda davacı-karşı davalı dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını beyan etmiştir. Taraflar arasında aylık ücretin miktarı ve hesaplamalara esas sosyal hakların tespiti ve miktarı konusunda ihtilaf bulunmaktadır. Bu durumda davacı karşı-davalının dava konusu alacakların tamamını hesaplama ve belirlemesi mümkün değildir. Davacı-karşı davalınrın belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu kabul etmek gerekir. Davalı-karşı davacının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
İşçinin çoğu kez iş sözleşmesi feshedilen işçiler dışında tanık bulması mümkün olmaz. İşten çıkarılan ve yasal hakları ödenmemiş işçilerin ise dava açmaktan başka çaresi yoktur.Aynı işverene karşı davalarının olmasının başlı başına tanıklığı geçersiz kılmayacağı gibi bunun tanık anlatımlarını değerden düşürücü bir sebepte sayılamayacağı, 6100 sayılı HMK 'nun 255. maddesi uyarınca aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olduklarının kabulü gerekeceği (HGK 2010/2-751 Es., 2012/2-387 Es, 2014/22-588 Es.), somut uyuşmazlıkta davalı şirkete karşı davası olduğu beyan edilen davacı-karşı davalı tanığı ... ... ve davacı-karşı davalı tanığı Ahmet Yangın ile davacı tanığı ... ... hakkında gerçek dışı beyanda bulundukları yönünde ciddi ve inandırıcı deliller ileriye sürülüp ispatlanmaması karşısında davalının davacı tanığı ... ... ve davacı-karşı davalı tanığı Ahmet Yangın ile davacı tanığı ... ... hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı-karşı davacının bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacı karşı davalı işçi aylık net 2.500,00 USD ücret aldığını iddia etmiştir.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı bilindiğinden dinlenen davacı-karşı davacı tanık beyanlarına göre davacı karşı davalının ücretinin bir kısmının elden kalanının banka aracılığıyla 2.500,00 USD olarak ödendiğine dair beyanları ve greyder operatörü olarak ...'den çok uzakta Türkmenistanda çalıştığı,kıdemi ve diğer hususlar değerlendirildiğinde ve yine ... emsal ücret miktarı ile ... Sendikası emsal ücret cevabına konu miktarların yurt içi çalışanı olan işçilere ilişkin olduğu ve yurt dışı çalışanı olan davacı-karşı davalı için emsal olarak dikkate alınması mümkün olmayacağından davacı-karşı davalının aylık net ücretinin net 2.500 USD olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından ve yine davacı-karşı davalınrın Türkiyedeki maaş hesabına ait son dönemlerde banka kaydında davacı-karşı davalıya maaş+fazla mesai açıklaması ile farklı miktarlarda ödeme yapıldığı görülmüştür. Davacı-karşı davalıya banka kanalı ile yapılan ödeme içinde fazla mesai ücreti ödemesinin bulunmadığı,davalı-karşı davacı işverenin davacının gerçek ücretinin bir bölümünü fazla mesai ödemesi altında bankaya yatırdığı da gözetildiğinde ve yine davacı karşı davalının hak kazandığı 2015 şubat ayı 27 günlük ücretinin gerçek ücreti üzerinden yatırılmaması karşısında ödenenin mahsubu ile bakiy ücret alacağının da hüküm altına alınmasında da bir isabetsizlik bulunmadığından davalı-karşı davacının aylık ücret miktarına ve bakiye ücret alacağına ilişkin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacı karşı davalının yurt dışında çalışan işçi olması ve işin mahiyeti gereği üç öğün yemek ve barınma gibi her türlü yaşamsal ihtiyaçlarının işveren tarafından karşılanması karşısında İlk Derece Mahkemesince aynı şekilde davacı-karşı davalıya ilişkin davalı-karşı davacı işverenlikçe karşılanan sosyal yardımlar toplamının 200 USD olarak makul sayılabilecek bir miktar olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı-karşı davacının bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalı karşı davacı işveren tarafından SGK primlerinin ...'de çalışıyormuş gibi yatırılması dikkate alındığında davacı-karşı davalının çalışmasının damga ve gelir vergisinden muaf olmakla brüt ücret hesaplaması yapılmasının hatalı olduğuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacı-karşı davalı işçinin banka hesabına iş akdinin feshi sonrası 29/2/2016 tarihinde ihbar tazminatı açıklaması ile 1.768,66 USD olarak ödeme yapılmış ise de bu miktar davacı-karşı davalının gerçek aylık ücret miktarı üzerinden yapılan ödeme olmadığından ve davacı-karşı davalının gerçek ücreti üzerinden ödenmesi gereken miktarı karşılamadığından bu ödemenin mahsubu hesaplanan bakiye ihbar tazminatının hüküm altına alınmasına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı-karşı davacının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacı karşı davalının tüm çalışma dönemine ilişkin çalışma gün ve saatlerini gösterir puantaj kayıtları ve eş değer işyeri belgeleri davalı-karşı davacı işverenlik tarafından sunulmadığından davacı-karşı davalı fazla çalışma yaptığını,ulusal ... ile genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalıştığını tanık beyanı ile ispatlayabilecektir.Yine davacı-karşı davalıya ilişkin sunulan banka dekontları ile celbedilen hesap ekstresi içeriğine göre ücretlendirme yaptığı ve ödeme belgelerinde belirtilen fazla mesai kaydının fiili durumu yansıtmadığı ve davalı işverenlikçe bordrolaştırma şeklinde bir uygulama gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında bu miktarların davacı-karşı davalının tanık beyanı ile ispatlanan fazla çalışma alacağından dışlama veya mahsup işleminin yapılmamasında,yine tanık beyanları ile ispatlanan fazla çalışma alacağı ve hafta tatili çalışma alacağı ile ulusal ... ve genel tatil çalışma alacağının hüküm altına alınmasında ve yine hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda belirtilen fazla çalışma alacağı ,ulusal ... ile genel tatil çalışma ve hafta tatili çalışma alacağı hesaplamasında davacı-karşı davalının yıllık izinde,ücretli ve ücretsiz izinde ve raporlu olduğu günlerin dışlandığı gözetildiğinde ve ayrıca davalı-karşı davacı işverenlik talebi gibi bu çalışma alacaklarından ayrı ayrı % 60 takdiri yapılması alacaklara ilişkin hakkın özüne dokunacak miktarda bir indirim yapılması sonucunu doğuracağından bu çalışma alacaklarından ayrı ayrı takdiren % 30 olarak yapılan indirimin dosya kapsamına uygun oluşu gözönüne alındığında İlk Derece Mahkemesinin bu alacaklar yönünden verdiği kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalı-karşı davacının fazla çalışma alacağı ve hafta tatili çalışma alacağı ile ulusal ... ve genel tatil çalışma alacağına yönelik tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Dosya kapsamından kamu düzenine aykırılık teşkil edecek hukuka aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.Davalı karşı davacının asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karşı davaya yönelik davalı karşı davacı istinaf başvurusu yönünden:Somut uyuşmazlıkta dosya içeriğine göre davalı-karşı davacı tarafça istinafa konu edilen karşı dava yönünden kısmen davanın kabulüne karar verilmiş olup reddolunan alacak miktarı olan 3.071,20 TL karar tarihi olan 12/03/2019 itibariyle istinaf kanun yoluna başvuru kesinlik sınırı olan 4.400,00 TL.yi geçmediğinden davalı-karşı davacı istinaf dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir." gerekçesi ile davalı karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.01.2022 tarihli ve 2021/12720 Esas, 2022/152 Karar sayılı kararı ile davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının fazla çalışmasının haftanın altı günü 08.00-19.00 saatleri arasında yasal ara dinlenme sonrası haftalık 15 saatle sınırlı olarak ispatlandığının kabulü gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uygun şekilde davacının haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmış, bozma dışı kalan alacaklar yönünden de bozmadan önceki gibi hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili; somut olayda Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, kabul edilen ücret miktarının hatalı olduğunu, davacı tanıklarının davacı ile menfaat birlikteliği içerisinde olduğunu, davacının yurtdışında çalışması nedeniyle net ve brüt ücret ayrımı yapılmasının hatalı olduğunu, Türkmenistan resmî ve dinî bayramlar gibi davacının çalışmadığı sürelerin hesaplama dışı bırakılması gerektiğini, davacının tüm çalışma dönemi boyunca aynı ücreti almasının mümkün olmadığını, ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talebini aşar şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, karşı dava bakımından hatalı değerlendirmeler yapıldığını, hakkaniyet indiriminin yetersiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma alacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı-karşı davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı-karşı davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.